Erzincan 2. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, PKK'nın sabotajcısı olan ve "turuncu" kategoride arananlar arasında bulunan tutuklu sanık "Baver-Çektar" kod adlı Ahmet Herdem ile Yunanistan'a kaçmak istediği sırada yakalanan tutuklu sanık "Rezzan Erzingan" kod adlı Gürkan Düz, tutuksuz sanıklar E.T, Ü.T, C.Y, T.Y. ile sanıkların avukatları katıldı.
Yeni tip koronavirüs (Kovid-19) tedbirleri kapsamında izleyicilerin kabul edilmediği duruşmada, sanıklar maske ve sosyal mesafe kurallarına uygun şekilde salona alındı. Duruşmada, mahkeme heyeti başkanı ve üyeleri ile polis ve jandarma görevlileri de maske taktı.
Davaya bir önceki duruşmada dosyasını inceleyemediği için savunma yapmayan Ahmet Herdem'in savunmasının ve tanıkların ifadelerinin alınması ile devam edildi.
Ahmet Herdem, örgüt üyesi olduğunu belirterek, iddianamede geçen eylemlerin hiçbirini kabul etmediğini söyledi.
Terör örgütünün dağ kadrosuna 2011'de hakkında yakalama kararı bulunması nedeniyle hapse girmemek için katıldığını aktaran Herdem, "İddianamede hakkımda olan suçlamaları kabul etmiyorum. Çağlayan kara yoluna yerleştirilerek infilak ettirilen el yapımı patlayıcıyla benim herhangi bir ilgim yoktur. Ben yapmadım, kimseye de azmettirmedim. Ben iddianamede bahsedildiği gibi Pülümür alan komutanı falan değildim. Ben örgüt içerisinde Dersim saha komutanına korumalık ve kuryelik yapıyordum. Çatışmaya hiç katılmadım ancak bahar aylarında yapılan rutin hava operasyonları sırasında şarapnel parçası ile yaralandım." diye konuştu.
Herdem, 2018 yılında sağlığının bozulması ve bölgede yaşanan operasyonların yoğunluğu nedeniyle kaçmaya tek başına karar verdiğini anlatarak, "Ben örgüte tek başıma kendi isteğim ile katıldım ancak 2018'de sağlığımın bozulmasıyla ayrılmak istedim. Ancak bana örgütün bunu daha sonra değerlendireceğini söylediler. Herhangi bir ses çıkmayınca da geride not bırakarak tek başıma kaçtım." ifadelerini kullandı.
Mahkeme başkanı yakalandığı sırada el bombasının ne tür eylemlerde kullanacağını sorması üzerine Herdem, "Yanımda bulunan el bombasını ben yakalandığımda cezaevine girmektense kendimi öldürmek için kullanacaktım. Ben Amasya'da otobüste yakalandığımda etrafımda çocuk ve ailelerin bulunması nedeniyle el bombasını kullanmadım." dedi.
Diğer sanıklar da suçsuz olduklarını savunarak berat ve tahliye talebinde bulundu. Mahkeme heyeti, cumhuriyet savcısına mütalaasını sordu.
Cumhuriyet savcısı, tutuklu sanıkların tutukluluk hallerinin devamına karar verilmesini istedi.
Sanık avukatlarının da savunmalarını dinleyen mahkeme heyeti, tutuklu sanıkların mevcut durumunun, tutuksuz yargılanan sanıkların adli kontrol şartlarının devamını kararlaştırarak duruşmayı erteledi.
İddianame
Sanıklar hakkında hazırlanan iddianamede, Herdem ile Düz'ün, 13 Mayıs 2020'de devriye görevi yapan askeri minibüsün Erzincan-Çağlayan kara yolu Karatuş mevkisi ile 25 Haziran 2017'de kent merkezine bağlı Yaylabaşı beldesindeki kara yoluna yine askeri aracın geçişi sırasında yerleştirilerek infilak ettirilen el yapımı patlayıcın failleri arasında yer aldıkları belirtildi.
İddianamede, sanıklar hakkında "devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozmak", "kişiyi yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle tasarlayarak bomba kullanmak suretiyle öldürmeye teşebbüs etmek" ve "tehlikeli maddeleri izinsiz olarak bulundurmak veya el değiştirmek" suçlarından 22'şer yıldan 44'er yıla kadar hapis ve ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası talep ediliyor.
Gürkan Düz ve Ahmet Herdem'in ayrıca "sayı ve nitelik bakımından vahim olan silah veya mermilerin satın alınması, taşınması, bulundurulması" suçundan 5'er yıldan 8'er yıla kadar hapisle cezalandırılmalarının talep edildiği iddianamede, Herdem hakkında ayrıca "resmi belgede sahtecilik" suçundan da 2 yıldan 5 yıla kadar hapis cezası isteniyor.