Kırşehir Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, tutuklu sanıklar F.A.H.A, S.I.M.A, F.M.Y.H.A, H.M.Y.A. ve H.A.M.M. ile avukatları katıldı.
Tercüman eşliğinde ifadeleri alınan sanıklara, operasyonlarda elde edilen dijital materyallerdeki DEAŞ militanlarına ait görüntüler, terör örgütünün verdiği silahlı eğitimlere katılmaları, hazırladığı yönetim listesinde adlarının olması soruldu.
Irak'ta DEAŞ'ın zulmünden kaçarak Türkiye'ye geldiklerini ve terör örgütü üyesi olmadıklarını ileri süren sanıklar, tahliye ve beraatlerini talep etti.
Sanıklardan S.I.M.A, Irak'tan Türkiye'ye bir tırın mazot deposunda kaçtığını savunarak, "İddia dilen flaş bellek bana ait değil, kız kardeşime aittir. İçerisinde ne olduğunu bilmiyordum. Bellek içindeki fotoğraf DEAŞ üyesiyken öldürülen eşimin dayısına ait. Örgütün isim listesine adımı niye yazdılar onu da bilmiyorum." dedi.
Vücudundaki kurşun yarası ve örgütte silahlı eğitim aldığı iddiası sorulan H.A.M.M. da Türkiye'ye kaçmak için Suriye'ye geçtiğini belirterek, "Rakka yakınlarında araçla ilerlerken bindiğimiz kaçakçı arabasına kurşun isabet etti. 3 gün burada DEAŞ doktorları beni tedavi etti. Daha sonra hastaneden kaçıp ailemle Türkiye'ye geldim. Örgütte silahlı eğitim almadım." diye konuştu.
Tanıkları da dinledikten sonra duruşma savcısının mütalaasını alan mahkeme heyeti, F.A.H.A, S.I.M.A, F.M.Y.H.A, H.M.Y.A. ve H.A.M.M'ye "terör örgütü üyeliği" suçundan 6 yıl 3'er ay hapis cezası vererek, sanıkların mevcut hallerinin devamına hükmetti.