Türkiye'nin bisiklet ve elektrik destekli bisiklet ihracatı, tüm dünyada etkili olan yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınının bisiklete ilgiyi artırması sonucu ocak-temmuz döneminde yıllık bazda yüzde 21 artış gösterdi.
Türkiye bisiklet endüstrisi, Kovid-19 salgınıyla birlikte toplu ulaşım yerine bisikleti tercih edenlerin sayısındaki artış nedeniyle yurt içinden ve yurt dışından gelen talebi karşılayabilmek için yoğun mesai yapıyor.
AA muhabirinin Türkiye İstatistik Kurumu verilerinden derlediği bilgiye göre, bisiklet üreticileri, yılın 7 ayında Almanya, Hollanda, Fransa, İspanya ve İtalya'nın da aralarında bulunduğu Avrupa ülkelerine 33 milyon 318 bin avro karşılığı 218 bin 298 adet bisiklet ve elektrik destekli bisiklet ihraç etti.
2019 ocak-temmuz döneminde 204 bin 694 bisiklet ve elektrik destekli bisikleti yurt dışındaki kullanıcıların hizmetine sunarak 27 milyon 496 bin avro döviz girdisi sağlayan Türk bisiklet sektörü ihracatını miktar bazında yüzde 6,6, değer bazında ise yüzde 21 artırdı.
Sektör temsilcileri bisiklet ihracatındaki bu artışı, Kovid-19 salgını nedeniyle mart, nisan ve mayıs aylarını sokağa çıkma kısıtlaması dolayısıyla evlerinde geçiren Avrupalıların kısıtlamaların ardından "en izole ulaşım aracı olarak gördükleri" bisiklete yönelmelerine bağladı.
Bisiklet Endüstrisi Derneği (BİSED) Yönetim Kurulu Üyesi Anıl Şakrak, pandemi nedeniyle yılın ilk aylarında bisiklet üretiminde kullandıkları bazı ürünlerin tedariğinde sıkıntı yaşadıklarını, Türkiye'de de alınan tedbirler nedeniyle üretimlerinin aksadığını söyledi.
Normalleşme dönemine geçilmesiyle üretimlerinin de normal seyrine girdiğini belirten Şakrak, kullanıcılarda sosyal mesafe, temas ve izole yaşam duyarlılığının artmasının bisiklete hem yurt içi hem de yurt dışı talebi artırdığını dile getirdi.
Şakrak, "Hala Avrupa'dan ve Türkiye'den çok ciddi bisiklet talebi var. Mart ve nisan aylarında sokağa çıkma kısıtlamalarıyla durma noktasına gelen sektörümüz, kısıtlamaların kaldırılması ya da esnetilmesiyle beraber çok ciddi atağa geçti. Şu anda bütün bisiklet üreticileri Avrupa'ya ve yurt içine bisiklet yetiştirmeye çalışıyor." dedi.
"Pandemi çok büyük bir fırsat yarattı"
Şakrak, şunları kaydetti:
"Elimizdeki veriler, Avrupa'dan gelen taleplerin yeni kullanıcılardan olduğunu söylüyor ancak Türkiye'deki talebin yeni kullanıcı mı yoksa pandemi nedeniyle ertelenmiş alım mı olduğu noktasında belirsizlik yaşıyoruz, o ayırımı henüz yapamadık. Ancak bizim dışarıdaki gözlemimize göre artık insanlar sosyal izolasyonu sağlayacak, ailecek yapılacak etkinlikler için bisiklet alımlarını artırmaya başladılar. Bu yerel ve genel yönetimlerce de bir stratejiye dönüştürülüp teşvik edilmeye başlandı. Sonuç olarak, pandemi bisiklet için çok büyük bir fırsat yarattı."
Kapasite olarak gelecek sezonun mayısına kadar dolu durumda olduklarını söyleyen Şakrak, "Yeni iş alabilmek için kapasiteyi artırmanın yollarını ararken, nasıl çözüm bulabiliriz diye düşünüyoruz. Tabii burada tek oyuncu üreticiler değil yan sanayiler de... Bu sektörün geleceği adına sevindirici bir gelişme. Çünkü gelecek sene ihracattan daha fazla pay alabileceğiz." diye konuştu.
"İhracatta büyük potansiyelimiz var"
Bisiklet sektörünün ihracat potansiyelinin büyük olduğunu vurgulayan Şakrak, şunları kaydetti:
"Avrupa'da yıllık ortalama 20 milyon bisiklet satılıyor, bunun 13,6 milyonunu Avrupa kendi kıtasında üretiyor, kalanını ithal ediyor. Bu ithalatta biz Uzak Doğu ülkeleriyle yarışıyoruz. Elektrik destekli bisiklette ise ciddi anlamda bir artış var. Avrupa'nın 3,4 milyon alımı var, bunun 2,7 milyonunu kendileri üretiyor, 700 bin adetlik ithalatları var. 700 bin adetlik pastadan biz sadece 16 bin adet göndermişiz. Aslında ihracatta çok daha büyük potansiyelimiz var. Bunun etkilerini görmeye başlayacağız çünkü ülkemizde bisiklet sektörünün kalitesi Uzak Doğu ülkelerininkinden çok daha iyi."