Çocukluk yaşlarından bu yana cam sanatıyla uğraşan 56 yaşındaki Ercan Zeytinci, yüksek dereceli ateşte erittiği cam parçalarına şekil vererek minyatür hediyelik eşyalar tasarlıyor.
Zeytinci, AA muhabirine, küçük yaşlarda başladığı unutulmaya yüz tutmuş cam eritme sanatını yaşatmak için çaba sarf ettiğini söyledi.
Sabit bir atölyesi olmadığını, yılın belirli dönemlerini sahil kenarlarında geçirdiğini dile getiren Zeytinci, kışın da alışveriş merkezlerindeki organizasyonlara katıldığını ve sipariş üzerine hediyelik eşya üretimi yaptığını söyledi.
Zeytinci, zaman içerisinde bu alanda birçok kişiyi de yetiştirme imkanı bulduğunu belirterek, "Yetiştirdiğim kişilerden bir kısmı mesleğe devam ediyor. Tabii ki bu mesleği yaşatmaya çalışan ustalarımız var. Bunların sayısı çok fazla değil. Ben de cam sanatını yaşatmaya çalışanlardan biriyim. Aynı zamanda Kültür ve Turizm Bakanlığı kokartlıyım." dedi.
Bir kahvaltı bıçağı ve cımbızla bütün objeleri tasarlayabildiğini dile getiren Zeytinci, şöyle devam etti:
"Mesela bir bıçak yardımıyla kaplumbağa, cımbızımla unicorn kanatları yapabiliyorum. Kalıp gibi şeyler kullanmıyorum. Yani bir cımbız, bir bıçak, bir de ben. Çıkardığım ürünlerin sayısını bilmem mümkün değil. Çok ürün çıkarıyorum ve bu ürünleri de hayal gücümle yapıyorum. Kanatlı at, puma, çıta, aslan ve boğa, bunlar hep kendi tasarladığım şeyler."
"Hayal gücü de yetenek de şart"
Zeytinci, cam eritme sanatının yalnızca hobi olarak yapılacak bir meslek olmadığına dikkati çekerek, meraklılarının bu işe küçük yaşta başlayıp en az 10 yıl bir ustanın yanında çalışması gerektiğini vurguladı.
Mesleğin dışarıdan göründüğü kadar kolay olmadığı, öğrenmesinin de zor olduğunun altını çizen Zeytinci, şunları söyledi:
"Sadece öğrenmek de yetmiyor, Allah vergisi varsa devam ediyorsunuz yoksa tıkanıyorsunuz. Bu işi yapabilmek için hayal gücü ve yetenek şart, bir de bu işi seveceksiniz. Ben çalışırken, cam eridiğinde dünyam değişir. Bunun içine sevgimi de yeteneğimi de katıyorum. Öğrendikten sonra sevginizi katmazsanız bir yerde tıkanırsınız. Camda sınır yok, yeri geldiğinde rüyamda gördüğüm şeyi ertesi gün gelip yapabiliyorum. Gelecek nesillerin de bu işi öğrenip yaşatmasını istiyorum. Mesleğimiz çok güzel, cam sanatının dünyanın her yerinde geçerliliği var."
Kaynak: AA