Dünya Sağlık Örgütü tarafından pandemi olarak tanınan COVID-19 salgınının Türkiye'de kontrol altına alınmasıyla birlikte birçok faaliyet gibi dalış eğitimlerinin de belirli kurallara uyularak gerçekleştirilmesi önem taşıyor.
Bu kapsamda, Türkiye Sualtı Sporları Federasyonu Sağlık Kurulu'nun önerileri doğrultusunda belirlenen yeni kurallar, Türkiye'deki tüm dalış merkezlerine gönderildi.
Duyuruda, rezervasyon sırasında, dalış öncesi dalış teknesinde, dalış teknesinde dalıcıların kabulü sırasında, dalışa hazırlık, dalış anı ve dalış sonrasında, dalış teknesinde yeme, içme sırasında, dalış sonrası dalıcıların dalış teknesinden ayrılması sonrasında, eğitim süreçlerinde, dalış tüplerinin doldurulması sırasında, dalış merkezlerinin karada bulunan ofislerinde alınacak önlemler, dezenfektanlar ve kullanımında dikkat edilmesi gerekenlere ilişkin detaylı bilgilere ver verildi.
10 kişilik sınıflarda sosyal mesafe gereği 5 kişi eğitim görüyor
Cem Karabay Sualtı Sporları Eğitim ve Sınav Merkezi Kurucusu ve 5 SCUBA dünya rekoru sahibi Cem Karabay, pandemi sonrası alınan önlemlere ilişkin, açıklamalarda bulundu.
Karabay, dalış merkezlerinin pandemi dolayısıyla 3 ay boyunca herhangi bir faaliyette bulunmadığını, 1 Haziran itibarıyla dalışların ve eğitimlerin başladığını belirtti.
Türkiye Sualtı Sporları Federasyonu'nun dalış merkezlerine belirli standartlar getirdiğini anlatan Karabay, şu bilgileri verdi:
"Öncelikle dalış okuluna gelen kişinin kapıda ateşini ölçüyoruz. Ateşi yüksekse veya solunumla ilgili sıkıntılar varsa sağlık kurumlarına yönlendiriyoruz. Kursiyerin yüzünde maskesi yoksa, biz maske veriyoruz. Eskiden, kursiyer binaya girdiğinde Dalıcı Sağlık Bildirim Formu'nu dolduruyordu artık COVID-19 ile ilgili formu dolduruyor. Bunlar da uygunsa kişi eğitimlere katılabiliyor. Sınıfta mutlaka öğrenciler arasında en az 1,5 metre mesafe olması gerekiyor. Eskiden 10 kişinin girdiği sınıfta şu an 5 kişi var. Bu da sosyal mesafeyi korumak açısından güzel."
"Dalış eğitimlerinin verildiği tekneler için de bu kurallar geçerli"
Karabay, Türkiye Sualtı Sporları Federasyonu'nun getirdiği kuralların dalış eğitimi verilen tekneler için de geçerli olduğunu aktardı.
Dalış merkezlerinde görevli personelin maske ve eldiven takma zorunluluğu olduğunu belirten Karabay, kursiyerlerin dalış çantası varsa bunların da dezenfektanlarla steril edilmesi gerektiğini vurguladı.
Teknede eskiden kursiyerlerin yan yana oturduğunu ancak pandemi sonrası dönem için 1,5 metre kuralının getirildiğini ifade eden Karabay, "Herkes ekipmanını önünde bulunduruyor. Eskiden bir kursiyer, diğer bir kursiyerin maskesini kullanabiliyordu ama bu kaldırıldı. Bir kişinin kullandığı maske, o gün boyunca onun oluyor. Kullandıktan sonra mutlaka dezenfekte edilecek, onun ardından bir başkası kullanabilecek. Suyun altında regülatörden nefes alıp veriyoruz. Regülatöre ağzımızı tutarken maps kullanıyoruz. Dalış merkezlerinde artık kişiye özel maps veriyoruz. Kıyıda ya da teknede kursiyere destek olacak personel, sosyal mesafe kurallarına uyarak yardımcı oluyor. Eğer dokunarak yardımcı olması gerekiyorsa, eldiven ve maske kullanarak bunu gerçekleştiriyor." diye konuştu.
"Maskeye tükürmek tarih oldu"
Buhar yapmaması için dalış öncesi maskeye tükürmenin artık tarih olduğunu dile getiren Karabay, bunun yerine buhar önleyicisi ya da bebe şampuanı kullanıldığını söyledi.
Karabay, yeni önlemler kapsamında, dalış esnasında kullanılan tüm malzemelerin, dezenfektan ile hazırlanan iki ayrı kovadaki suyun içinde yıkandığını aktardı.
Dalış teknelerinde eskiden yiyeceklerin ve içeceklerin ortada durduğunu, artık yeni dönemde bunların kaldırıldığını belirten Karabay, bu hizmetlerin hijyen kuralları nedeniyle mutfakta hazırlanarak sağlandığını ifade etti.
"COVID'in belki de bizi bulamadığı tek yer su altı"
Cem Karabay, yeni dönemde suyun altında yapılacak uygulamalara ilişkin ise şunları kaydetti:
"Suyun altında değişen çok fazla bir şey yok. COVID'in belki de bizi bulamadığı tek yer su altı diyebiliriz. Ama orada da alınan belli başlı birkaç tedbir var. Bunlardan bir tanesi herkesin dilinde olan 'çimlenme'. Yani iki dalıcının, tek bir ana hava kaynağından hava paylaşması. Normal şartlar altında Türkiye Sualtı Sporları Federasyonu'nun donanımlı dalış yönetmeliğine göre suya indirilecek ekipmanda zaten mutlaka yedek bir hava kaynağı olmak zorunda. Çimlenme, bu olmadığı zaman gerçekleşir ama bu olduğu için çimlenmeye gerek yoktur. Bu da her ihtimale karşı bilgisini verdiğimiz bir uygulamaydı. Şu an bu tamamen kaldırıldı. Eğitimde havası biten kişiye kendi hava kaynağını veriyoruz."
Karabay, çok basit standart tedbirler uygulandığı sürece Türkiye'deki dalışlarda herhangi bir sorun olmayacağını düşündüğünü sözlerine ekledi.