Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, elektrikte yeni düzenlemenin detaylarını TRT Haber'de açıkladı.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Dönmez'in açıklamalarından öne çıkan başlıklar:
Dün sayın Cumhurbaşkanımız tarafından yapılan açıklamalarla özellikle dar ve orta gelir grubunda yer alan vatandaşlarımızın lehine bir takım iyileştirmeler daha yapmış olduk. Mesken abone grubunda yer alan tüm tüketicilerimize KDV yüzde 18’den 8’e düşürülmüş oldu. Oturduğumuz evlerin tümü konut statüsünde ve bu abone grubundan yararlanıyor. İbadethanelerimiz bu tarifelerden yararlanıyor. Son düzenlemelerle birlikte STK’lar, dernek, vakıflar ve Cemevleri de bu kapsama alınmış oldu.
Bir diğer iyileştirme de özellikle kırsal alandaki vatandaşlarımızın içme su şebekelerinin üretim ve dağıtımında kullanılan elektrik ihtiyaçları vardı. Onlar da yine en düşük tarife grubuna dahil edilmiş oldu.
Böylece burada hem KDV yüzde 8’e indirilme suretiyle hem de kademe bir miktar daha yükselterek günlük ortalama 8 kilovatsaat ve ayda da 240 kilovatsaate yükseltilmiş oldu. Bu da vatandaşımız lehine bir iyileştirme oldu.
Bunun yanı sıra ticarethanede de kademeli uygulamaya geçtik. Özellikle küçük ticari işletmelerden, esnaf ve sanatkarlarımızdan gelen talepler vardı. Bunlar üzerine de biz ciddi bir çalışma yaptık. Günlük 30 kilovatsaat ki bu aylık 900 kilovatsaat eder. Biz esnaf odalarımızla da görüştük, küçük işletmelerle de görüştük. Onların ocak, şubattaki tüketimlerini dikkate alarak böyle bir düzenlemeye gidilmiş oldu. Neredeyse burada da yüzde 80’in üzerinde bir kapsama alanı olmuş oldu. Birinci kademeye girecek olan küçük ticari işletmelerin oranı iyileştirilmiş oldu.
Bunun yanı sıra tarımsal sulamada özellikle çiftçilerimizin kullandığı elektrikle ilgili olarak da KDV yine yüzde 8’e indirilmek suretiyle bir iyileştirme yapılmış oldu.
"Yüzde 8 ila yüzde 14 arasında bir indirime tekabül ediyor"
Tüketimine göre değişmekle birlikte hem KDV hem de kademedeki bu iyileştirmeyle birlikte yüzde 8 ila yüzde 14 arasında bir indirime tekabül ediyor. Daha önce birinci kademede KDV dahil bir kilovatsaat enerji için 137 kuruş ödeniyorken şimdi bu düzenlemeyle bu 126 kuruşa, ikinci kademedeki 206 kuruş da 189 kuruşa inmiş oldu. Ticarethanede de birinci ve ikinci kademe arasında yaklaşık yüzde 25’lik bir iyileştirme yapılmış oldu.
Bu uygulama 1 Mart’tan itibaren geçerli. 1 Mart’tan sonraki tüketimlerimiz bu yeni tarifeyle faturalandırılacak. Mart ayı bir geçiş dönemi olacak. Her sayacın okunma periyotları farklı ama asıl etkisini nisan ayından itibaren daha rahat göreceğiz.
Normalde kurallara göre 30 gün içerisinde okunması lazım ama bazen tatil günleri olabiliyor, bazen de vatandaşlarımız evinde olmuyor, bahçesi kapalı, okuma elemanı girip sayacı okuyamıyor. Bu gibi nedenlerden dolayı birkaç gün önce veya sonra okumalar olabiliyor. Fakat endişeye gerek yok. Biz 8 kilovatsaat gün dediğimiz zaman 30’la çarptığımız zaman 240. Diyelim ki sizin sayacınız 32’nci gün okundu. 240 artı 16 256 kilovatsaate göre ilk kademedeki tarifeden yararlanma imkanına sahipsiniz. 2 gün önce de okuduğu zaman 16 kilovatsaat daha düşük hesaplanacak. Yani burada herhangi mağduriyet söz konusu değil. Sistem otomatik olarak bu şekilde çalışıyor.
Kesinlikle vatandaşlarımız hem EPDK hem de Bakanlığımıza müracaat edebilir. Anında gider müdahaleyi yapar, varsa bir yanlışlık düzeltiriz.
Özellikle bu tip stratejik emtialar küresel krizlerden ve gerilim noktalarından özellikle de bir sıcak çatışmaya dönüşmüşse, Ukrayna-Rusya krizinde olduğu gibi. Çok çabuk etkilenen emtialar bunlar. Bir de bu çatışmaların içindeki taraflardan bir tanesi önemli bir tedarikçi ve üreticiyse hem petrolde hem gazda önemli bir üretici. Ukrayna, Avrupa’ya giden gaz boru hatlarının önemli bir kısmının geçtiği güzergahlardan birisi. Böyle olunca tabii bu ürünlerin üretilmesi ve pazarlara taşınması, lojistiği, tedarikindeki krizler, kriz noktaları ister istemez fiyatları etkiliyor. Bir de yaptırımlar konuşuluyor. Bunlar içerisinde hangileri olacak, hangileri olmayacak bunlar da yine bu fiyatlamaları etkileyecek.
