3. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen duruşmaya, sanıklar K.P. ve eşi C.P. ile kadının kardeşi B.P. tutuklu bulundukları cezaevinden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla katıldı, sanık avukatları ise duruşma salonunda hazır bulundu.
Sanık B.P. savunmasında, babasına ait evi borcu nedeniyle 60 bin liraya sattığı için İstanbul'da yaşayan kardeşi ve eniştesi ile aralarında husumet oluştuğunu öne sürdü.
Kardeşi ve eşinin kendisinden 20 bin lira para istediklerini, bunun üzerine bir arkadaşından 14 bin lira borç alarak gönderdiğini anlatan B.P, bu parayı uyuşturucu alımı için göndermediğini, beraatini ve tahliyesini istedi.
Sanık C.P. ise B.P'nin ablasına 14 bin lira para gönderdiğini ve kendilerine bir poşet getirecek kişiye vermelerini istediğini iddia etti.
Poşeti alıp, parayı verdiğini ve içinde ne olduğuna bakmadığını savunan C.P, kızının hamile olduğunu öğrenince, sürpriz yapmak için eşiyle otobüsle Kayseri'ye doğru yola çıktıklarını, aldıkları poşeti de hazırladıkları valizin içine koyduklarını anlattı.
Uygulama noktasında polis tarafından durdurulup valizleri açılınca poşette uyuşturucu madde bulunduğunu anladıklarını iddia eden sanık C.P, "Arama noktasında polise valizimi ben kendim verdim. 47 yaşındayım, bugüne kadar karakol yüzü görmedim. Suçsuzum, tahliyemi ve beraatimi istiyorum." diye konuştu.
Sanık K.P. de uyuşturucu madde ticareti yapmadıklarını, uygulama noktasında yapılan aramada poşetten uyuşturucu madde çıkınca durumdan haberdar olduklarını savundu.
Mahkeme heyeti, sanık B.P'ye "uyuşturucu veya uyarıcı madde ticareti yapma veya sağlama" suçundan 22 yıl 6 ay hapis ve 66 bin 500 lira adli para cezası, ablası K.P. ve eniştesi C.P'ye ise aynı suçtan ayrı ayrı 16 yıl 10 ay 15 gün hapis ve 50 bin 600 lira adli para cezası verdi.