İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, "Gerek deprem gerek sel felaketi gerek diğer afetlere açık bir ülkeyiz. Bunun için tedbirlerimizi en yüksek noktada almalıyız." dedi.
Şiddetli yağışın yol açtığı hasarı helikopterle havadan inceleyen Soylu, Yusufeli ilçe stadında ilgililerce karşılandı.
Bölgedeki çalışmalara yönelik ilgililerden bilgi alan ve vatandaşlara "geçmiş olsun" temennisinde bulunan Soylu, afetin yaşandığı Yusufeli Barajı şantiyesinde inceleme yaptı.
Soylu, burada gazetecilere yaptığı açıklamada, selde hayatını kaybeden vatandaşların ailelerine başsağlığı diledi.
Türkiye'nin en büyük şantiyesinde olduklarına dikkati çeken Soylu, "Bu şantiyede Yusufeli Barajı hem ekonomimize hem enerjimize hem de geleceğimize büyük bir katkı sağlıyor. Burada halihazırda bin 500'ün üzerinde insanımız bu baraj inşaatını zamanında yetiştirebilmek için çaba sarf ediyor ama ayın 12'sinde, bundan iki gün evvel, Rize'de dün hem Çayeli'nde hem Madenli'de hem de İkizdere'dekinin biraz daha yoğun yağış şeklinde olan afeti burada gerçekleşti." diye konuştu.
Soylu, afette 4 vatandaşın hayatını kaybettiğini anımsatarak, yaşamını yitirenlere Allah'tan rahmet diledi.
Bakan Soylu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Elbette burada da hem arkadaşlarımız buradaki şantiye yetkilileriyle beraber hasar tespit çalışmalarını, alınabilecek tedbirleri bugüne kadar Sayın Valimizin koordinasyonunda gerçekleştirdiler, gerçekleştirmeye devam ediyorlar. Tabii şunu söylemek gerekir, burası için belki değil çünkü burası bir şantiye alanı ve burası bitmek zorunda ama diğer gördüğümüz yerlerde Hayati ağabey de ben de Sayın Bakan Yardımcımız da hemen hemen aynı kanaatteyiz. Yani gerek deprem gerek sel felaketi gerek diğer afetlere açık bir ülkeyiz. Bunun için tedbirlerimizi en yüksek noktada almalıyız. Şunu ifade etmem gerekir, 15 dakikada 175 kilogramlık bir yağmur, yoğunluklu bir yağış ve bu hakikaten Allah muhafaza daha büyük felaketlere yol açabilecek bir yoğunluk, o açıdan şunu ifade etmem gerekir, bu bölgelerde bununla karşılaşmamız olasıdır, olabilir."
Devlet olarak ellerinden geldiğince bu bölgedeki bütün dere ıslahlarını yapmaya çalıştıklarına işaret eden Soylu, şunları söyledi:
"O kadar yoğunluklu bir yağmurda o kadar dere ıslahları olmamış olsaydı daha büyük felaketlerle karşı karşıya kalabilirdik. Bu birincisi. İkincisi ama ısraren vatandaşlarımızdan da talebimiz, özellikle sel bölgelerinde, bununla karşılaşmış bölgelerdeki vatandaşlarımızdan genel talebimiz, dere kenarlarına, yani 'Şuraya yakın olsun, yola yakın olsun, dereye yakın olsun, manzaraya yakın olsun.' gibi bir anlayışla yapılabilecek her ev bilmeliyiz ki yarın öbür gün bilmediğimiz bir 15 dakika içerisinde, bilmediğimiz bir 10 dakika içerisinde bize veya bizden sonraki nesillerin başına bir felakete yol açabilir. Yani bir ev mirası bırakırken bir kaza mirası bırakmış oluruz."
Soylu, bu konuda hem belediyelerin hem kendilerinin hem de vatandaşların hep beraber bu kurallara, ilkelere uyması gerektiğini vurgulayarak, "Aksi takdirde bu felaketler canımızı çok fena acıtır. Şunu hiçbir zaman vatandaşımızın unutmaması gerekir." dedi.
- "Biz tedbiri almak zorundayız"
Türkiye'de deprem, sel ve afetle beraber yaşamaya alışılması gerektiğini belirten Soylu, "Bunun için tedbirleri almalıyız. Buna ait tedbirlerimizi devlet olarak da millet olarak da birey olarak da ortaya koymalıyız." ifadesini kullandı.
Bakan Soylu, dün sabah yaklaşık 5 saat Afet Danışma Kuruluyla toplantı yaptıklarına değinerek, şöyle konuştu:
"Burada birçok disiplinden insan var, birçok kurumumuz var. Buna nasıl tedbir alabiliriz diye yaptık. Öğleden sonra da bu meselelerle karşı karşıya kaldık. Onun için ifadem şudur, ilk önce tedbir, sonra tevekkül, sonra takdir. Yani biz tedbiri almak zorundayız. Tedbiri almadan bütün bunları yapabilme kabiliyetine sahip olamayız. Onun için tekrar geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum. Elbetteki bütün bunlardan sonra yine biraz önce tarif ettiğim gibi yoldan geçerken suyun artmasıyla beraber araç yuvarlanıp yine bir kazayla karşı karşıya kalabiliriz ama bizim görevimiz bu riskleri birey olarak da kurumlar olarak da devlet olarak da en az seviyeye indirebilmektir."
Soylu, "Şantiyede çalışan bütün işçilerimize Sayın Cumhurbaşkanımız hem selamları hem geçmiş olsun dilekleri var. Bizatihi talimatıyla gelmiş olduğumuzu bilmenizi isterim. Yani gece yarısından itibaren de hem tespit çalışmaları yapıyoruz hem bu konularda, arama kurtarma çalışmalarının nasıl olabileceği konusunda arkadaşlarımızla değerlendirmede bulunduk. Allah bir daha böyle bir felaket göstermez, bizi de tedbirleri en yakın zamanda almayı, vatandaşımıza da bu tedbirleri uymayı nasip eder." değerlendirmesinde bulundu.
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hayati Yazıcı ise "geçmiş olsun" dileklerini ileterek, "Şu coğrafyaya baktığınız zaman, şu şantiye alanına, burada bir şey olmaz gibi düşünür insan. Ama oldu, yaşadık, hem de çok yakın zamanlarda yaşanmayan ölçeklerde bir felaket yaşadık. 4 vatandaşımızı kaybettik. Onlara rahmet diliyorum, hepimize geçmiş olsun. Bakanımızın da ifade ettiği gibi Cumhurbaşkanımızın hem geçmiş olsun dileklerini hem de selam ve sevgilerini iletiyorum. Başımız sağ olsun, geçmiş olsun." diye konuştu.