Denizli'de geçmişi 1800'lü yıllara dayandığı rivayet edilen tandır kebabı, henüz yaşına girmemiş kuzunun etinden hazırlanıyor. Önce ikiye ardından sekiz parçaya ayrılan kuzu eti, paslanmaz demir şişlere dizilip dışı taş, zemini toprak fırında pişmeye bırakılıyor.
Burada yaklaşık 2-3 saat pişen etler satırla kesilip pide, soğan ve domates ile servis ediliyor. Kendine özgü kültürü gereği elle tüketilen Denizli tandır kebabı, çatal ve bıçak olmadan müşterilere sunuluyor.
İki yıl önce coğrafi işaret belgesi alınan Denizli tandır kebabı, ramazan ayında iftar sofralarına lezzet katıyor.
Bayramyeri Meydanı'ndaki kebapçılar çarşısında 1982 yılından beri hizmet veren Dursun Göçenoğlu, yörenin en sevilen lezzetleri arasında tandır kebabının bulunduğunu söyledi.
Mesleği ustasından öğrendiğini dile getiren Göçenoğlu, ustasının ustasının da yıllar önce tandır kebabı yaptığını belirtti.
Denizli tandır kebabının tanınmaya başladığını ifade eden Göçenoğlu, "Şehri ziyaret eden turistler bu damak zevkini aldıkça yayıldı çünkü doğal pişen bir lezzet. Hiçbir katkı yok, tuz yok, suya temas yok." dedi.
Göçenoğlu, yurt içi ve dışında fuarlara katılıp tanıtım çalışmalarında yer aldığını belirtti.
Kentte 1989 yılından bu yana kebap yapan Durmuş Olpak da bu lezzetin yapımında kuzu etinin kullanıldığını söyledi.
Kapılarını çalan müşterilerinin iş yerinden hep memnun ayrıldığını anlatan Olpak, "Ramazan ayında da iftar için hazırlık yapıyoruz. Bu mübarek günlerde de sofralardaki yerimizi alıyoruz." diye konuştu.
Sakız ağacı odunu kullanılıyor
Kebap ustası İsmail Çaprak ise bütün kuzunun butları hariç tüm kısımlarının parçalanarak direkt fırına atıldığını dile getirdi.
Etin ateşte kendi yağıyla piştiğini ifade eden Çaprak, "Fırında sakız (sakız ağacı) odunu kullanırız. En erken kaburga çıkar. Günün yoğunluğuna göre 2-4 arasında kuzu tüketilir. Yazın hareketli kışın az olur işimiz. Servisimiz 11.30'da başlar, saat 19.30'a kadar devam ettiririz." dedi.