Türkiye’de 2007 yılında Drift Akademi adı altında açılan bir eğitim kurumu ile serüvenine başlayan drift, TOSFED’in desteği ile kendinden söz ettirmeye başladı.
Yüksek beygirleri, farklı gövde kitleri, kendine has tasarımları ile hem göze hem kulağa hitap bu otomobillerin bir de kendileri gibi gözde pilotları var.
Bu sporun Türkiye'deki öncülerinden biri olan ve halen aktif olarak Türkiye Şampiyonası’nda yarışan ödüllü pilot Volkan Arısoy “Kontrolsüzlüğün Kontrolü” olarak tanımladığı drift için “Hayatı tek düze yaşamak istemeyip, biraz heyecan, biraz sıra dışılık katmak, düz gitmekten sıkılıp, yan giderek bakış açısını genişletmek isteyenlerin sporudur. Beygirlerin, lastik ve egzoz seslerinin, dumanlar altından yarattıkları senfoniyle, seyircinin haykırışlarını yaşamak, otomobili ile dans etmek isteyenlerin sporudur, drift.” dedi.
“Otomobili alıp olduğu yerde çevirmek drift değildir”
Driftte esas olanın önce otomobili kontrolsüz bir hale getirmek olduğunu söyleyen Arısoy “Sonra seri bir biçimde o kontrolsüz halini kontrol altına alarak, hiç durmadan bu kontrolsüzlük halini devam ettirmektir. Sanılanın aksine oldukça zor ve beceri ister. Otomobili alıp olduğu yerde çevirmek asla drift değildir. Her ne kadar bu şekilde bir algı olsa da drift, oldukça teknik ve bir o kadar zor bir motor sporu disiplinidir.” dedi.
Drift yarışlarının kurallarından da bahseden Arısoy şöyle konuştu:
“ Yarışlarda üç hakem daha doğrusu jüri yer alır. Otomobillerin pist üzerinde belirlenen noktalara yaklaşma hızları, yaklaşma açıları, yaklaşma mesafeleri değerlendirilir. Ayrıca otomobil hakimiyeti, lastiklerden çıkan duman, seyircinin tepkisi de kriterlerdir ve puanlamaya girmektedir. Yarışlar ikili çıkışlar halinde yapılır. Bir araç önde giderken diğeri onu taklit ederek takip eder. Sonra öndeki araç arkaya geçer ve o diğer aracı aynı şekilde taklit ederek takip eder. Jüri puanlamasına göre en yüksek puanı alan pilot ve aracı bir üst tura geçer. Eleme usulü ile yapılan yarışta katılımcı sayısına göre Top 16, top 8, top 4 ve top 3 belirlenir.”
Volkan Arısoy Türkiye’de driftin 2011 yılında tek ayaklık bir yarış ile başladığını, sonraki yıllarda Türkiye Otomobil Sporları Federasyonu’nun destek vermesi ile federasyona bağlı bir motor sporu disiplini olarak Türkiye Şampiyonası’na dahil edildiğini ifade etti. Ayrıca Arısoy FIA’nın ( Dünya Otomobil Sporları Federasyonu ) belirlediği tüm kural ve güvenlik önlemlerinin bu spor için de geçerli olduğunu söyledi.
“Ülkemizi yurt dışında en iyi şekilde temsil etmek arzusundayım”
Ödüllü pilot Volkan Arısoy ”Halen ülkemizde aktif olarak yarışan 30’un üzerinde pilot var ve her sene yenileri de bu spora gönül vererek dahil olmaya devam etmektedir. Hatta pilotların arasında yurtdışında yarışmaya giden ve şampiyonalara katılan veya katılmak isteyenler de var. Ben de Volkan Arısoy olarak, ülkemizi yurt dışında en iyi şekilde temsil etmek ve yarışmak arzusundayım. 2010 yılından beri aktif olarak yarışan bir pilot olarak, markaların bizlere daha çok değer vererek, sponsorluk desteği sağlamaları en önemli talebim. Bu sporun maalesef pahalı bir spor olması, birçok yetenekli pilotun yurtdışında yarışmasına engel oluyor. Umarım markalar daha çok destek vererek, ülkemizin bayrağını yurtdışında da dalgalanmasına vesile olurlar.” dedi.