Ermenek'te bulunan Gençlik ve Spor Bakanlığına ait yurtta kalan yaklaşık 100'e yakın depremzede çocuk için etkinlikler düzenlendi. Ermenek Gençlik Merkezi personelleri ve gönüllü gençlerce yapılan çeşitli etkinlik ve aktiviteler ile depremzede çocuklar doyasıya eğlendi.
Çocukların mutluluğu yüzlerine yansırken, bazı aileler de çocuklarına eşlik etti. Çizgi film karakter kostümleri ve palyaço kıyafetleri giyen gönüllü gençler günün sonunda yorulurken, çocuklar eğlenceye doyamadı.
Ermenek Gençlik Merkezi drama eğitmeni Büşra Gedik, `Ermenek Gençlik Merkezi olarak her gün düzenli bir şekilde buraya geliyoruz. Öğrencilerimizle öncelikle sabahları çocuk odasına dönüştürdüğümüz bir odamız var orada çeşitli oyunlar oynuyoruz. Aynı zamanda drama eğitmeni olarak kendilerine oyunlar ve etkinlikler yaptırıyorum. Yeri geliyor boyama etkinlikleri, yeri geliyor sosyokültürel faaliyetler şeklinde çocuklarımızı hem gelişmeye yönelik, hem de biraz olsun yaşadıkları olayları atlatmaya yönelik, onların kafalarını dağıtmaya çalışıyoruz. Onlarla beraber vakit geçirmeye çalışıyoruz` dedi.
Gedik, çocukların geldikleri ilk günden bu yana büyük fark olduğunu belirterek, “İlk geldiğimiz günlerde bazı öğrencilerimizin tavırlarında depremin etkilerini hissediyorduk. Gün geçtikçe tabii beraber oldukça, bize de alıştıkça onlar herhangi bir sorunları olduğunda rahatça bize danışabiliyorlar. Üzüldüklerinde, mutlu olduklarında, bizlerle rahatça paylaşabiliyorlar. Şimdilik hiçbir problemimiz kalmadı. Benim gözlemlediğim bu şekilde. Zaten çocuk olarak daha çabuk gelişim gösteriyorlar. Olayları daha çabuk atlatabildiklerine inanıyorum` diye konuştu.
`Onlar mutlu olunca, biz daha mutlu oluyoruz`
Ermenek Gençlik Merkezi gönüllü gençlerinden Gamze Nur Aydın da, `Borsa İstanbul Anadolu Lisesi son sınıf öğrencisiyim. Ermenek Gençlik Merkezinde gönüllüyüm ve aktivitelere katılıyorum. Bugün de çocuklarla beraber zaman geçirmek için geldik. Okul çıkışlarında ya da boş zamanlarımızda, hafta sonlarında gelip onlarla beraber zaman geçiriyoruz, oyunlar oynuyoruz, şarkılar söylüyoruz. Onların bu zor zamanında yanlarında olduğumuz için onlar mutlu oluyor, biz daha mutlu oluyoruz. İlk geldiğimizde bize hiçbir şekilde yanaşmadılar ve kendi durumlarından bazıları bahsedip, ağladılar. Onlara yapabileceğimiz tek şey onlarla sarılıp oyun oynamak, onları mutlu etmekti. Elimizden geldiyse ne mutlu bize. Şimdi biraz daha bize yaklaşıp bizimle oyunlar oynuyorlar, unutmuş değillerdir belki ama unutturmaya çalışıyoruz. Kendi kardeşlerimizden ayırt etmiyoruz, o kadar mutlu oluyoruz. Onlar bizi görünce daha mutlu oluyor, palyaço gelmiş diye bağırıyorlar. Çok küçük bir şey bile onları mutlu etmeye yetiyor` ifadelerini kullandı.