Krizden önce doğalgazın Avrupa’daki merkezlerdeki fiyatı bin metreküpü yaklaşık 900 dolar iken sıcak çatışmayla birlikte 1400 dolarlara kadar çıktı. Sonra tekrar bir gevşeme oldu ve şu anda 1100 dolar civarında. Petrol, 90 dolarlara kadar düşmüştü, sonra 105 dolarlara çıktı, şu anda 100 dolarlar seviyesinde devam ediyor.
Bu tip malların tedarikinde ve üretiminde kısıtlılık ister istemez fiyatların artmasına da neden oluyor. Ümit ederiz çok fazla uzun sürmeden orada bir sükunet, huzur hakim olur. Dolayısıyla da bu piyasalarda etkisi sınırlı kalmış olur. Şu anda görüşmeler devam ediyor bu kapsamda. Türkiye olarak da pozisyonumuz Cumhurbaşkanı olmak üzere izah edildi. Diyalogla bu sorunun çözülmesinden yana olduğumuzu, istenirse ara bulucu olacağımızı, her iki ülkeyle tarihsel bağlarımız olduğunu, özellikle son dönemde ticari anlamda, siyasi alanda her iki ülkeyle iyi ilişkilerimiz oldu, böyle bir durumun bizim açımızdan kabul edilemez olduğunu da ifade ettiler Cumhurbaşkanımız. İnşallah kısa süre içerisinde bu durum eski haline kavuşur.
Pandemi esnası ve sonrasına baktığımızda çok dalgalı bir piyasadan bahsediyoruz. Sadece enerji ürünleri açısından değil. Emtia fiyatlarında da ciddi artışlar oldu. En trajik radikal değişimleri de enerji ürünlerinde gördük. Pandemi esnasında bin metreküpü 120 dolarlara kadar düşen doğalgazın fiyatı geçtiğimiz yıl özellikle pandemi sonrası 1400-1500 dolarlara kadar çıkmıştı. Hatta bir iki günle sınırlı olmakla birlikte 2 bin dolarları bile test etti. Sonra kömürde aslında benzer bir şey yaşadık. Yine pandemide tonu 50 dolar civarında olan kömürün fiyatı 250 dolarlara çıktı. Yılbaşı itibarıyla bir miktar gevşemişti fiyatlar. Krizle birlikte orada da bir yükseliş var.
Geçtiğimiz yıl bu yüklerin büyük bir kısmını biz devlet olarak üstümüze aldık. Hem doğalgaz faturalarına yansıtmadık hem de elektrikte benzer bir uygulamaya gittik. Geçtiğimiz yıl doğalgaz ve elektrikte hükümetimizin yüklenmiş olduğu bedel yaklaşık 100 milyar lira. Yine pandemide biliyorsunuz akaryakıttan alınan ÖTV’yi de vatandaşı rahatlatmak adına feragat edilmişti. O da yaklaşık geçtiğimiz yıl itibarıyla 65 milyar liralık bir rakamdan bahsediyoruz. Toplamda enerji ürünlerinde doğrudan ya da dolaylı olarak destek miktarı 165 milyar lira.
Bu sene destek miktarı da bu rakamın altında olmayacak. Artan maliyetlere rağmen hem elektrikte hem gazda destek miktarı geçtiğimiz yıldan daha fazla olacak gibi duruyor.
Avrupa’nın en büyük tedarikçisi Rusya. Yaklaşık gazının yüzde 40’ını Rusya’dan alıyor. Sadece bizim ülkemiz üzerinden değil hala şu anda Ukrayna da dahil olmak üzere başka boru hatlarıyla aslında doğalgazı Avrupa’nın içlerine kadar taşıyor. Türkiye olarak biz daha önce biliyorsunuz Ukrayna üzerinden gelen hat üzerinden gazımızı alırken iki sene önce TürkAkım devreye girdi. Artık doğrudan Karadeniz altından ve iki ülke arasında yapılan anlaşmayla da Karadeniz altından TürkAkım üzerinden kendi gazımızı alıyoruz. TürkAkım 2 de yine Türkiye üzerinden Avrupa’ya, Balkanlar’a doğru giden başka bir hat daha var. Her iki hatta da tedarikçi ülke Rusya. Kontratta yazılı miktarlara uygun oranda sevkiyatını yapıyor. Mavi Akım’dan biliyorsunuz zaten daha önceden alıyoruz.
Biz sadece tabii Rusya’dan gaz almıyoruz. Onun yanı sıra Azerbaycan'dan doğalgaz alıyoruz, iki boru hattıyla geliyor. İran’da uzun zamandır işleyen bir boru hattımız var. Bunların yanı sıra LNG terminallerimizin giriş ve işleme kapasitelerini artırmak suretiyle ciddi bir kapasite artışına gitmiş olduk. İki tane kara LNG terminalimizin hem kapasitesini artırdık hem de FSRU diye adlandırdığımız yüzer mobil LNG terminalleriyle de sistemin güvenliğini artırmış olduk.