Orman Genel Müdürü Bekir Karacabey, orman yangınlarıyla mücadelede geçen yıl yapılanlar ve bu yıl yapılacaklara ilişkin bilgi verdi.
Orman teşkilatının en büyük mücadelesinin mevcut orman varlığını korumak olduğunu belirten Karacabey, bu noktada doğal afet niteliğindeki yangınları en büyük düşman olarak gördüklerini söyledi. Karacabey, 22,7 milyon hektar orman varlığından 12,5 milyon hektarının yangına hassas bölgede yer aldığına dikkati çekerek, geçen yılın, ülke genelinde çıkan yangınlarla mücadele dolayısıyla zorlu geçtiğini dile getirdi.
Yangınların sadece odun ham madde kaynağını yok etmekle kalmadığını, bunun yanında yaban hayatını, toprak yüzeyini koruyucu bir tabaka gibi saran ölü ve diri örtüyü de yok ettiğini ifade eden Karacabey, "Türkiye'de her yıl 2 binden fazla orman yangını çıkıyor. Mayıs-ekim dönemi orman yangını sezonu olarak kabul ediliyor. Geçtiğimiz yıl kuraklığın da etkisiyle 3 bin 399 orman yangını meydana geldi ve 20 bin 971 hektar alan zarar gördü." dedi.
Orman yangınlarının yaklaşık yüzde 90'ının insan kaynaklı olduğunu, özellikle mangal, kamp, çoban ateşi veya ormana atılan çöpler gibi etkenlerin buna yol açtığını vurgulayan Karacabey, vatandaşlara bu hususlarda bilinçli davranmaları çağrısında bulundu.
"Bu yıl ilk defa insansız helikopter kullanacağız"
Geçen yıl orman yangınlarını gözetleme, izleme ve yönetmede İHA'ları kullanmaya başladıkları bilgisini veren Karacabey, Türkiye'nin Avrupa'da yangınla mücadelede İHA'ları kullanan ilk ülke olduğunu bildirdi.
Karacabey, geçen yıl hava filosuna 2 amfibik uçak, 27 su atar helikopter, 6 idari helikopter, 1 İHA ve 10 drone kattıklarını, bunlarla birlikte dünyanın en büyük orman yangını söndürme helikopterinin de kullanıldığını aktardı. 15 ton su taşıyabilmesine karşın yapı itibarıyla çok büyük olduğu için fazla verim alınamayan helikopterin bu yıl kullanılmayacağını ifade eden Karacabey, 2020'deki yangınlarda toplam 21 bine yakın personelin de görev yaptığını söyledi.
Bekir Karacabey, şunları kaydetti:
"Bu yıl 33 helikopter, 5 amfibik uçak, 4 İHA, 16 drone ile yangınla mücadeledeki gücümüzü artıracağız. Bu yıl ilk defa hem gözetleme hem de malzeme taşıma amacıyla insansız helikopter kullanacağız. Yine bir yenilik olarak paletli tanktan da yararlanacağız. Bu yıl itibarıyla uygulamaya başlayacağımız 'Yangın Cell' sistemi, akıllı telefonlar ile telsiz haberleşme sisteminin aynı platformda konuşmasını sağlayacak. Bu sayede yangın mahallindeki haberleşme sorununu tamamen çözüme kavuşturacağız. Yine bu yıl kullanılmaya başlanacak bir yenilik de Yangın Görev Sistemi olacak. İş emri ve navigasyon sistemiyle ekiplerin yangın mahalline daha kısa sürede ulaşmalarını sağlayacağız."
Muğla, İzmir ve Denizli'de yanan alanlar eski görüntüsüne kavuştu
Karacabey, orman yangınlarında zarar gören alanların da kendi haline terk edilmediğini veya ticari amaçla kullanılmasına izin verilmediğini belirterek, söz konusu alanların anayasal güvence altında olduğunu bildirdi.
Yangınla mücadeledeki stratejilerden birinin de yanan alanların tekrar ormanlaştırılması olduğunu vurgulayan Karacabey, geçmiş dönemlerde yangından zarar gören Muğla'nın Bodrum, Datça, Marmaris, İzmir'in Foça ile Denizli'nin Budan ilçesindeki tabloyu örnek gösterdi ve yanan alanların yeşile büründüğünü ortaya koyan fotoğrafları paylaştı.
Karacabey, söz konusu bölgeler dahil, yangınlar sonucu zarar gören tüm alanlarda en kısa sürede yanan emvalin kesiminin yapıldığını ve sahadan uzaklaştırıldığını ifade ederek, "Teknik heyetin hazırlamış olduğu projeye göre, toprak işleme ve saha hazırlığı çalışmaları yapılarak, rehabilitasyon, tensil ve ağaçlandırma ile tohum ekimi ve fidan dikimi sonrasında saha tekrar ormanlaştırılmaktadır." diye konuştu.