Tuz Rehabilitasyon ve Sağlık Turizmi Derneği tarafından, Özel Çankırı Karatekin Hastanesi iş birliği ile kurulan Haloterapi Ünitesi, Çankırı kaya tuzu kullanılarak, özellikle solunum yolu hastalıkları ve bazı cilt hastalıkları için rehabilitasyon ve tedaviye yardımcı oluyor.
Hastanede oluşturulan tuz terapi merkezinde, yurt dışından temin edilen ve dernek tarafından tasarlanan yerli cihaz ile uygun doz ve incelikte havaya salınan tuz parçacıkları, özellikle KOAH, astım, bronşit, geçmeyen öksürük gibi pek çok hastalığın tedavisinde yardımcı yöntem olarak kullanılıyor.
Tuz Rehabilitasyon Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Doç. Dr. Hüdayi Ercoşkun, tuz terapisinin mağaralarda veya haloterapi odalarında gerçekleştirildiğini söyledi.
Doç. Dr. Ercoşkuni, Çankırı Yer altı Tuz Şehrinde doğal olarak var olan veya haloterapi ünitesinde havada bulunan mikro ölçekteki tuz parçacıklarının akciğerlere kadar gittiğini, özgün etki mekanizmasıyla hissedilir iyileşme sağladığını belirtti.
Haloterapi'nin Çankırı tuzu noktasında önem taşıdığını anlatan Ercoşkun, şöyle devam etti:
"Çankırı tuzu içerisinde ağır metal içermemesi, radyoaktif içermemesi, mikroplastik içermemesi sebebiyle haloterapi için ideal bir tuzdur. Birçok dünyada haloterapi yapan merkezler bulunmakta fakat bu merkezlerin büyük bölümü çıkartıldığı madenin içerisinde ağır metal ve radyoaktivite bulunabilmektedir. Ancak Çankırı madenlerinde ne ağır metal ne de radyoaktivite bulunmamaktadır. Maden içerisine giren kişi madenin içerisinde atmosferinde bulunan tuzu ciğerlerine çekmekte, belli fiziksel aktiviteler yaparak akciğerlerinin en ücra noktalarına kadar bu tuzun ulaşmasını sağlamakta ve böylece alveollerin içerisi adeta balgamla birlikte yıkanarak ciğerler temizlenmektedir" dedi.
Tuz Rehabilitasyon Merkezinde ev tipi halojeneratör dizayn ettiklerini, ifade eden Ercoşkun, "Tamamen kendi imkanlarımızla tasarlayıp ürettiğimiz bir cihaz. Cihazımız oda tipi haloterapi uygulamaları için uygun bir cihaz. İdeal olanı 14- 21 gün süre ile hastaların mağara mikroklimasından faydalanması. Ancak mazeretleri sebebi ile eksik seansı kalan hastalarımızda, evde uygulamayla tedaviyi tamamlayacakları şekilde bir ekosistem oluşturmayı amaçlıyoruz" diye konuştu.
Çankırı Özel Karatekin Hastanesi'nde görevli Dr. Rabia Günal Özen de tuzun özellikle akciğer hastalıkları ve çocuklardaki astım, kistik fibrozis gibi hastalıklardaki yararlı etkilerinden yararlanarak bütünleyici tedavi olarak kullandıklarını dile getirdi.
Tuz tedavisinin başka ülkelerde uzun yıllardır kullanıldığını, ancak klimatolojinin Türkiye'de biraz geri planda kaldığını vurgulayan Özen, "Biz de bunu daha ön plana çıkarmak maksadıyla Çankırı'daki tuz mağarası ve hastanemizde haloterapi olarak iki yönlü tuz terapisine devam etmekteyiz. Özellikle akciğer hastalıklarında, astım gibi hastalıklarda, geçmeyen öksürüklerde tuz terapisini erişkinlerde kullanıyoruz. Çocuklarda ise astım ve kistik fibrozis, bronşit gibi hastalıklarda faydalı etkilerini görmekteyiz. Astım ataklarının sıklığını azaltmasında, özellikle kış aylarındaki öksürüklerin azaltılmasında oldukça faydalı etkilerini görmekteyiz. Bunun yanı sıra cilt hastalıklarında, egzama, sedef hastalığı gibi hastalıkların tedavisinde de tuz terapisini kullanmaktayız" ifadelerini kullandı.