Şıhlı Mahallesi'nde 2. Abdulhamid zamanında inşa ettirilen Hamidiye Medresesi'nde, Develi Halk Eğitim Merkezi Müdürlüğü tarafından açılan kilim dokuma kursu, tezgah başına geçmek isteyen kadınları bir araya getirdi.
Yaklaşık 130 yıl önce yapımı tamamlanan medrese, günümüzde hem tarihin izlerini taşıyor hem de geçmişteki kilim motiflerinin yeniden işlenmesine ev sahipliği yapıyor.
Hamidiye Medresesi'nde bir araya gelen yaklaşık 15 kadın, dokudukları kilimleri Büyükşehir Belediyesine satarak aile ekonomilerine de katkı sağlıyor.
Usta öğretici Behiye Sülün, tarihi bir mekanda kilim dokumanın kendileri için önemli olduğunu söyledi.
"Kültürümüzü devam ettiriyoruz"
Kilim kültürünü geleceğe taşımak istediklerini belirten Sülün, şunları kaydetti:
"Burası Osmanlı döneminden kalma tarihi bir mekan. Bize de burada fırsat verildiği için çok memnunuz. Tarihi bir mekanda kilim sanatını yaşatmak bizim için onur verici. Büyükşehir Belediyesinin destekleriyle kilim dokuyoruz. Kültürümüzü devam ettiriyoruz. Genelde ev hanımları geliyor. Belediye destek veriyor. Dokuduğumuz kilimleri de Büyükşehir Belediyesi satın alıyor. Ev hanımlarına da harçlık oluyor. Bir kilim ortalama 1 haftada bitiyor. Büyük olunca 15-20 gün civarda tamamlanıyor."
Sülün, geçmişin izlerini geleceğe taşıma anlamında medresenin kendilerine imkan sunduğunu ifade etti.
Kursiyerlerden 67 yaşındaki Hüsne Özüdoğru, kilim dokumayı 10 yaşında öğrendiğini dile getirdi.
Kilim dokumaya yaklaşık 30 yıl sonra tekrar başladığını aktaran Özüdoğru, "Eskilerden biz kaldık. Yenilere öğretiyoruz. Bizim için çok verimli oluyor. Aynı zamanda elimizde harçlık oluyor. Evde oturana kadar burada oturuyoruz. Hatıralarım canlanıyor. Çocukluğum gözümün önüne geliyor. Haftada 5-6 gün geliyoruz. Her gün gelmek istiyoruz." diye konuştu.
75 yaşındaki Suna Şimşek, yıllar sonra yeniden kilim tezgahının başına oturduğunu ve para kazandığını söyledi.
67 yaşındaki Dursun Arıcan, kilim dokumayı çok özlediğini, kurs sayesinde yeniden tezgah başına geçtiğini ifade etti.
Severek kilim dokuduğunu aktaran Arıcan, şöyle devam etti:
"Burada para kazanıyoruz, geçimimizi sağlıyoruz. Yeter ki kilim doku, paramızı veriyorlar. Harçlığımız çıkıyor. Burası atamızın yeri. Medrese deniliyor. Burada kilim dokumak bizi mutlu ediyor çünkü medresemiz şenleniyor. Atalarımızın mirasına sahip çıkıyoruz, kapısını açık tutuyoruz."