Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Ankara Üniversitesi iş birliğinde, merkeze bağlı Alaçatı köyünde 3 höyükten oluşan Canhasan Höyükleri'ndeki kazı çalışmaları Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Adnan Baysal'ın başkanlığında ve bölüm öğrencilerinden oluşan yaklaşık 14 kişilik ekiple yürütülüyor.
Baysal, gazetecilere yaptığı açıklamada, kazı çalışmalarına yakın doğu arkeolojisi ile İç Anadolu arkeolojisinin nasıl birbiriyle ilişki içerisinde olduğunu anlamak için başladıklarını söyledi.
Türkiye arkeolojisi için önemli bir kazı çalışması olduğuna değinen Baysal, "Biz şu anda Canhasan 3 üzerindeyiz. Burası çanak çömleksiz, Neolitik, yani çanak çömlek yapmayı bilmeyen cilalı taş devrine ait insanların yaşamış olduğu bir yerleşim alanı." dedi.
"Canhasan 3, Çatalhöyük'ten erkene tarihleniyor"
Baysal, Canhasan Höyükleri'nin kendileri için çok önemli olduğunu belirterek, şöyle devam etti:
"Burada yapılan çalışmalarda, yüzeyden çok az aşağı inmemize rağmen mimari olarak o dönemdeki insanların yaşamış olduğu evlere ait yapılar ortaya çıkmaya başladı. Burada evlerin duvarlarında, tabanlarında kırmızı boya olması da belki Çatalhöyük gibi dünya çapında bir höyüğün sanatsal anlamda ulaşmış olduğu noktanın başlangıcı olarak kabul edebileceğimiz bir yerdeyiz. Bölgede 1969 ve 1970 yıllarında yapılan sondaj çalışmalarında ele geçirilen bazı malzemeler üzerinden yapılabilecek tarihlemelerle Çatalhöyük'ten daha erken dönemlere ulaşılabilir. Boncuklu olsun, Çatalhöyük olsun, burası olsun bir kronolojik karşılaştırma yapıldığında Canhasan 3, Çatalhöyük’ten erkene tarihleniyor. En azından bunu net şekilde söyleyebiliriz."
"Tarıma geçiş veya hayvanları evcilleştirme aşaması burada başlamış olabilir"
Kazı çalışmalarıyla ilerleyen günlerde daha fazla veriye ulaşabileceklerini vurgulayan Baysal, "Ele geçirmiş olduğumuz malzemeler, buluntular bize şunu gösteriyor. Belki de Çatalhöyük'ün öncüsü olan bir insan grubu burada bir göl kenarında, akarsu kenarında yerleşmiş, bir hayatı başlatmış. Belki de ilk tarıma geçiş veya hayvanları evcilleştirme aşaması burada başlamış olabilir diye düşünüyoruz. Bunu anlayabilmemiz için de çalışmalarımızı ilerletmemiz gerekiyor." ifadesini kullandı.