Soner ve Şemsi Kurt çifti, çocuk sahibi olamayınca koruyucu aile olmak için Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğüne başvurdu.
Evlat hasretini 13 yıl önce 1 yaşındaki Yusuf ile dindiren çift, 2019'da ise 3 yaşındaki Çınar'a kucak açtı.
Çocuklar ailenin "can"dan evlatları oldu
"Yavrularım" dediği çocuklara anne şefkatiyle yaklaşan 40 yaşındaki Şemsi Kurt, çocuk sahibi olabilmek için birçok tedavi yöntemi denemelerine rağmen olumlu sonuç alamadıklarını söyledi.
Çocuk hasreti çektikleri için ara ara yuvalardaki çocukları sevmeye gittiklerini anlatan Kurt, "Bir yetkili bize koruyucu aileliği önerdi ve anlattı. Eşimle konuştuk, araştırdık. Evimizin çocukla bir yuvaya dönüşecek olması bizi çok etkiledi. Hemen gerekli evrakları tamamladık, süreci başlattık." dedi.
Kurt, Yusuf'u görünce annelik duygularının canlandığını belirterek, şöyle konuştu:
"Yusuf, erken doğmuş, çok ufak tefek bir şeydi. Bir yaşındaki çocuk biraz büyük olur ancak Yusuf küçücüktü. Yusuf, maalesef annesini doğarken kaybetmiş. Ona anne ve baba olduk. Onunla çok güzel bir aile olduk. Yusuf, büyüyünce kardeş istedi. Çocuğumuzun olmadığını anlattık ancak yavrumuzun kardeş duygusu bir türlü geçmedi. Biz de 2018'de tekrar kuruma başvurduk. Bir yıl kadar bekledik. Daha sonra Çınar yavrumuza kavuştuk. Çınar, çok masum bir çocuktu. İlk gördüğümde yaşadığım duyguları kelimelerle anlatamam. Ne güzel duygular yaşadım. Her işleri sevgiyle oldu. Bu heyecan ve mutluluktan bizi mahrum bırakmadığı için devletimizden Allah razı olsun. Koruyucu ailelik sayesinde edindiğim iki yavrum bana can kattı."
"Yavrularımla çocukluğumuzu yaşıyoruz, kendimizi buluyoruz"
Soner Kurt ise çocukların eve neşe kattığını, onlarla çok mutlu olduklarını dile getirdi.
Bir bireyin veya çocuğun elinden tutmanın sanki toplumun elini tutmak gibi olduğunu vurgulayan 46 yaşındaki Kurt, duygularını şöyle dile getirdi:
"Daha önce işten geldiğimde evde bir şey eksik oluyordu. Çocuklarım gelince neşe geldi, o eksiklik kayboldu. Çocuklar gelince, eve gelme isteği arttı. Yaşam kaynağımız oldu. Biz bu duyguları yavrularımızla yaşadık. Yavrularımla çocukluğumuzu yaşıyoruz, kendimizi buluyoruz. Çocukların yuvamızda bir fidan ve filiz gibi büyüdüğünü görmek insana yaşam sevinciyle birlikte huzur veriyor. Onlar bizim, biz onların elinden tutarak mutluluğu paylaşıyoruz."