Mert, Gündüzbey Kaptaj Tesisi'ni gezdirdiği basın mensuplarına, depremler nedeniyle Malatya'nın içme suyunun bir dönem kesildiğini, ardından da suyun bulanık akmaya başladığını hatırlattı.
Depremin bütün altyapıya zarar verdiğini anlatan Mert, yapılan çalışmalar sonucu önemli aşamalar kaydedildiğini vurguladı.
Mert, halen 30 bine yakın binanın sularını körleme çalışması yaptıklarını dile getirerek, tüm personelin depremin ilk gününden bu yana izinsiz hizmet verdiğine dikkati çekti.
Kentin su kaynağının eşsiz olduğunu ve kıymetinin bilinmesi gerektiğini vurgulayan Mert, "Bizim kaynak suyumuz var ve bu su kendi cazibesiyle şehrimize akıyor. Sadece Sağlık Müdürlüğünün belirlediği oranda klor veriyoruz. Biz 'içilebilir su' dediğimiz zaman insanlar diyor ki 'su içilemez' Sağlık Müdürlüğü 'içilebilir' diyor, biz 'içilebilir' diyoruz, herkes söylüyor ama 'niye arıtılmadı' Böyle garip sorularla karşılaşıyoruz" diye konuştu.
Malatya'nın şu an içme suyunun gönül rahatlığıyla tüketilebileceğinin altını çizen Mert, şunları kaydetti:
"Uluslararası standartlara göre suyun bulanıklık birimi 5 NTU'nun altında olması halinde içilebilir. Bizim suyumuz şu anda 1-2'lerde. Her geçen gün daha da iyiye gidiyor. Çünkü yatak oturdukça, artçı depremler olsa dahi artık çok etkilemiyor. Malatyalılar, bizim suyumuzu rahat rahat için."