İki kardeş halk ozanı babalarının izinden gidiyor

Van'ın Erciş ilçesinde bağlama çalıp şiir yazan babalarından etkilenerek müziğe ilgi duyan Özge Çağan Yıldırım, Devlet Konservatuvarı Geleneksel Türk Müziği Bölümü'nü birincilikle bitirdi, kardeşi Yusuf İsa Yıldırım ise bağlama virtüözü olmak için çalışıyor.

İlçe merkezindeki dükkanında tohum satışı yapan ve yıllardır bağlama çalıp şiir yazan, türküler seslendiren 59 yaşındaki Lütfi Yıldırım'ın 24 yaşındaki kızı Özge Çağan ve 13 yaşındaki oğlu Yusuf İsa babalarından esinlenerek müziğe ilgi duymaya başladı.

Konservatuvar birincisi oldu

Babasının desteğiyle bağlama çalmayı öğrenen, bu alanda kendisini geliştiren Özge, 2 yıl önce Kafkas Üniversitesi Devlet Konservatuvarı Geleneksel Türk Müziği Bölümü'nden birincilikle mezun oldu.

Geçen yıl TRT Müzik kanalında yayınlanan "Muhammed Yıldırır ile Virtüozite" ve "Tatlı Notalar" programlarına konuk olan, okulda ve bazı programlarda sahne alan Yusuf İsa ise, bu alanda kendini daha da geliştirmeyi hedefliyor.

"Bir virtüözün yetişmesi için en az 8 saat çalması lazım"

Baba Yıldırım, yaklaşık 40 yıldır bağlama çaldığını, kızına da bağlama çalmayı öğrettiğini söyleyerek şöyle konuştu:

"Özge'den sonra Yusuf İsa ile ilgilendik. Yusuf İsa üstün yetenekli bir çocuk. Herkesin hayal ettiği bir noktaya, TRT Müzik'teki 'Muhammed Yıldırır İle Virtüozite' programına konuk oldu. 12 yaşındaki bir çocuk için önemliydi. Biz de bununla gurur duyduk. Özellikle Yusuf İsa adına çok çok memnun oldum"

Bağlama virtiüözü Çetin Akdeniz'i rol model aldıklarını vurgulayan Yıldırım, "Günde 7-8 saatimizi çalışmaya zaman ayırdık. Bir virtüözün yetişmesi için en az 8 saat çalması lazım. Virtüozite programın yapımcısı ve sunucusu Muhammet Yıldırır Bey dünya rekortmeni. Kemanda dünya birincisi. Guinness Rekorlar Kitabı'na girmiş. O program uluslararası seviyede bir program. Yusuf bu programa konuk olarak bizi gururlandırdı"  dedi.

"Babamla hem evde hem de dükkanda çalışıyorduk"

6 yaşında bağlama çalmaya başlayan Yusuf, şunları söyledi:

"Arkadaşlarım sokakta oyun oynarken ben bağlamayla ilgileniyordum. Ablam, konservatuvar eğitimine başladığında öğrendiklerini bize gönderiyordu. Bende onun öğrettikleriyle kendini geliştirdim. Babamla hem evde hem de dükkanda çalışıyorduk. Çoğu zaman iş yerinde beraber bağlama çalıyorduk. Evde de çalışırken annem, arkadaşlarım bizi dinliyorlardı. 24 Kasım Öğretmenler Günü, 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı'nda sahne aldım. TRT'de programlara çıktım. Bazen müzik derslerimizde hocam bağlamamı getirmemi isterdi. Ben de onlara bazı parçalar çalardım."

Babasının desteğiyle 2018'de Kafkas Üniversitesi'ne yerleştiğini ve bölümünü birincilikle tamamladığını vurgulayan Yıldırım da, "Şu an 100. Yıl Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü Müzik Eğitimi Bilim Dalı'nda yüksek lisans yapıyorum. Babamla beraber kardeşim Yusuf'u eğitmeye başladık. 2-3 sene içinde yoğun uğraşlarla kardeşim Yusuf da bağlama çalmaya başladı. Şu an ileri seviyede çalıyor. Babam halk ozanı olduğu için sürekli radyo programları yapıyordu. Ben de bağlamaya ondan heves ederek 9 yaşında başladım. Akademisyen olarak müzik hayatıma devam etmek istiyorum" diye konuştu.