Fatih Mahallesi'nde her ayın son pazar gününde kurulan pazara, başta Kütahya ve çevre iller olmak üzere pek çok şehirden gelen antika tutkunları, çoğunluğu 1900'lü yıllardan kalma eserleri sergiliyor.
Büyük bir hareketliliğin yaşandığı pazarda antika tutkunları, taş plak çalan gramofonlardan yükselen müzikle nostalji kokan eski eşyalar arasında adeta zamanda yolculuğa çıkıyor.
Pazarda radyo, antika saat, gaz lambası, tespih, oyuncak, dikiş makinesi, biblo, eski para, kitap, eski tip hesap makinesi, daktilo, fotoğraf makinesi, bakır ev eşyası ve kilimler gibi pek çok eser satışa çıkarılıyor.
Antika pazarına gelenler, kendilerinde eksik olan parçaları bulmaya, yeni eserlerle koleksiyonlarını zenginleştirmeye çalışıyor.
Kütahya Antikacılar Derneği Başkanı Adem Akgün, 8'incisi bu ay kurulan pazarın, Ege Bölgesi'nin en büyük antika pazarlarından olduğunu söyledi.
Tezgahlardaki antika eşyalarla eski zamanları yeni nesillere tanıttıklarını belirten Akgün, şöyle devam etti:
"Antika bizim için bir tutku. Pazarımıza her yaştan insan yoğun ilgi gösteriyor. Pazardaki eşyaları görenler geçmişe yolculuk yapıyor. Pazardaki tezgahları dolaşırken insanların duygulandığına şahit oluyoruz. Gençler ise eski eşyalar sayesinde geçmiş hakkında bilgilere sahip oluyor."
Akgün, pazardaki eşyaların aynı zamanda eski kültürlerin unutulmamasına katkı sağladığını dile getirdi.
Koleksiyonundaki eski paraları pazarda sergiliyor
Ankara'dan gelerek pazarda tezgah açan koleksiyoner Serkan Erdoğan da yaklaşık 25 yıldır para koleksiyonunun bulunduğunu söyledi.
Pazarda yoğun ilgiyle karşılaştığını aktaran Erdoğan, "Kağıt para, madeni para ve gümüş para gibi darphane ürünlerinin alım satımıyla uğraşıyorum. Koleksiyonumda Osmanlı, Cumhuriyet dönemi paraları, hatıra paralar, gümüş paralar var. Yaşlı insanlarımız geldiğinde o paraları gördüğü zaman mazisini hatırlıyor. Bu paraların anısı büyük olduğu için yaşayan paralar." diye konuştu.
Modifiye ettiği minibüsüyle Çorum'dan gelen ve kovboy kıyafetleriyle dikkati çeken Sefer Karakaş ise klasik araç tutkunu olduğunu belirti.
Karakaş, öğretmenlikten emekli olduktan sonra pek çok şehri klasik aracıyla dolaştığını anlattı.