Eskişehir'den otobüsle gelen öğrenciler, Prof. Dr. Orhan Oğuz'un evinin önünde, "Kıraç topraklarda yeşerttiğiniz nesiller seni unutmadı", "Hocam öğrencileriniz geldi", "Hocam sizi unutmadık, minnettarız" yazılı pankartlar açarak Oğuz'a sevgi gösterisinde bulundu. Destek alarak balkona çıkan 96 yaşındaki Oğuz da kendisini alkışlayan öğrencilere, "Hoş geldiniz, çok mutlu ettiniz. Allah uzun ömürler versin. Sağ olun, var olun." diye seslendi.
Bu anları mahalle sakinleri ilgiyle izledi, bazıları cep telefonlarıyla kaydetti.
Ziyaret kapsamında Rektör Prof. Dr. Çomaklı, eşi Seda Çomaklı, akademisyen ve öğrenci temsilcileri Oğuz'un evine misafir oldu. Rektör Çomaklı, elini öptüğü Oğuz'a üniversitenin kurulmasında verdiği emeklerden ötürü teşekkür etti.
Çomaklı, bir süre sohbet ettiği Prof. Dr. Oğuz'a, Anadolu Üniversitesi tarafından "Kıraç toprakları yeşerten hoca..." mottosuyla hazırlanan, "Anadolu Üniversitesinin Kurucusu Prof. Dr. Orhan Oğuz'un Yaşam Öyküsü" başlıklı kitapçığı hediye etti. Hayat hikayesinin anlatıldığı kitapçığı inceleyen Oğuz'un elini öperek sohbet etme imkanı bulan öğrencilerin heyecanlı oldukları gözlendi.
Öğrencileri arasında Cumhurbaşkanı Erdoğan da var
Ziyaretten memnun olduğunu dile getiren Oğuz, vefalı öğrencilerin kendisini mutlu ettiğini söyledi.
Ülkeye ve millete eserler bırakarak hizmet eden nesiller ve başarılı devlet adamları yetiştirmek için çabaladığını belirten Oğuz, başarılı öğrencilerin yetiştirilmesinde mesafe katedildiğini gözlemlediğini ifade etti.
Yetiştirdiği gençlerle iftihar eden ve hepsine başarı dileyen Oğuz, "İnsan eserleriyle övünür. Bizim eserlerimiz de sizlersiniz. Sizlerin başarısı bizlerin başarı haline geliyor." dedi.
Aynı zamanda Marmara Üniversitesinin kurucu rektörü de olan ve öğrencileri arasında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, eski Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç ve Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen gibi isimler bulunan Oğuz, Cumhurbaşkanı Erdoğan için "Nasıl bir öğrenciydi?" sorusunu, tebessüm ederek, "İyi top oynardı." şeklinde yanıtladı.
Kiralık mekanlara konulan sandalyelerle zor şartlarda kurulan Anadolu Üniversitesinin ilk ders gününü anlatan Oğuz, "Uzaktan getirdiğimiz hocaları devletin misafirhanelerinde, şeker fabrikalarında, demiryollarında, sağda solda misafir ederek öğrencilerimize hizmet üreten insanlar haline getirerek yetiştirdik." değerlendirmesini yaptı.
"Birçok şeyi yapabildi, ben de mutlu oldum o yaptığı için"
Güler Oğuz da eşinin Eskişehir'e her zaman Paris muamelesi yaptığını, o yıllarda, "Ben buraya üniversite yapacağım. Burayı üniversite şehri yapacağım." dediğini aktardı.
Yarım asır üniversite ile yatıp üniversite ile kalktıklarına dikkati çeken Güler Oğuz, "O dönemde çok zor günler geçirdik ama hepsinin bir amaç uğruna olduğunu kabul etmiştim. Hiçbir zaman pes etmedim. Onun etrafında ne zaman istiyorsa beraberdik. Birçok şeyi yapabildi, ben de mutlu oldum o yaptığı için." şeklinde konuştu.
Öğrencileri çok sevdiğini, hepsini çocukları gibi gördüklerini kaydeden Oğuz, "Bu ziyaret beni çok duygulandırdı, her tarafım titriyor. Bu kadar büyük bir kitleyle bizi anarak buraya gelmeniz ben çok duygulandırdı. Çok mutluyum böyle görmekten herkesi." dedi.
