Türkiye'nin jeotermal potansiyele sahip illeri arasında yer alan Kırşehir, üniversitenin bilimsel desteği ve düşük maliyet avantajıyla "jeotermal sera üssü" olma yolunda ilerliyor.
"Jeotermal" ve "tarım" alanında YÖK tarafından pilot üniversite seçilen Kırşehir Ahi Evran Üniversitesinin (KAEÜ) hazırladığı projeler sahada meyvelerini vermeye devam ediyor.
Üniversitenin bilimsel desteğiyle Karakurt bölgesinde 150 dekar alanda kurulan ve yaklaşık 150 kişiye istihdam sağlanan serada ilk domates hasadı yapılarak piyasaya sürüldü.
Daha önce Kırşehir'in Çiçekdağı ilçesine bağlı Mahmutlu bölgesindeki jeotermal seranın ardından Karakurt bölgesindeki işletme ile bozkırın toprakları jeotermal kaynakla hayat buluyor.
Yatırımcı firma tarafından Karakurt bölgesine üç etap olarak planlanan jeotermal seranın ikinci etabında 127 ve üçüncü etabında ise yaklaşık 60 dekarda yeni alanların üretime kazandırılması hedefleniyor.
KAEÜ Rektörü Prof. Dr. Vatan Karakaya, Kırşehir'in Mahmutlu ve Karakurt bölgelerinde büyük bir jeotermal potansiyel bulunduğunu, bu kaynağı üniversite-yatırımcı iş birliğiyle bölgesel yatırıma dönüştürmeyi amaçladıklarını söyledi.
Jeotermal su ile sera yüzde 40 daha ekonomik
Pilot projeleri YÖK'e sunmadan önce yaptıkları fizibilite araştırmalarında jeotermal suyun diğer yöntemlere göre sera üretiminde yaklaşık yüzde 40 daha az maliyet sağladığını tespit ettiklerini vurgulayan Karakaya, yatırımcıların da bu avantajlı durumu değerlendirdiklerini aktardı.
Karakaya, Mahmutlu bölgesindeki tesisin ardından Karakurt bölgesinde ilk yatırımcının işletmesini kurduğunu ve üretime başladığını anlatarak, şöyle devam etti:
"Pilot projelerimizi hazırlarken jeotermalin sera üretimindeki etkisi konusundaki araştırmalarımızda mevcut üretimler içerisinde yüzde 40 maliyet düşüklüğü getirmesinden dolayı YÖK'e bu alanda projemizi sunduk. Süreç sonunda da bu iddiamızın doğruluğu çıktı. Bir yatırımcımız 30 milyon dolarla Karakurt bölgesinde tesisini kurdu. 150 dekarda 150 kişiye istihdam sağlıyor. Geçen hafta itibarıyla hasadını yaparak tezimizin doğruluğunu ortaya koydu. Bölge yeni yatırımcıların ilgisini çekmeye devam edecektir."
Yatırımcıların eleman eksikliğini gidermek için sertifikalı eğitim programları düzenleyerek bu alanda da katkı sunduklarına dikkati çeken Karakaya, "Üniversite olarak yatırımcıya bilimsel veri paylaşma noktasında katkımız oldu. 100 kişiye yakın sertifikalandırma programı yaparak bu işletmeye katkı verdik." ifadelerini kullandı.