İzmirli müzik eğitmeni Orçun Berrakçay'ın 2013 yılında kurduğu İzmir Otizm Orkestrası ve Korosu (İZOT), otizmli çocukları müzikle sosyal yaşama kazandırmasının yanı sıra 15 öğrencisini lise ve üniversitelerde müzik eğitimine yönlendirdi.
Dokuz Eylül Üniversitesi Müzik Öğretmenliği Bölümünden 2004'te mezun olan Berrakçay, yüksek lisans ve doktora eğitimini tamamladıktan sonra 2013'te otizmli bireylerden oluşan İzmir Otizm Orkestrası ve Korosunu kurdu.
Berrakçay, koro çalışmalarına 4 öğrenciyle başladıktan sonra evlerinden çıkmayan otizmlilere ulaşarak öğrenci sayısını bir yılda 40'a çıkardı.
Onlara enstrüman çalmayı ve şarkı söylemeyi öğreten Berrakçay'ın bu azmi otizmli öğrencilerin ailelerini de mutlu etti.
Gönüllü müzik öğretmenlerinin de destek verdiği koro, 6 yılda Türkiye ve dünyanın 180 kentinde konser verdi.
Koroda tanıştıkları müzik sayesinde hayatları değişen otizmli öğrenciler, güzel sanatlar liseleri ve üniversitelerin müzik bölümlerinde eğitim almaya başladı.
"Kendilerine güvenleri geldi"
Orçun Berrakçay, AA muhabirine yaptığı açıklamada, özel eğitim merkezlerinde çalışırken otizmli öğrencilerle arasında duygusal bir bağ oluştuğunu dile getirdi.
Berrakçay, otizimli öğrencilere müzik eğitimi verirken mutlu olup sosyalleştiklerini fark etttiğini, bunun üzerine koro kurma düşüncesinin doğduğunu söyledi.
Velilerin kendisine "Hocam biz bir çocukla zor uğraşırken sen koroda bu kadar çocukla nasıl uğraşacaksın" dediklerini, bunun kendisini gülümsettiğini belirten Berrakçay, şöyle konuştu:
"Otizmli çocukları bir araya getirmek benim en büyük hayalimdi. Kaybedecek bir şeyim yoktu. Şansımı denemek istedim ve başarılı da oldum. Kısa sürede öğrenci sayımız arttı. Onların hayatındaki en büyük değişiklik arkadaşlıkları oldu. Konserlerde insanlar onları ayakta alkışladı, kendilerine güvenleri geldi. " dedi.
Güney Kore'den konser daveti
Berrakçay, Kültür ve Turizm Bakanlığının desteğiyle geçen yıl Macaristan ve Avusturya'da konser verdiklerini, bu yıl da Güney Kore'den konser daveti aldıklarını, sponsor bulmaları durumunda ekim ayında yeniden yurt dışına konser vermeye gideceklerini ifade etti.
Koronun birçok öğrenciye akademik anlamda müzik eğitimi verdiğini vurgulayan Berrakçay, şunları kaydetti:
"Koroya devam eden çocuklar, kaynaştırma öğrencisi olarak ortaokul ve liseyi bitirebiliyordu. Ancak koroyla birlikte artık güzel sanatlar liselerine ve üniversitelerin müzik bölümlerine kaydolmaya başladılar. YÖK'ün yaptığı düzenlemelerle üniversitelerin müzik ve yetenekli öğrenci alan bölümlerine yüzde 10 engelli barajı kondu. Öğrencilerimiz artık kendi durumlarına göre değerlendiriliyor ve bu sınavlarda başarılı olup hayal edemeyecekleri yerlerde eğitim almaya başlıyor. Bir öğrencimiz üniversiteden mezun oldu, 6 öğrencimiz üniversitelerin müzik bölümlerinde lisans eğitimlerine devam ediyor, 5 öğrencimiz ise güzel sanatlar liselerinde eğitimlerini sürdürüyor."
Öğrencilerini müzik konusunda kariyer yapmaya yönlendirdiğini, onları yetenek sınavlarına hazırladığını aktaran Berrakçay, "Bir öğrencim bana 'Hocam sınavı kazandım' dediği zaman tarif edilmez bir mutluluk yaşıyorum. Aileleri bile çocuklarının bu başarılarını görünce inanamıyor." dedi.
Berrakçay, İZOT'un Kültür ve Turizm Bakanlığı bünyesinde yer alan bir koro olmasını çok istediğini, bu sayede otizm farkındalığı konusunda Türkiye'nin dünyaya önemli bir mesaj vereceğine inandığını dile getirdi.
"Orçun hocam ile tanıştık hayatım değiştim"
Koroda şarkı söylemeye devam eden Yaşar Üniversitesi Sanat ve Tasarım Fakültesi Müzik Bölümü Opera ve Şan Departmanı son sınıf öğrencisi Recep Ege Altıncıoğlu, 2014 yılında koroya katılmasıyla hayatının değiştiğini belirtti.
Orçun Berrakçay'ın yönlendirmesiyle müzikte yeni bir dünya keşfettiğini anlatan Altıncıoğlu, "Mezun olduktan sonra otizmli kardeşlerime şan dersleri vererek onların da müzikle uğraşmalarını istiyorum. En büyük hayalim ise üniversiteyi bitirdikten sonra Devlet Opera ve Balesi'nde sanatçı olmak." dedi.
DEÜ Müzik Öğretmenliği Bölümü öğrencisi Lal Günsu Ergüven de İZOT sayesinde yetenek sınavında başarılı olarak hayali olan müzik öğretmenliğini kazandığını, artık müziğin hayatındaki en değerli şey olduğunu anlattı.
Semra Güngör ise oğlu Doruk'un İZOT'ta aldığı eğitim sayesinde piyona ve bas gitar çalmayı öğrendiğini, onun yaşadığı gelişimin kendilerini çok sevindirdiğini ifade etti.