Çok Bulutlu 14.5ºC Ankara
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Düzce
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • İstanbul
  • İzmir
  • Kahramanmaraş
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kilis
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Mersin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Şanlıurfa
  • Şırnak
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak
Güncel
AA 09.02.2020 13:29

Cemile annenin yüreği evlatlarının acısıyla yandı

Isparta'nın Yalvaç ilçesinde evlerinde çıkan yangında üç çocuğunu kaybeden anne Cemile Altınbaş'ın evlatlarının acısıyla gözyaşı dinmiyor.

Cemile annenin yüreği evlatlarının acısıyla yandı
[Fotoğraf: AA]

Isparta'nın Yalvaç ilçesinde evlerinde çıkan yangında üç çocuğunu kaybeden anne Cemile Altınbaş'ın acısı yürek yakıyor.

Salur Mahallesi'nde dededen kalma üç odalı evde iki aile yaşayan ve geçimlerini sattıkları süt parasıyla sağlayan Cemile Altınbaş, 7 Şubat'taki yangında kaybettikleri evlatları Hanım (18), Tuğçe (16) ve Faruk Altınbaş'ın (4) yokluğuna alışmaya çalışıyor.

Evleri tamamen yandığı için evlatlarından da hiçbir eşya kalmayan Altınbaş, çocuklarının mezarına giderek ağıt yakıyor. Çocukları için yaptıkları gelecek planları yangınla hüzne dönüşen Altınbaş, eşi Süleyman ile anne ve babalarının yaşadığı iki odalı eve sığındı.

Zor koşullarda yaşayan çift, hayatta kalan tek evlatları 21 yaşındaki üniversite öğrencisi Hasan ile hayata tutunmaya çalışıyor.

"Canımdan can gitti"

Anne Cemile Altınbaş, AA muhabirine, yangının çıktığı sırada evde olmadıklarını, geri geldiğinde evlerinin alevlere teslim olduğunu söyledi.

İtfaiyeyi, yangında evde mahsur kalan kızı Hanım'ın aradığını öğrendiklerini belirten Altınbaş, şöyle konuştu:

"Kızım Tuğçe, kar tatili olduğu için o gün okula gitmemişti. Tuğçe 'Okuyacağım anneciğim' derdi. Tuğçem, o gün okula gitseydi, belki kurtulurdu. Hayali polis olmaktı. Büyük kızım da liseyi yeni bitirmişti. İki gün önce oğlum Faruk, 'Asker olacağım anne, karnımdan vurulursam ne yaparsın?' dedi. Ben de 'Nasıl konuşuyorsun oğlum.' dedim. Sarıldım, öptüm kuzumu. Çocuklarımızı kurtarmak için çok çabaladık ama kurtaramadık. Canımdan can gitti. Ben onları ne zorluklarla büyütmüştüm. Yaktılar beni. Buna can mı dayanır? Üç yavrum gitti elimden. Nasıl dayanayım, bu acıya? Bir göz odada hepimiz kalıyorduk. Bir göz oda olaydı da yavrularım dursaydı."

Baba Süleyman Altınbaş ise acıya dayanacak güçlerinin kalmadığını kaydetti.

"Üç yeğenim birbirine sarılmış"

Yeğenlerini yangından kurtarmaya çalışan Nuri Çoban da annesinin "yangın var" diye bağırmasından sonra eve koştuğunu bildirdi.

Elbisesini ıslatarak alevlerin arasında kalan yeğenlerini kurtarmak için eve girmek istediğini ancak başarılı olamadığını belirten Çoban, "İtfaiye erinden oksijen tüpünü alıp içeriye girdim. Kaybettiğimiz üç yeğenimi birbirine sarılmış vaziyette bulduk. Küçük kardeşlerini ortalarına almışlar. Birer birer kepçe yardımıyla çıkardık. Tuğçe o zaman yaşıyordu, gözlerini açtı." diye konuştu.

İtfaiyenin merdiveni bulunmadığını, su borusunun kısa olduğunu öne süren Çoban, ihmali olduğunu düşündüğü ilgililer hakkında şikayetçi olduğunu ifade etti.

Yalvaç İtfaiye Amiri Ahmet Murteza Aksu, ailenin iddialarının gerçeği yansıtmadığını belirterek, "Araçlarda her zaman su var. Aracın üzerinde merdiven de var. Arkadaşlar merdivenle evin içine girmişler. Yangın bir anda alevlenmiş." dedi.

 

Sıradaki Haber
Karadeniz'in doğasıyla bütünleşen tarihi konak müzeye dönüşüyor
Yükleniyor lütfen bekleyiniz