İstanbul'da 30 yıldır veteriner hekimlik yapan Aylin Tunç, 2017'de kurduğu laboratuvarında, kedi ve köpeklerde tedavisi zor olan hastalıklar için uyguladığı kök hücre çalışmaları ile yüzde 70 başarı sağlıyor.
Aslen Çanakkale Lapsekili olan Tunç, küçükken sahip olduğu Roket adlı köpeğini bir sabah yaralı şekilde evlerinin kapısının önünde buldu.
Babasıyla vakit kaybetmeden Roket'i şehir merkezindeki veterinere götüren Tunç, veterineri yerinde bulamadıkları için çok sevdiği köpeğini kaybetti.
Yaşadığı üzüntü ve çaresizlik karşısında veteriner hekim olmaya karar veren Tunç, Uludağ Üniversitesi Veterinerlik Fakültesini kazandı. Mezun olduktan sonra açtığı klinikte kedi ve köpeklerin tedavilerini gerçekleştiren Tunç, üniversite arkadaşıyla özel hayvan ambulansının bulunduğu 24 saat hizmet veren hayvan hastanesini kurdu.
Hayatını hayvanların tedavileri üzerine araştırmalar yapmaya ve yeni teknikler geliştirmeye adayan Tunç, 2017 yılında hayvanlar için kök hücre merkezini hayata geçirdi.
2010 yılından beri kök hücre çalışmalarını yürütüyor
Moda'daki kliniğinde uyguladığı kök hücre tedavisiyle sevimli dostların yaşamlarına dokunan Tunç, yaptığı çalışmaları ve kan bankası hayalini, AA muhabirine anlattı.
Üniversiteden mezun olduktan kısa bir süre sonra sınıf arkadaşıyla birlikte ilk hayvan ambulansını hizmete soktuklarını ve 24 saat açık olan klinik kurduklarını belirten Tunç, "Hayvan ambulansının izinlerini almakta çok zorlandık. Her şey insan ambulansı için organize edilmiş. Biz hepsini aştık ve bir hayvan ambulansı yaptık. O yıllarda insanlar için de azdı ambulans sayısı. Hatta biz 2 kez insan taşıdık hayvan ambulansımızla. Bu nedenle o dönem medyada yer almıştık. Bir hastadan dönerken trafik kazasına denk gelmiştik ve onu hastaneye yetiştirmiştik. Bir hayvan ambulansıyla tabi bütün İstanbul'a yetişebilmek mümkün değildi. Çünkü ciddi bir iş ve büyük bir ekip gerektiriyor. Cevap verememeye başladığımızda bunu hastane aracına çevirdik." dedi.
Kendisinin kök hücre tedavisine yönelmesindeki en büyük ilham kaynağının Ordinaryüs Prof. Dr. Süreyya Tahsin Aygün olduğunu dile getiren Tunç, "Ben 2010 yılında kök hücre ile ilgilenmeye başladım. 2010 yılından bu yana da çalışmalarımız devam ediyor. 2017 senesinde hastanemiz bünyesinde kök hücre laboratuvarı kurduk. Amacımız hem hücreler hem de gen teknolojileri ile ilgili çalışmalar yapmak. Ben bütün bir bölgeye hitap etmek istiyorum aslında ama tabi bunlar yavaş ilerliyor. Maddi kaynak gerektiren işler. Kök hücre ile ilgili şu an çok çalışma var. Biz de veteriner hekimler olarak bunun bir köşesinde olmak istiyoruz." diye konuştu.
"Kök hücre tedavisi omurilik yaralanmalarında çok değerli bir çalışma"
Tunç, özellikle kedilerde düşme vakalarının sık yaşandığını, kök hücre tedavisinin de omurilik yaralanmalarında çok değerli bir çalışma olduğunu ifade etti.
Hem kedilerde hem de köpeklerde sistemik ve lokal olarak uygulanan tedavide oldukça iyi sonuç aldıklarını söyleyen Tunç, "Kediler uyguladığımız tedaviden sonra hayatlarına devam edebildiler, yürüyebildiler. Onun dışında kedilerde çok genç yaşta bütün dişlerini kaybetmesine sebep olan stomatit ve gingivitler var. Tedavi olarak bütün dişler çekiliyor. Ben buna da açıkçası üzülüyorum. Örneğin 2 yaşındaki bir kedi bütün dişlerini kaybediyor. Bu tür hastalıkların tedavisinde kök hücreyi uyguluyoruz. Birçok çalışmamız var bu konuyla ilgili" diye konuştu.
Kedi ve köpeklerden aldıkları yağ dokusundan elde ettikleri kök hücre ile yüzde 70 başarı elde ettiklerini aktaran Tunç, "Göbek bağından elde ettiğimiz yağ dokusundan veya başka bir yağ dokusundan ise yüzde 50 başarı elde edebiliyoruz. Böbrek hastalıkları, otoimmün problemler, özellikle geriatrik yönden yaşlı hayvanlarda hayat kalitesini arttırabiliyoruz. Eklem hastalıklarında kök hücre tedavisi oldukça iyi sonuç veriyor. Göz hastalıklarının tedavisinde de de çok etkili" dedi.
Kan bankası hayat kurtarıyor
Aylin Tunç, hayvanlar arasında kan temin etmenin de büyük bir problem olduğunu, bu nedenle kan bilgi bankası kurduklarını aktardı.
İhtiyaç halinde kana ulaşımın kolay olması için başlattıkları sistem hakkında bilgi veren Tunç, şöyle konuştu:
"Kan ihtiyacı olduğunda bunu temin etmek çok zor. Öncelikle kan bilgi sistemini kurarak, bu hayalimizi de hayata geçirdik. Müracaat eden hastalarımızda kan gruplarını tespit ediyoruz. Bunlar bizde kayıtlı olarak bulunuyorlar. Ama tabi donör olmayı kabul edenler. Kan ihtiyacı olduğunda biz biliyoruz ki onlar neredeler ve hemen telefon ediyoruz. Uygun zamandaysa ve daha önce kan vermemişse kanı alıp naklini gerçekleştiriyoruz. Özellikle kediler için kan almak ciddi bir problem. Köpeklerden daha fazla kan alınabiliyor. Kedilerde biraz daha küçük canlı oldukları için onlardan kan almak biraz daha özen istiyor."
Hayvanların hak ettikleri değeri görmek istediğini, bu nedenle gece gündüz çalıştığını dile getiren Tunç, "Hayvanlar hayatımızın çok önemli bir parçası. Onlar bizim duygu dünyamızın yıldızları. Onlara baktığınızda içinizde, kalbinizde, yüreğinizde hissediyorsunuz. Veteriner hekimlik hayatın bütününe bakan bir meslek. Biz canlıyı bebeklikten alıp vefat ettiği sürece kadar izleriz. O yüzden bu çok değerli bir gözlem. O yüzden de bütünsel tıbba inanıyorum. Veterinerliğin de en üstün yanının bu hayatın bütününe bakan yönü olduğunu düşünüyorum" dedi.