Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, kentsel dönüşüm konusunda vatandaşlara çağrıda bulunarak, "Bizlere, belediyelerimize müracaat edip evlerinizin risk tespitlerini yaptırın. Devlet millet işbirliği ile deprem dönüşümünü hep birlikte gerçekleştirelim. Bu acıları bir daha yaşamayalım. Bunu çocuklarımız için yavrularımızın geleceği için bir an önce yaptıralım." dedi.
Kurum, Marmara Depremi'nin 21. yılı nedeniyle Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) tarafından düzenlenen "17 Ağustos Anma Etkinlikleri İstanbul Programı"nda yaptığı konuşmada, 17 Ağustos Marmara Depremi'nde çok sayıda vatandaşın hayatını kaybettiğini ve onbinlerce vatandaşın da yaralandığını, ülke daha kendini toparlayamadan 3 ay sonra Düzce'de meydana gelen 7.2'lik depremde yüzlerce vatandaşın yitirildiğini söyledi.
O gün 14 yaşındaki Bahar'ın babasını ve kız kardeşini kurtarırken, annesini ve ağabeyini göçük altında kaybettiğini anlatan Bakan Kurum, "O gün evlatlar anne ve babalarını, anne ve babalar evlatlarını kucaklayarak enkaz altından çıkardı. Hereke'den sandala atlayan iki delikanlı, Değirmendereli depremzedelere yetiştirdiği erzakla can oldu. Dünyanın dört bir yanından Türkiye'ye yardım seli olarak yardımlar akmaya başladı. 21 yıl önce o gün depremzede vatandaşlarımızın yanında sivil toplum kuruluşlarımız, jandarmamız, AKUT'umuz, Kızılayımız vardı. Bugün bu kurumlarımız, o bölgeye yardım eden, yardım getiren yüzlerce, binlerce insanı koordine ederek arama kurtarma faaliyetlerinin yapılmasına, yardımların toplanmasına, yardımların ihtiyaç sahiplerine dağıtılmasına, ilk yardım çalışmalarına kadar tüm süreçlerde canla başla çalıştılar." diye konuştu.
Bakan Kurum, 1999 yılında yaşanan bu acıların Türkiye'de afet yönetimi ve koordinasyonu konusunda bir dönüm noktası olduğuna işaret ederek, Afet Başkanlığının bu tür durumlarda koordinasyonun eş güdümlü bir şekilde yürütülmesi amacıyla koordinasyonun tek çatı altında yapılmasını sağladığını söyledi.
AFAD'ın, lojistik merkezleriyle hem yurt içinde hem de yurt dışında tüm afetlere ve krizlere en hızlı ve etkin şekilde müdahaleyi gerçekleştirdiğini, yaşanan tüm felaketlerde ihtiyaç sahiplerinin yardımına koşarak sorumluluğunu başarılı bir şekilde yürüttüğünü belirten Kurum, "Sene başında yaşadığımız Elazığ ve Malatya depremlerinde, medeniyetimizin dayanışma ve yardımlaşma kültürünün en güzel örneğini tüm Türkiye'ye ve dünyaya gösterdik. Sayın Cumhurbaşkanımızın talimatlarıyla, tüm bakanlıklarımız, İçişleri Bakanlığımız, Sağlık Bakanlığımız, Çevre ve Şehircilik Bakanlığımız, AFAD'ımız, sivil toplum kuruluşlarımız, Kızılayımız, UMKE'miz tüm milletimizle beraber Elazığ ve Malatya'da seferber olduk." diye konuştu.
Türkiye'nin bugün Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliğinde bütün dünyaya yardım eli uzatan güçlü bir ülke olduğunu belirten Kurum, şöyle devam etti:
"Devletimizin tüm kurumları, AFAD’ımız, sivil toplum kuruluşlarımız, 83 milyon vatandaşımız nerede bir mazlum görse, nerede bir ihtiyaç sahibi görse anında yanında oluyor, anında yardım elini uzatıyor. Bir yandan da vatandaşlarımızın can ve mal güvenliğini sağlamak için daha sağlıklı, daha güvendiği binalarda geleceğe güvenle bakabilmesi için çalışmaya devam ediyoruz.
Marmara'da, Van'da, Erzincan'da, Afyon'da, Elazığ'da yaşadığımız tüm bu depremlerde hem AFAD'ımız ile hem de bakanlığımızın ilgili birimleriyle elbirliği ile ortak bir çalışma ortaya koyuyoruz. Gerek AFAD'tan hak sahibi vatandaşlarımız için gerekse de orada orta hasarlı binaların aynı kapsamda dönüşmesi için kentsel dönüşüm gerçeğini ortaya koyuyor ve projelerimizi hızlı bir şekilde gerçekleştirmeye gayret gösteriyoruz.
