Türkiye Arı Yetiştiricileri Merkez Birliği Başkanı Ziya Şahin, AA muhabirine, Türkiye'de yaklaşık 70 bin ailenin arıcılık yaptığını, arı varlığı ve bal üretimindeki bu potansiyeliyle dünyada önemli bir konumda olan Türk bal sektörünün gün geçtikçe ilerlediğini söyledi.
Arı ürünlerinin tüm dünyada insan sağlığını destekleyici ürün olarak kullanıldığını vurgulayan Şahin, balın yüzyıllardan beri içerisinde bulundurduğu enzimler, antioksidanlar ve vitaminler nedeniyle şifa kaynağı olarak bilindiğini kaydetti.
Şahin, yılda yaklaşık 110 bin ton bal üretildiğini, salgın sürecinde de üretimin tüm hızıyla devam ettiğini ifade etti.
"Türkiye, ballı bitkiler, endemik bitkiler yönüyle dünya lideri"
Kovid-19 salgını sürecinde arı ürünlerinin oldukça ilgi gördüğünü belirten Şahin, "Özellikle son günlerde üretimini yaptığımız propolis, arı sütü, bal satışları tavan yaptı. Talep, salgından dolayı yüzde 500 arttı. Balda talebi karşılıyoruz ancak diğer ürünlerde talebi çok fazla karşılayamıyoruz. Türkiye, ballı bitkiler, endemik bitkiler yönüyle dünya lideri. Eğer biz lider olduğumuz bir üründe, ikincil ve üçüncül arı ürünlerini üretmezsek olmaz." diye konuştu.
Ziya Şahin, arıcılıkta ürün çeşitliliğin artırılması gerektiğine işaret ederek, şunları söyledi:
"Türk arıcılarının artık sadece bal üretmemesi gerekiyor. Bizim artık balın yanında propolis, arı sütü, arı zehri, polen üreten işletmeleri acilen kurmamız gerekiyor. Bakanlığımızdan aldığımız destek ve gücümüzle arı ürünlerini üretmeliyiz. İşletme maliyetlerini düşürüp, yabancılardan döviz ödeyerek aldığımız arı sütü, polen, propolisi kendi kaynaklarımızla üretip ülkemize ekonomik girdi sağlayacağız."
Şahin, bu kadar kıymetli ürünü tercih ederken, merdiven altı ürünlere dikkat edilmesi gerektiği uyarısında bulundu.