İçişleri Bakanlığı Sivil Toplumla İlişkiler Genel Müdürlüğü ile Koku Kültürü ve Turizmi Derneği iş birliğinde Yakutiye Medresesi'nde açılan sergide, bronz çağdan itibaren kokunun günlük hayatta ve çeşitli ritüellerde kullanımını sağlayan koku kapları, kokunun sunulduğu sanat eseri niteliğinde replikalar yer alıyor.
Derneğin Başkan Yardımcısı Bihter Türkan Ergül, yaptığı açıklamada, Erzurum’da kokunun ticaretinin yapıldığı gibi sağlıkta da kullanıldığına dikkati çekti.
Erzurum ve coğrafyasından Karaz kültüründen binlerce yıl öncesine ait kokuları gün ışığına çıkarttıklarını ifade eden Ergül, "Düşünün daha yazı bulunmadan burada muhteşem bir koku kültürü varmış. Erzurum ve civarında Karaz medeniyetindeki koku endemik bitkilerle, baharatlarla, çiçeklerle birçok ulu kültürleri varmış. Hastalıkların tedavi edilmesinde, protokolde, devlet erkanında, uluslararası ilişkilerde ve ziyaretlerde, kabul törenlerinde güzel kokular hep varmış bronz çağında. Koku tarihine baktığımız zaman müthiş bir dönüm noktasındayız" dedi.
Koku tarihine ilişkin Ergül, milattan öncesine kadar giden birçok bilginin bulunduğunu söyledi.
Cumhuriyet Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Cenker Atila, sergide yer alan seramik, cam ve bronz parfüm kaplarını, tarihi kaynaklardan yararlanarak üç yıllık bir sürede hazırladıklarını belirtti.
Parfüm deyince akla ilk Fransa'nın geldiğini anlatan Atila, Mezopotamya'da daha önce kullanıldığını daha sonra tüm dünyaya yayıldığını vurguladı.
Parfüm ticaretinin önemini vurgulayan Atila, "Bu araştırmada benim en çok ilgimi çeken şu oldu. Antik çağda bir coğrafyada, bütün Anadolu ve Akdeniz coğrafyasında, günümüzde parfüm yapımında kullanan ne kadar baharat, bitki, ağaç reçinesi varsa, antik çağda hepsini biliyorlar ve kullanıyorlar. İkincisi de ticari potansiyeli benim çok ilgimi çekiyor" dedi.
Cam şişeler ya da seramik kapların içerisinde parfüm kalıntıları
Antik çağda ortalama büyüklükteki bir parfüm firmasının yılda otuz bin şişe parfüm ihracatı yapabildiğine dikkati çeken Atila, şunları kaydetti:
"Bu satış bilgilerinin kayıtları var. Dolayısıyla bugün en büyük firmalar bile otuz bin kişiyi bırakın, iki üç bin şişe sattıkları zaman büyük bir iş yapmış oluyorlar. İnanılmaz bir ticari potansiyeli var. İnanılmaz bir parfüm çeşit ve parfüm kabı çeşitliliği var. Ayrıca da bazı cam şişeler ya da seramik kapların içerisinde parfüm kalıntıları oluyor. Bunları mezarlara sunum olarak da bıraktıkları için ağızları kapalı oluyor ve günümüze kadar korunuyor. Bunların analizlerini yaparak da hangi maddeleri kullanmış oldukları tespit ediyoruz. Hem antik kaynaklar hem kimyasal analiz sonuçlarını birleştirerek de parfümleri günümüze uyarlamaya çalışıyoruz"
Sergi, iki gün ücretsiz ziyaret edilecek.