Zeytune Danışma ve Araştırma Merkezi, Filistin meselesinde 2018-2019 yıllarında yaşanan gelişmelere ışık tutmak üzere hazırladığı "Stratejik Filistin Raporu"nu başkent Beyrut'ta düzenlediği basın toplantısında kamuoyuyla paylaştı.
Merkezin Genel Müdürü Muhsin Muhammed Salih tarafından okunan raporda, işgal altındaki Batı Şeria ve Kudüs ile abluka altındaki Gazze Şeridi'ndeki gelişmelerin yanı sıra Filistin'in Arap ve dünya ülkeleriyle ilişkileri, İsrail'in ekonomik ve siyasi durumu, direniş eylemleri ve Filistin ile İsrail arasındaki müzakereler ele alındı.
Filistin nüfusunun 2019'un sonu itibariyle 13 milyon 350 bine ulaştığı ve bunların yüzde 50,3'ünün Filistin dışında yaşadığı aktarılan raporda, Filistinli Mültecilere Yardım Kuruluşu'na (UNRWA) kayıtlı mülteci sayısının 6 milyon 172 bin olduğu belirtildi.
Filistin'deki Müslüman ve Hristiyanlara ait kutsallara yönelik İsrail ihlallerinin sürdüğü hatırlatılan raporda, ABD'nin geçen yıl kasım ayında Yahudi yerleşim yerlerinin uluslararası hukuka aykırı olmadığını duyurmasından sonra Filistin topraklarındaki Yahudi yerleşim politikalarının yeniden canlandığı ifade edildi.
İsrail yönetiminin, Filistin ekonomisini kendisine bağımlı hale getirdiği vurgulanan raporda, Filistin'in 2019'daki gayrisafi yurt içi hasılasının (GSYİH) 16 milyar 82 milyon dolar, İsrail'in ise 390 milyar 36 milyon dolar olduğu aktarıldı.
İsrail'in orantısız güç kullanmasının yanı sıra Gazze Şeridi'ne yönelik abluka ve Filistin yönetimi ile güvenlik koordinasyonuna rağmen Filistin direnişinin 2018-2019 yıllarında farklı şekillerde devam ettiğinin altı çizilen raporda, İsrail istihbarat verilerine göre 2018'de 3 bin 6 ve 2019'da 2 bin 682 direniş eylemi gerçekleştirildiği kaydedildi.
Filistin ile İsrail arasındaki müzakere sürecinin 2014'ten bu yana rafa kaldırıldığı ifade edilen raporda, "İsrail toplumu, daha ırkçı ve radikal hale geliyor. Ayrıca Yahudi Ulus Devleti için daha fazla ırkçı yasalar çıkarmaya yöneliyor." denildi.
Arap ülkelerinin Filistin davasına yaklaşımı
Arap dünyası ve özellikle de stratejik anlamda Filistin'i kuşatan bölgenin yaşadığı bölünme ve iç çekişmeler nedeniyle Filistin davasıyla ilgilenemediğine işaret edilen raporda, Arap yönetimleri ve özellikle de Körfez bölgesinin İsrail'le normalleşme konusunda ilerleme katettiği ancak bölge halklarının hala buna mesafeli durduğu kaydedildi.
Tunus'ta Cumhurbaşkanı Kays Said'in iktidara gelmesinin, İsrail'le normalleşmeye karşı Filistin davasına manevi bir moral olduğu belirtilen raporda, Said'in seçim kampanyasında İsrail'le normalleşmeye karşı söylemlerde bulunduğu hatırlatıldı.
İİT, Müslümanların beklentilerini karşılamada yetersiz kaldı
Raporda, İslam İşbirliği Teşkilatı'nın (İİT) Müslümanların beklentilerini karşılamada yetersiz kaldığı ve Malezya'da aralarında Türkiye'nin de bulunduğu 5 ülkenin katılımıyla düzenlenen zirvenin umut verici olduğu ifade edildi.
Türkiye'nin Filistin davasını destekleme konusunda olumlu bir rol oynadığına dikkati çekilen raporda, Türkiye'nin Filistin yönetimi ile direniş grupları arasındaki ilişkilerinde dengeleri koruduğu kaydedildi.
Türkiye'nin özellikle Kudüs ve abluka altındaki Gazze Şeridi'yle ilgili İsrail'e sert eleştiriler yönelttiği belirtilen raporda, Türkiye'nin 2020-2021 yıllarında da Filistin'e yönelik olumlu rolünü sürdüreceğinin beklendiği ifade edildi.
Kaynak: AA