Kastamonu Valisi Meftun Dallı, AFAD İl Müdürlüğünde düzenlenen çalıştayın açılışında yaptığı konuşmada, köy yangınlarının bölgede yaşanan en önemli afet türlerinden biri olduğunu söyledi.
Köy yangınlarının yıllardır mal ve can kaybına sebep olduğuna işaret eden Dallı, "Çalıştay çıktılarından köy yangınlarını önleme eylem planına, oradan da köy yangınlarını önleme master planına ulaşmayı hedeflemekteyiz. Ayrıca bu çalışmaların, benzer riskleri taşıyan illerimiz için de çok yararlı sonuçlar ortaya koyacağından eminiz." dedi.
Köylerde yangın eğitimleri verildiğini dile getiren Dallı, şunları kaydetti:
"Ekipler oluşturduk, köylere giderek bilgilendirme ve tespit yapıyorlar. Mesela köylerde yangın hortumu var. Hortumu su dolu olarak kaldırmış, depoya koymuş köylümüz ya da muhtarımız. Hortum birçok yerinden patlamış durumda. Hortumum içindeki suyu boşaltsa bu olmayacak. Yangın tankerinin muhtarın özel işlerinde kullanıldığını, bir yangında tankerin orada olmadığını öğrendik. Bununla ilgili gerekli işlemleri yapıyoruz."
AFAD Başkan Yardımcısı Önder Bozkurt, kentler için il risk azaltma planlarının hazırlandığına dikkati çekerek, "Kastamonu ilimizde 2021 ve 2022 yıllarında onaylanan bu plana baktığımızda, birçok afet türüyle karşı karşıyayız. Kuzey Anadolu Fay Hattı'nın geçtiği bölgelerde, Kastamonu ilimizin kuzey kesimlerinde deprem tehlikesiyle karşılaştığımızı görebiliyoruz. 1940'lı yıllarda Tosya depremiyle karşılaşıldı. Sel, taşkın ve heyelanlarla karşılaşıyoruz. 2021 yılında çok büyük bir afetle karşılaştık." ifadelerini kullandı.
Köylerde yangınları önlemek adına Kastamonu'da yapılan çalışmanın önemli olduğunu vurgulayan Bozkurt, "Kimse kendi göbeğini kendisi kesemiyor, birbirimize yardımcı olacağız. Koordinasyonu sağladığımızda daha çok güçlü oluyoruz ve insanların hayatını kurtarıyoruz. AFAD'ımızın müdahaleyle ilgili eğitmiş olduğu insan sayısı yükseldi, gönüllü sayımız arttı. Sadece sistemden başvuru yapan 1,5 milyon AFAD gönüllüsü var. Bunun 146 bini eğitim aldı. 51 bini destek AFAD gönüllüsü. Bu da sahaya bizzat girebilecek olan insanlardır." diye konuştu.
Orman Genel Müdürlüğü Orman Yangınlarıyla Mücadele Daire Başkanı Mustafa Songür de orman yangınlarının önüne geçilemezse köylerin emniyetinin sağlanamayacağını dile getirdi.
Türkiye'nin orman varlığından bahseden Songür, "Dünyada orman varlığını artıran nadir ülkelerden biriyiz. 1973 yılında 20,2 milyon hektar ormanlık alanımız varken, bunu yaptığımız çalışmalarla 23,4 milyon hektarlara çıkardık. Ülkemizin bir gerçeği de özellikle sahile yakın kısımlarda ciddi iğneli ağaç topluluğumuz mevcut. Buradaki ormanlarımız yangınlar için birinci derecede hassas durumda. Yerleşim yerlerimizin birbiriyle etkileşimden dolayı onlar da birinci derecede yangınlara karşı hassas durumda oluyorlar." dedi.
Kastamonu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Hamdi Topal da üniversitelerin topluma hizmet misyonunun bir parçası olarak afetlerle mücadeleye katkı sağlamasının önem taşıdığının altını çizerek, "Üniversite olarak orman ve yangın alanındaki çalışmalarla bu tür felaketlere karşı çözüm önerileri sunuyoruz. Bilimsel birikimleriyle yangınların önlenmesi ve yangın sonrası yapılacaklarla ilgili politikaların oluşturulmasına destek vermeye devam edeceğiz." diye konuştu.
Kastamonu AFAD Müdürü Suat Tüfekci, çalıştayın köy yangınlarının önüne geçmek amacıyla düzenlendiğini belirterek, "Geride kalan 15 yılda 1700'den fazla ev yangımız meydana gelmiş, 43 vatandaşımız bu yangınlarda hayatını kaybetmiş. Türlü sebeplerle bir evde başlayan ve diğer evlere sıçrayan bu yangınlar zaman zaman ilimizdeki imkan ve kapasiteleri zorlamakta, bazen çevre illerden destek istemeyi dahi gerektirmektedir." diye konuştu.
Kastamonu Valiliği, Kastamonu Üniversitesi ve İl AFAD Müdürlüğü iş birliğinde düzenlenen çalıştayda daha sonra köy yangınlarına ilişkin fotoğraf sergisi gezildi.