2012 yılında Sayın Cumhurbaşkanımız ifade ettiler; 'Bedeli ne olursa olsun yapacağız' sözleriyle Gaziosmanpaşa'da kentsel dönüşüm seferberliğini başlattılar. Kentsel dönüşümle, depremin yıkıcı etkilerini azaltmak için biz de ekibimizle birlikte çalışmalarımızı sürdürüyoruz."
İstanbul'dan 2012 yılında başlayan dönüşümle, "Türkiye’nin Her Yerinde Kentsel Dönüşüm" hedefiyle hızlı, gönüllü prensipleriyle, vatandaşın rızasını alarak riskli alanları ve yapıları tespit ederek afetlere dayanıklı konutlar üretmeye devam ettiklerini anlatan Kurum, şunları kaydetti:
"Her hafta İstanbul'dayız. 2012 yılından bugüne tüm Türkiye'de 1 milyon 410 bin konutun dönüşümünü gerçekleştirdik. Zeytinburnu, Kağıthane ve Okmeydanı'nda 2 bin 63 konut ve iş yerinin temellerini attık. Bugün öğleden sonra da Tozkoparan'da yeni rezerv konutlarımızın temellerini atıyoruz. Esenler'de 60 bin konutluk çok örnek bir proje yürütüyoruz. Üsküdar Kirazlıtepe'de, Bağcılar'da, Çatalca'da yapıyoruz. İstanbul'da ne kadar riskli bina varsa bu riskli binaları dönüştürmeye yönelik çalışmalarımızı kararlı bir şekilde yürütüyor, eskiyen evleri, riskli yapıları yeniliyor; çevreye duyarlı, bir kimliği olan, medeniyetimizi, kültürümüzü yansıtacak sağlam, güvenli yapılarla birlikte kültürel değerleri yaşatan şehirler inşa etmeye gayret gösteriyoruz.
5 yıl içerisinde İstanbul'da hedef koyduk. Dedik ki Türkiye'de acil öncelikli dönüştürülmesi gereken 1,5 milyon konut var. 300 bini İstanbul'da olmak üzere 5 yıl içinde bu konutların dönüşümünü sağlayacağız. 81 ilimizde bu çalışmalarımızı kararlı bir şekilde yürüteceğiz. Her yıl bu 300 bin konutun yaklaşık yüzde 20'sini bakanlığımız eliyle yapıyoruz. Kalan kısmını belediyelerimizle, vatandaşımızla, özel sektörümüzle birlikte geliştirerek acil öncelikli dediğimiz konutların dönüşümünü sağlamış olacağız."
Millet Bahçeleri projeleri
Bakan Kurum, depreme hazırlık noktasında çok önemsedikleri bir başka projenin millet bahçeleri projeleri olduğunu dile getirerek, "81 ilde 81 milyon metrekare hedefiyle yola çıktık. 23'ünün açılışını Sayın Cumhurbaşkanımızın teşrifleriyle gerçekleştirdik. Şu an devam eden 224 tane projemiz var. Millet bahçelerimizin her biri aynı zamanda birer toplanma alanıdır. İstanbulumuzun her ilçesinde en az bir tane millet bahçesi projemiz var. Olası depremlerde millet bahçelerimizde afete ilişkin alt yapıyı da hazırlamaya gayret gösteriyoruz. İstanbul'da 15 milyon 200 bin metrekarelik alanda millet bahçelerimiz, yaşanacak olası bir depremde İstanbulumuz için de toplanma vazifesi görecektir." diye konuştu.
Kurum, 1999'da Marmara Bölgesinde, 2011'de Van’da, Afyon Dinar’da, Erzincan’da, 2020’de Elazığ ve Malatya’da yaşanan acıları tekrar yaşamamak için her türlü olası afete karşı hazırlıklı olacak, tüm kurumlarla birikte gerekli tedbirleri almaya, millet bahçeleri, sosyal konutlar, deprem dönüşüm konutlarını üretmeye devam edeceklerini bildirdi.
Vatandaşlara "evlerinizin risk tespitlerini yaptırın" çağrısı
17 Ağustos'un yıldönümünde vatandaşlara çağrıda bulunan Bakan Kurum, "Bizlere, belediyelerimize müracaat edip evlerinizin risk tespitlerini yaptırın. Devlet millet işbirliği ile deprem dönüşümünü hep birlikte gerçekleştirelim. Bu acıları bir daha yaşamayalım. Bunu çocuklarımız için yavrularımızın geleceği için bir an önce yaptıralım. Biz enkaz altında can aramak istemiyoruz, o yüzden bu konuyu çok önemsiyoruz. Siyaset üstü bir mesele olarak görüyoruz. Bize ulaşan, bizden risk tespiti isteyen tüm vatandaşlarımıza aynı şartlarda yardım elimizi uzatacağız. Bakanlık olarak ilgili kurumlarımızla birlikte her türlü projeyi gerçekleştireceğiz." dedi.