Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı himayesinde düzenlenen sergi, Sultanahmet'te bulunan Türk ve İslam Eserleri Müzesi'nde (TİEM) sanatseverlerin ve tarih meraklılarının beğenisine sunuluyor.
Sergide, kutsal topraklar Mekke, Medine ve Kudüs ile ilgili Osmanlı döneminden bugüne uzanan tarihi bir yolculuğa çıkılıyor. Koleksiyoner Bekir Kantarcı'nın yaklaşık 30 yıllık bir zaman diliminde yurt içi ve yurt dışından edindiği eserlerden derlenen serginin küratörlüğünü Hasan Mert Kaya üstleniyor.
Sergide farklı dönemlere ait eserler yer alıyor
Asırlarca kutsal topraklara hizmet götüren Osmanlı Devleti'nin başkenti İstanbul'dan başlayan yolculuğun anlatımıyla başlayan sergi, "Surre Alayı ve Mahmil-i Şerif'in Hicaz'a Doğru Yola Çıkışı", "Tarihi Hicaz Demiryolu", "Osmanlı'nın Kutsal Beldelere Olan Hizmetleri", "Osmanlı Dönemi Kabe ve Hz. Muhammed'in Kabir (Ravza) Örtüleri", "Osmanlı Sonrası Kabe Örtüleri", "Kutsal Topraklara Ait Obje ve Hatıralar", "Eski Dönem Nostaljik Hac Hediyelikleri" ile "Sanatta Kabe ve Kutsal Topraklara Olan Sevgi"yi işleyen eserlerin tanıtıldığı bölümlerden oluşuyor.
Serginin öne çıkan eserleri arasında Bekir Kantarcı koleksiyonundan farklı dönemlere ait nadir Osmanlı dönemi Kabe örtüleri, Kabe'yi süsleyen kemer kuşak yazılarından örnekler, Kabe örtüsünün özel köşelerini oluşturan panolar, Surre Alayı çanta ve sandıkları, Hicaz Demiryolu'na ait çeşitli madalya ve belgeler, Osmanlı Devleti'nin Hicaz'ı idare ettiği günlere ait resmi yazışma belgeleriyle yine Osmanlı dönemi Hac vekaletname ve şehadetnameleri yer alıyor.
Yine sergi kapsamında Osmanlı dönemi meşhur hattatlarından Kazasker Mustafa İzzet Efendi'ye ait Kabe tasvirli bir Hilye-i Şerif ile Mescid-i Nebevi'nin yazılarını yazan hattat Abdullah Zühdi Efendi'nin eserleri de görülebiliyor.
Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, sergiye ilişkin yaptığı açıklamada, "Mensubu olduğumuz kültür ve medeniyet dünyasının değerlerini yeni nesillerle buluşturmayı önemsiyoruz. Sergide yer alan eserler, inanç dünyamızın yanı sıra sanat alanında da kıymetli ve özel bir yere sahip. Mukaddes yolculuğun hatıralarını yakından görme fırsatı sunan sergimize herkesi bekliyoruz." dedi.
"Hac, mukaddes bir yolculuk"
Koleksiyoner Bekir Kantarcı ise sergiye ilişkin yaptığı değerlendirmede, koleksiyonda bir yol metaforunun ele alındığına işaret etti. Kantarcı, "Hac, mukaddes bir yolculuk ve bu yolda Osmanlı'nın 500 küsur sene Hicaz bölgesine hizmetleri sebebiyle Osmanlı Devleti'nin başkenti İstanbul, çok büyük önem arz etti. Dolayısıyla İstanbul'dan hacıların çıkışı çok önemli." dedi.
Kantarcı, sergide Osmanlı'nın hac vakıfları olarak isimlendirdiği kurumların Mekke ve Hicaz bölgesine yapmış olduğu hizmetlerden de örnekler sunulduğunu söyleyerek, "Resmi belgeler, yazışmalar var. Bunlarla ilgili 'Padişah Fermanları' sunuldu. Yine oradaki Kızılay'ın hizmetleri, Mekke'deki hastaneler ve Mekke-Medine ahalisinin tüm ihtiyaçlarının İstanbul'dan karşılanması gibi konular yer alıyor." dedi.
Bir ay boyunca açık kalacak sergi, hafta içi 10.00 ile 16.00 saatleri arasında ücretsiz olarak ziyaret edilebilecek.