Karadeniz Bölgesi'nin en yüksek yerlerinden olan Soğanlı Dağları'ndaki yaylalar, doğal güzellikleriyle ziyaretçilerini cezbediyor.
Bayburt'un kuzeyinde uzanan Soğanlı Dağları'nda 2 bin 300 rakımlı Soğanlı, Dumlu, Kavlatan ve Günbuldu yaylaları, doğal güzellikleri ve zengin bitki çeşitliliğiyle alternatif turizme ilgi duyan meraklılarını bekliyor.
Genellikle günübirlik ziyaret edilen Aydıntepe ilçesindeki yaylalar, yeni tip koronavirüs sürecinin ardından şehir yaşantısının stresinden uzaklaşıp temiz hava ve gürültüsüz bir ortamda doğayla baş başa vakit geçirmek isteyenlere alternatifler sunuyor.
Yaylalar, alabalık ve kırmızı et tatma fırsatı sunan tesisler, otantik yayla evleri ve endemik bitki çeşitliliğiyle yaz sıcaklarından bunalanların gözdesi oluyor.
Soğanlı Dağları'ndaki yaylaları görmek isteyenler, kent merkezindeki otellerde konaklama imkanı bulabiliyor. Ziyaretçiler, yaylalardaki gezilerinin ardından bu güzergahtan Karadeniz'in doğa harikası olarak bilinen Uzungöl'e ulaşabiliyor.
Aydıntepe Kaymakamı Mustafa Akın, AA muhabirine yaptığı açıklamada, koronavirüs salgını nedeniyle insanların sessiz, sakin bölgelerde doğayla iç içe olmak istediklerini söyledi.
Aydıntepe'deki yaylaların gürültüsüz bir ortamda doğayla baş başa vakit geçirmek isteyenlere alternatif sunduğunu belirten Akın, "Çok sakin doğasıyla bütün vatandaşlarımızı Aydıntepe'ye bekliyoruz. Ulaşım konusunda devletimizin Yeşil Yol Projesi sayesinde buralara çok rahat bir şekilde gelebilirsiniz. Bu doğal güzellikleri görmek isteyen tüm vatandaşlarımızı Aydıntepe’ye bekliyoruz. Yaptığım meslek dolayısıyla Türkiye'nin her bölgesini 2-3 senede bir gören bir insanım. Burada yediğim küçükbaş hayvanların etini ülkenin diğer yerlerinde tatmadım. Burada kırmızı et tadılması gereken en önemli lezzet. Eğer kaliteli et yemek istiyorlarsa tüm vatandaşlarımızı Aydıntepe'ye bekliyoruz." diye konuştu.
Çankırı Karatekin Üniversitesi Felsefe Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. İsmail Hanoğlu da memleketinin güzelliklerini keşfetmenin mutluluğunu yaşadığını belirtti.
Hanoğlu, pandemi sürecinin insanlarda farklı yaşam alanlarının değerlendirilmesi noktasında genel bir duyarlılık oluşturduğunu ifade etti.
İnsanın güncel yaşamını sıradanlığın dışına çıkarıp farklı bir atmosfere sokmasının önemli olduğunu vurgulayan Hanoğlu, "Burada yılın yorgunluğunu, stresini tamamen aklından zihninden uzaklaştırıp kendini farklı bir dünyaya sokan bir ortam var. Bu imkanı şans olarak yakalayıp görmenin ayrı bir sevincini yaşıyorum. Artık her yıl buraları mutlaka ziyaret etmem gerektiğini de düşünüyorum." diye konuştu.
Yaylayı günübirlik olarak ziyaret eden Mustafa Zengin ise şehir yaşamından bıkan insanların kendilerini ferahlatmak için yaylalara çıktığına işaret etti.
Zengin, "Şu anda 2 bin 300 metredeki el değmemiş yayladayız. Kendimizi rahatlatmak için fırsat buldukça yaylalara çıkıyoruz. Burada kendi özümüze dönüyoruz. Doğanın güzelliğine kapılıp dinleniyoruz." dedi.