Çınar, AA muhabirine, Kovid-19 salgınına karşı maske ve sosyal mesafeye dikkat ettiğini ancak görevi gereği belediye hizmetlerinin aksamaması için bir dizi ziyarette bulunmak zorunda kaldığını ve bu nedenle hastalığa yakalanma riskinin arttığını söyledi.
Gerçekleştirdiği ziyaret sonrası eve geldiğinde kendisi ve aile bireylerinin sağlık şikayetlerinin başlaması üzerine hastaneye gidip test yaptırdıklarını anlatan Çınar, şöyle devam etti:
"Testlerimizin pozitif olduğunu öğrendik ve kendimizi korumaya aldık. Hemen aklımıza birine bulaştırdık mı sorusu geldi çünkü görüştüğümüz insanlar oldu. Hem de o gün nikah kıymıştım. Sosyal tesislerde dinlenen misafirlerle selamlaşmıştık. Hepsine haber yolladık. Kul hakkına girmek istemedik. Tedavimize başlandı. Doktorların bize önerdiği bütün ilaçların hepsini aldık. O kadar ilacı daha önce kullanmamıştık. Mutlaka kullanmamızı söylediler, 5 gün kullandık ve bir şeyimiz kalmadı."
"Her şeyin yok olacağı gözümüze geldi"
Hastalık sürecinde ailece birçok olumsuz düşünceye girdiklerini belirten Çınar, sürecin hiç de kolay geçmediğini ifade etti.
Çınar, hastalık sürecinde yaşadıklarını şöyle anlattı:
"Hastalık sürecinde çok zorlandım, her şeyin yok olacağı gözümün önüne geldi. Yiyecek ekmeğimiz, görecek günümüz varmış. Belki de memleketimize hizmet edecek zamanımız varmış. Bizi seven insanların duası varmış. Gerçekten sıkıntılı ve zor bir süreç. İnsanın kendisiyle baş başa kaldığı bir dönem. Ömrümden çok zor bir 14 gün geçti. Karantinadayken kitap okurum diye düşündüm ve bir sürü kitap aldım ama inanın ki okumaya dahi haliniz kalmıyor."
Birçok insanın "Bana bir şey olmaz" mantığıyla davrandığını dile getiren Çınar, "Bu işin şakası, küçümsenecek bir tarafı yok. Kesinlikle maske, mesafe ve temizliğe dikkat edilmesi lazım. Özellikle toplumla iç içe olan kişilerin daha dikkatli olması gerekiyor. Rabbim inşallah bu kötü günleri üzerimizden kaldırır ve iyi zaman geçireceğimiz günlere ulaştırır." diye konuştu.