Karaer Mahallesi’nde bulunan küçük bir dükkânda tesbihçilik mesleğini 35 yıldır sürdüren Musa Bulgur’un kolu 7 yaşında kangren olmasından dolayı dirseğinden kesildi.
Küçük yaşta kolunu kaybetmesine rağmen hayata küsmeyen Bulgur, zeytin çekirdeklerinden tesbih yaparak bu mesleğe merak saldı. Uzun bir süre hobi olarak devam ettiği tesbihçiliği, emekli olduktan sonra dükkân açarak mesleği haline getiren 70 yaşındaki Musa Bulgur, insanların iki elle bile yaparken zorluk çektiği tesbihçiliği tek eliyle kusursuz şekilde yapmasıyla takdir topluyor.
“Sağlam adamın yapamayacağı işi ben yapıyorum”
Tesbihçiliğin sabır istediğinin altını çizen Musa Bulgur, “7 yaşında okula gidip geldiğim bir günde düştüm ve kolumu kırdım. Ondan sonra kolumu bağladılar, tutmadı kangren oldu ve kestiler. Çocukluk zamanlarımda zeytin çekirdeklerini taşla kenarlarını düzelterek daha sonra büyük iğneyle delerek tesbih dizmeye başladım. Kendimizi böyle alıştırdık. Daha sonra buraya geldim okula gittim. Okulu bitirdikten sonra dükkân açtım. O dönem Devlet Su İşleri’nde çalıştım daha sonra emekli oldum. 35 yıldır tesbih diziyorum. Bu işi yapmak sabır ister. Sabırsız olursan, sinirli olursan bunları dizemezsin. Bendeki sinir başkaydı buna kafayı verince o siniri de atlattım. Ben kendimi alıştırdım, öyle insanlar var ki gözleri görmüyor ama neler yapıyorlar. Ben de elimden gelen her şeyi yapıyorum. Sağlam adamın yapamayacağı işi ben yapıyorum” dedi.
Musa Bulgur’un iki eli olan insanın yapamayacağı bir işi yaptığını dile getiren Selçuk Gün ise “Yaklaşık 30 senedir tanıyorum Musa amcayı. Eski dükkânını da biliyorum. Tek koluyla birlikte iki eli olan adamın yapamayacağı işleri yapan tanıdığımız bir amcamız. Ben dizemem, başkası dizemez ama o diziyor işte” diye konuştu.