Türkiye'de yerli ve yabancılara yönelik kayıt dışı hizmet veren günlük kiralık konutların sayısı ülke genelinde 10 binlerle ifade edilirken, internet üzerinden rezervasyon ve konaklama imkanı sağlayan Airbnb'de Türkiye'den 57 bin ilan bulunuyor. Bu 57 bin ilan arasında sadece 3 bininin kurumsal ilana çıktığı görülüyor.
Son yıllarda bu evlere yönelik denetimler sıklaştırılırken, bu alanda ruhsatsız hizmet veren konutlar mühürleniyor, hizmet sağlayıcılara idari para cezası kesiliyor.
Hem vergi kaybı hem de asayiş açısından ciddi olumsuzluklara neden olan kısa-orta vadeli gayrimenkul kiralama sektöründe başlayan kurumsallaşmanın ise bu alanda önemli getiriler sağlaması bekleniyor.
"Kurumsallaşma hem devlete hem de kullanıcıya kazanç sağlıyor"
Kurumsal kısa-orta vadeli gayrimenkul kiralama sektöründe faaliyet gösteren Yusuf Akbal, yeni nesil bir konaklama şirketi olarak yolculuğa çıktıklarını belirterek, uçtan uca bütün süreçlerin dijital ve otomatize şekilde gerçekleştiğini söyledi.
Geleneksel konaklama sektöründe maliyetleri artıran bazı noktaların burada olmadığını dile getiren Akbal, "Örneğin; daire içinde temin edilen mutfak ve beyaz eşya setleri sayesinde konuğun yeme, içme ve kuru temizleme ihtiyaçlarını istediği şekilde daha uygun maliyetle ulaşabilmesini sağlıyoruz" dedi.
Akbal, kısa-orta vadeli gayrimenkul kiralama uygulamasının hem misafire hem de gayrimenkul sahibine kazanç vadettiğini kaydederek, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Özellikle kalabalık turist grupları ve geniş aileler için kiralık konutlar otellere göre çok daha kazançlı oluyor. Bu konutların kurumsallaşması sayesinde öncelikle vergi kaybı önleniyor, tüm süreç kayıt altına alınıyor, turistlerin memnuniyeti artıyor ve bir sonraki yıl için ziyaret istekleri daha fazla oluyor. Bu alandaki kurumsallaşma ülkemiz adına daha yüksek vergi geliri ve daha fazla turist anlamına geliyor aslında."
"Sektörde büyük ihtiyaç var"
Yusuf Akbal, Newinn olarak kiralama hakkını sahiplerinden aldıkları konutları prestijli şekilde dizayn ederek misafirler için cazip hale getirdiklerini söyledi.
Bireysel olarak evini kiraya vermeyi düşünenlere yüzde 50-70 aralığında daha fazla kazanç vadettiklerini dile getiren Akbal, her şeyin kayıt altına alındığı süreçten tüm tarafların kazançlı çıktığını anlattı.
Akbal, çok genç bir startup olduklarını ancak sektördeki büyük ihtiyaç nedeniyle çok hızlı büyüdüklerini kaydederek, "2021'de yüzde 350 büyüdük ve 21 ülkeden 3 bin tekil konuk ağırlayarak 32 bin 500 gecelemeye ulaştık. Ortalama geceleme süremizin 14 gün olması bu anlamda en iyi ipucumuz. Konuklarımızın yüzde 80'i yabancıydı” diye konuştu.
Başakşehir'de başladıkları faaliyetlerini 20'ye yakın lokasyona taşıdıklarını ifade eden Akbal, "Hızlı büyümemizin asıl sebebi evini kiralamak isteyen gayrimenkul sahiplerinin üzerindeki kira tahsilatı, vergi ödemeleri gibi tüm operasyonel yükü almamız" değerlendirmesinde bulundu.
Akbal, boşta kalan gayrimenkulleri ekonomiye kazandırdıklarına değinerek, "Amacımız kiralama ve konuk ağırlama alanlarında kayıt içi ekonomiyi büyütmek. Dikkatle ve son derece verimli adımlarla ilerlemeyi sürdüreceğiz" ifadelerini kullandı.
"Otel sektöründe yatak sayısı yüzde 3, tesis sayısının yüzde 10 büyüdü"
Akbal, Türkiye'de 2018'den bu yana otel sektöründe yatak sayısının yüzde 3, tesis sayısının yüzde 10 büyüdüğünü belirterek, sözlerini şöyle tamamladı:
"Aslına bakarsanız tesisler giderek küçülüyor. Butik yatırımlara dönüşüyor. Biz ise bu eğilimi görüyoruz. Giderek yükselen bir ihtiyaca başta İstanbul olmak üzere hem ülkemizin her köşesinde hem de Avrupa'dan başlamak üzere her lokasyonda cevap vermek istiyoruz. Yurt dışında franchise vermek için görüşmeler de sürüyor. Lizbon, Frankfurt ve Sakarya şu an görüşmelerimizin ilerlediği ilk lokasyonlar. Ayrıca Antalya’daki ofisimizi mart ayı içerisinde açıyoruz. Bu genişleme hedefi doğrultusunda bu alandaki ilk Türk unicorn yani Turcon şirketi olmayı hedefliyoruz."
"Yurt dışında uzun süredir alternatif konaklama modeli"
İstanbul Emlakçılar Odası Başkanı Nizameddin Aşa ise "günlük konut" olarak adlandırılan kısa-orta vadeli kiralamaların İstanbul'da son yıllarda hızla arttığını belirterek, emniyetin aldığı tüm tedbirlere rağmen bu alanda kayıt dışı faaliyetin sürdüğünü söyledi.
Esenyurt, Beylikdüzü, Küçükçekmece-Halkalı, Bakırköy, Ataşehir ve Kadıköy gibi ilçe ve bölgelerde bu konutların yoğunlaştığını dile getiren Aşa, "Bu konutlardan yüksek gelir elde edilmesine rağmen kira vergisi veya KDV ödemesi yapılmıyor. Yüz milyonlarca liralık kayıp olduğunu düşünüyoruz" dedi.
Aşa, yurt dışında otel ve pansiyonlara ciddi alternatif olarak gelişen bu sektörün Türkiye'de kayıt altına alınmasının öneminden bahsederek, "Devletimizin aldığı önlemlerle bu alandaki faaliyet azalsa da hala önemli oranda sürüyor. Bu yüzden özellikle kurumsallaşmayla sistem kayıt altına alınabilir" şeklinde konuştu.