Simav ilçesinde dünyaya gelen, ilk ve ortaokulu Manisa'nın Salihli ilçesinde tamamlayan 61 yaşındaki Özdemir, Kayseri'de teknik lise eğitiminin ardından Anadolu Üniversitesi Kütahya İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesinden 1995'te mezun oldu.
Kütahya İl Sağlık Müdürlüğünde memuriyetini sürdüren evli ve 3 çocuk babası Özdemir, Kütahya Dumlupınar Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsünde yüksek lisans yaptı.
Ortaokul döneminde çobanlık da yapan, maaşının bir bölümünü kitap satın almaya harcayan Özdemir, bunlardan bazılarını kütüphanelere bağışladı.
Yıldırım Beyazıt Mahallesi'ndeki evini adeta kütüphaneye dönüştüren Özdemir, yaklaşık 5 bin kitabı oda ve koridor duvarlarına yaptığı raflarda muhafaza ediyor.
Nurullah Özdemir, kitap okumanın kendisi için bir yaşam tarzı haline geldiğini söyledi.
Çobanlık yaparken başladığı okuma alışkanlığını sürdürdüğünü belirten Özdemir, şöyle devam etti:
"15 yaşında ortaokul dönemlerimde kitap okumaya başladım. Köyümüzde koyun ve keçilerden oluşan sürümüz vardı. Onları otlatırken yanımda hep kitap götürürdüm. O dönemde Kemalettin Tuğcu kitapları çok meşhurdu. 'Öksüz Oğlan', 'Öksüz Murat', 'Aradaki Demir Kapı' gibi kitaplar okuma alışkanlığı kazanmamda çok etkili oldu. Daha sonra Kayseri'de teknik liseyi olarak kazandım. Oraya gittiğimde kitap okuma alışkanlığını daha da artırdım. Üniversite yıllarımda da kitap okuma alışkanlığını sürdürdüm."
"Kitapların arasında olmayı seviyorum"
Kendini "iyi bir kitap okuyucusu" olarak tanımlayan Özdemir, kitapların arasında zaman geçirmekten büyük keyif aldığını dile getirdi.
Maaşının bir bölümünü kitaplar için harcadığını anlatan Özdemir, "Zaman zaman sıkıntılar çektik ama kitap almayı ve okumayı bırakmadım. Yaklaşık 5 bin kitap biriktirdim ve tamamına yakınını okudum. Kitaplarımı artık eve sığdıramıyorum. Evin koridorunda, odalarında binlerce kitabım var. Raflar almadığı için kitapları iki kat yerleştiriyorum. Kitaplarımı yerleştirmek için yer sıkıntım var. Birçok kütüphaneye kitap bağışladım. Okumak isteyen birçok kişiye kitaplarımdan verdim" diye konuştu.
Özdemir, kitaplarını satmayı düşünmediğini, çocuklarına miras olarak binlerce kitaptan oluşan güzel bir kütüphane bırakmayı düşündüğünü belirtti.
Evinde kitaplarla iç içe olmaktan büyük haz duyduğunu vurgulayan Özdemir, şunları kaydetti:
"Kitapların arasında olmayı seviyorum. Kitaplar benim gibi insanlar için bir mutluluk kaynağı. Okumasam bile bir kitabı karıştırarak resimlerine bakmak, resmin altındaki yazıları okumak bile çok güzel bir şey. Bazı kitaplara bakılır, bazı kitaplar birkaç kez okunur. Bazılarına da ihtiyaç anında bakılır. Gençlere kitap okumalarını özellikle tavsiye ediyorum. Kitap okuduklarında hayatlarının değişeceğini görecekler."
Özdemir, ayrıca "Kadim Şehir Kütahya" ve "Minareyi Kaybetmemek" isimli iki kitap yazdığını sözlerine ekledi.