"Büyük emekler vererek Eskişehir'i üniversite şehri konumuna getirmişler"
Rektör Prof. Dr. Şafak Ertan Çomaklı da Oğuz'un yüze yakın öğrenciyle kurduğu üniversitede bugün 1,5 milyon civarında öğrencinin eğitim gördüğünü vurguladı.
Türk devletinin kadim yapısına değinen ve teşkilatlanma yapısı içerisinde kurucuları ve emek verenlerin her zaman önemli olduğunu aktaran Çomaklı, "Biz de bu süreç içerisinde kendi üniversitemizin kurucusunu, o dönem itibarıyla emek verenlerini unutmadık." diye konuştu.
Oğuz'un Eskişehir'in hafızalardan silinmeyecek önemli bir kıymeti olduğunu, devlet adamları, siyasetçiler ve öğretim üyeleri başta olmak üzere yetiştirdiği isimlerle ülkeye katkı sağladığına işaret eden Çomaklı, şöyle konuştu:
"Orhan Oğuz ismi Eskişehir Anadolu Üniversitesini kendi tabiriyle de, 'kıraç toprakları yeşerten adam' olarak bizde izlenim bırakıyor. Üniversite ile yatıp, üniversite ile kalkmış. Biz elimizdeki belgelere, arşivlere baktığımızda, 1958, 1968, 1970'lerde, hiç yok zamanda sandalyeler, masalar toplayarak, büyük emekler vererek Eskişehir'i üniversite şehri konumuna getirmişler. O nedenle Orhan Oğuz hocamız farklı bir anlam ifade ediyor. Kendisine teşekkür ediyoruz."
"Anadolu Üniversitesinin 'Mahmut hocası' olarak kendisini gördük"
Hukuk Fakültesi 4. sınıf öğrencisi Elif Tekin de Anadolu Üniversitesinin her köşesinde Orhan Oğuz ismiyle karşılaşılacağının altını çizerken, "Biz ilk başta ismini gördük, daha sonra üniversiteye başladıktan sonra Orhan Oğuz'un aslında kim olduğunu, neler yaptığını, üniversitemizin kurucusu olduğunu, Eskişehir ve ülkemiz için neler yaptığını gördük. Bugün de Orhan Oğuz'u ziyaret etmeye geldik. Kendisine mutluluğumuzu, duygularımızı ilettik. Çünkü bizim için ve üniversitemiz için ülkemiz için çok büyük bir isim. O yüzden çok onurlu ve mutluyuz." diye konuştu.
Oğuz'un elini öptüğünde ve konuştuğunda heyecanlandığını anlatan Tekin, "Balkona çıkıp el salladığında, alkışladığımızda gerçekten Hababam Sınıfını anımsattı diyebilirim." ifadesini kullandı.
Hukuk Fakültesi 2. sınıf öğrencisi Gülsüm Saltalı da "Hababam Sınıfı sahneleri canlandı gözümde ve ayrıca hocamızın gözündeki ışığı ve mutluluğu gördüğümüzde biz de çok gurur ve heyecan içerisinde girdik. Anadolu Üniversitesinin 'Mahmut hocası' olarak kendisini gördük. Bize bu şansı verdiler, çok mutluyuz." ifadesini kullandı.
"Fotoğrafta görmekle canlı görmek çok farklı"
Maliye 2. sınıf öğrencisi Emre Öksüz ise Eskişehir'de Orhan Oğuz Anadolu Lisesinden mezun olduktan sonra Anadolu Üniversitesini kazandığını belirtti.
Öksüz, "Bu benim için daha anlamlı bir etkinlik oldu. Hocamızı fotoğraflarda görüyorduk, ilk defa bu kadar yakından görme şansı nasip oldu bize. Fotoğrafta görmekle canlı görmek çok farklı." değerlendirmesinde bulundu.
Öğrenciler aşağı inen Oğuz'un elini sırayla öptükten sonra otobüslere binerek sokaktan ayrıldı.
Ziyaret sırasında zaman zaman duygusal anlar yaşandı.
Bu arada, iktisadi alanda araştırmalar yaparak birçok esere imza atan Oğuz, 1965'de Adalet Partisi Eskişehir Milletvekilliğine seçilmiş, 1970'te Milli Eğitim Bakanlığı ve 1997'de RTÜK Başkanlığı görevlerini yürütmüştü.