Çocukluk yıllarından bu yana el işi ve minyatür sanatıyla ilgilenen Şeyda Oğuzman, 2000 yılında Kütahya Dumlupınar Üniversitesi Seramik Bölümü'nde öğrenim görmeye başladı. Mezuniyetinin ardından seramik ve takı tasarımı yapan Oğuzman, Odunpazarı ilçesinde ilk atölyesini açtı.
Dünyaya gelen çocuğuyla ilgilenmek amacıyla 1,5 senenin ardından atölyesini kapatan Şeyda Oğuzman, tüm malzemelerini evine taşıdı. Anneliğin yanı sıra tasarımlarıyla da ilgilenen sanatçı, çocuğunun büyümesiyle birlikte boş zamanlarını dioroma öğrenmek için değerlendirdi. Öğrendiği yeni sanatsal yöntemlerin yanı sıra seramik ve takı tasarım bilgisini birleştiren modelleme sanatçısı, becerisini ilerletmek için 2023 yılında dioroma modeller tasarlamaya başladı. Doğanın korunması için geri dönüşümünü önemseyen Oğuzman, tutkuyla bağlandığı sanatını icra ederken atık kullanmaya özen gösterdi.
Modellemek istediği küçük figürleri canlandırmak için plastik başta olmak üzere kumaş, boya malzemesi ve cam atıklardan yararlanan sanatçı, hayal ettiği yapıları inşa etmek için farklı kategorilere ayırdığı malzeme envanterini kullanıyor. Esinlendiği sahneleri tasarlamak için kendi evi ve çevredeki atıklardan yararlanan Şeyda Oğuzman, tasarımına ait minyatür unsurları yapmak için topladığı atıkları Fimo hamuruyla şekillendiriyor.
Esinlendiği tema doğrultusunda atık toplayan Oğuzman, sanatı yetiştirdiği 2 çocuğuna da aşılamak için kimi tasarımlarını beraber yapıyor. Modelleri kısa sürede yoğun ilgi gören sanatçı, sosyal medya aracılığıyla ulaştığı insanlardan sipariş doğrultusunda ürün de tasarlıyor.
Dioroma modelleri yaparken kendisini huzurlu hissettiğini anlatan Şeyda Oğuzman, evindeki atölyede uzun saatler geçirdiğini söyledi.
Esinlendiği bir modeli ortalama 2 günde yaptığını belirten Oğuzman, tasarımlarındaki temaya göre malzeme biriktirdiğini ifade ederek, "Daha çok hislerim doğrultusunda ilerliyorum. Küçük parçalarla ilerliyorum, sonra onu neyle tamamlayacağımı düşünüyorum. Henüz bitmeden ben de ne çıkacağını bilmiyorum, elimde ne varsa onları birleştiriyorum başlangıçta, bittiği zaman görüyorum. Tasarım son haline gelse dahi bitmemiş gibi hissediyorum, yeni şeyler ekleyerek mükemmel hale getirmeye çalışıyorum" dedi.
Kullanılan materyalleri herkesten farklı bir gözle değerlendirdiğini kaydeden Oğuzman, şöyle konuştu:
"Seramikle kullanarak ürettiğim şeylerin yanı sıra atıkların da değerlendirildiği durumlar oluyor, mesela yumurta kabuklarından kase figürü yapıyorum. Artık gördüğüm her şey tasarıma dönüyor, 'bundan ne yapabilirim' diye düşünüyorum. Herkes seninle aynı şeyi görmüyor ama sen o şeyi görebiliyorsun. Bir elektrik kablosundan boru figürü yapılabiliyor mesela, her şey olabilir. Plastik atıklar olabilir. Pet şişenin altını kesip, üzerine kumaş kaplayıp koltuğa dönüştürebilirsiniz. Köpük malzemeleri kullanabilirsiniz. Pet şişe kapakları çok güzel sehpa, yumurta kaplarından salıncak oluyor örneğin, bunlar yapılabilir. Yani her şeyi kullanabilirsiniz. Bir kere başladıktan sonra her şey bir şeye dönüşebilir, hayal gücü sizi her yere götürüyor."
Tasarladığı tüm modellere kendine has imza eklediğini belirten Şeyda Oğuzman, "Kahve fincanı ve kitap tasarladığım her modelde bulunuyor. Neyi yaparsam yapayım kesinlikle olsun istiyorum. Orada oturulmuş, bir kahve içilmiş ve kitap okunmuş olsun istiyorum. Kitaplık tasarımlarını çok seviyorum, mutlaka modellerde bulunduruyorum. O nedenle hepsinde var mesela. Köy evi tasarımlarında bile kahve ve kitap yapıyorum" diye konuştu.
Özel tasarımlar yapmanın kendi sanatının püf noktası olduğunu belirten modelleme sanatçısı, hayalinin yaptığı modelleri sergileyeceği bir müze açmak olduğunu sözlerine ekledi.