Verimli arazileri ve otlaklarıyla tarımsal üretimin, büyük ve küçükbaş hayvancılığın önemli merkezlerinden Muş, kaz yetiştiriciliğinde de ilerlemeye devam ediyor.
Desteklemelerle kaz varlığının arttığı kentte, kaz yetiştiriciliği yöre halkının en önemli gelir kaynakları arasında yer alıyor.
Kent merkezi ve ilçelerde devlet desteğinden yararlanan yetiştiriciler, kurdukları çiftliklerde özenle büyüttükleri kazları sipariş üzerine birçok şehre gönderiyor.
"Kaz varlığında 3. sırada yer alıyoruz"
Muş Tarım ve Orman Müdürü Mehmet Gün, Muş'un bitkisel ve hayvansal potansiyeli yüksek olan iller arasında yer aldığını söyledi.
Kümes hayvanları konusunda da iyi bir yerde olduklarını ifade eden Gün, şöyle konuştu:
"Hayvancılıkta özellikle kaz yetiştiriciliği önemli yer tutuyor. Kaz üretiminde ülkemizin yüzde 7'lik bir kısmını karşılıyoruz. Kaz varlığı bakımından ülkemizde 3. sırada yer alıyoruz. Birinci sırada Kars ikinci sırada ise Ardahan var. Yaklaşık 150 aile tarafından kaz yetiştiriciliği yapılıyor. Yetiştiricilere makine, ekipman ve kümes yapımı konularında destek veriyoruz. Şu anda 102 bin 458 kaz varlığımız bulunmaktadır. Yetiştirilen kazlar birçok ile gönderiliyor. Bulanık ilçemiz kaz yetiştiriciliğinin en yoğun yapıldığı yer. Göletleri, dere yatakları ve Murat Nehri'nin bazı kolları ile kentimiz kaz yetiştiriciliğine çok uygun. Muş'taki kazların eti lezzetli olduğu için tüketiciler tarafından tercih ediliyor."
"Kuluçka makineleri kullanmıyoruz"
Bulanık ilçesine bağlı Adıvar köyünde kaz yetiştiriciliği yapan Abdulrezzak Uğurlu da köyde organik kaz yetiştiriciliği yapıldığını belirtti.
Çoğu ailenin tek geçim kaynağının kaz yetiştiriciliği olduğunu anlatan Uğurlu, "Kuluçka makineleri kullanmıyoruz. Bölgemizin kazları doğal ortamda yetiştiği için eti daha lezzetli oluyor. Kazlar nehir ve derelerde besleniyor. Özellikle batı illerinden kaz etine çok talep var." diye konuştu.
Kaz yetiştiricisi Hakan Oğan da "8 yıldır kaz yetiştiriciliği yapıyorum. Kazlar dere ve çayırda beslendiği için eti daha lezzetli oluyor. Kazın etine tadını veren yağıdır. Kazın yağlandırılması gerekiyor. Burada kazlara geleneksel yöntemlerle bakılır." dedi.