İftardan sahura kadar geçen sürede en az 10-12 bardak su içilmesi gerektiğini söyleyen Beslenme ve Diyet Uzmanı Dyt. Eda Honça Türe, genellikle Ramazan’da yetersiz su tüketimi nedeniyle mide bulantısı, baş dönmesi, baş ağrısı, tansiyon düşüklüğü gibi birçok olumsuz durumla karşılaşılabildiğini dile getirdi.
Beslenme ve Diyet Uzmanı Dyt. Eda Honça Türe, Ramazan Ayı’nda su içmenin önemine dikkat çekerek, az içilmesi halinde meydana gelen sağlık sorunları hakkında bilgi verdi.
İftardan sahura kadar geçen süre içerisinde minimum 10-12 bardak su içilmesi gerektiğini söyleyen Türe, çay ve kahvenin susuzluğu giderdiği izlenimi verse de aslında iftara kadar olan sürede vücutta su kaybına neden olduğunu belirtti.
Ramazan Ayı’nı sağlıklı bir şekilde geçirmek için bolca su içilmesinin önemine vurgu yapan Dyt. Eda Honça Türe, “İnsan vücudunun yüzde 60’tan fazlası sudan oluşuyor. Yeterli su tüketmenin zorlaştığı Ramazan Ayı’nda, vücutta sıvı kaybı gerçekleştiğinde metabolik denge bozuluyor. Bu durum beraberinde tansiyon düşüklüğü, baş dönmesi, bayılma, baş ağrısı, mide bulantısı, halsizlik gibi belirtileri getiriyor. Vücudumuz gün içerisinde idrar çıkışı, terleme, vücut salgılarının üretimi ve daha birçok farklı yolla belli miktarda su kaybediyor. Hava sıcaklığının yüksek olduğu ilkbahar ve yaz aylarında su kaybı daha da fazla oluyor. İftardan sahura kadar geçen sürede bu kaybı karşılayacak miktarda su içemediğimizde ise vücudun su oranının düşmesine, bir diğer deyişle dehidrasyona bağlı olarak çeşitli sağlık sorunları baş gösteriyor” diye konuştu.
Çay ve kahve tüketiminin çok fazla olmasına bağlı olarak insanlarda su içme isteğinin azaldığı ve su tüketiminin unutulduğuna dikkat çeken Türe, “Çay ve kahve gibi içecekler su ihtiyacının karşılanmasından ziyade vücuttan belli miktarda su kaybına neden olur. Çünkü bu tür içecekler tıpta diüretik olarak adlandırılan, idrar söktürücü özelliğe sahip içeceklerdir. İdrar çıkışının artmasına bağlı olarak su ihtiyacı da arttığından bu tür içeceklerin tüketiminin kesinlikle su içmenin yerine geçmeyeceği bilinmelidir. Önerilen 10-12 bardak su miktarı bu içeceklerin haricinde yalnızca su şeklinde tüketilmelidir. İftarda uzun bir açlık sürecinden sonra su içmekte zorlanan veya mide bulantısı sorunu yaşayan kişiler sularına limon, nane gibi hafif tat verici besinleri az miktarda ekleyerek suyu daha tüketilebilir hale getirebilirler. Burada kilit nokta, susuzluk hissinin farklı tür içeceklerle karşılanmaması, önce su içildikten sonra diğer içeriklere yönelmek gerektiğinin bilinmesidir” ifadelerini kullandı.
Ramazan Ayı’nda ne kadar su tüketmek gerektiğinin kişiden kişiye değişebileceğini vurgulayan Türe, “Hareketsize yakın bir yaşam süren sağlıklı bireyler için günlük minimum 2 litre su tüketimini öneriyoruz. Fakat bedenen çalışan, düzenli olarak spor yapan veya gün içerisinde çok hareketli olan, sıcak ortamlarda uzun saatler geçiren insanlar için bu miktar yetersizdir. Bu kişiler için gün içerisinde terleme ile su kaybı çok fazla olduğundan su tüketimi en az 2,5-3 litreye ulaşmalıdır. Gün içerisinde kaybedilen suyun yerine konulmaması halinde vücudun su ve elektrolit dengesi tamamen bozulabilir. Bu durum en başta böbreklerimizin sağlığını olumsuz etkiler. Ayrıca cilt sağlığının bozulması, metabolizmanın yavaşlaması, sindirim sisteminin çalışma düzeninin bozulması ile kabızlık gibi sorunların baş göstermesi de sıvı kaybının beraberinde getirebileceği bazı sağlık problemleri arasındadır. Ramazan Ayı’nda minimum 10-12 bardak olacak şekilde bol bol su içmeye özen gösteren kişiler için oruç tutmak da çok daha kolay olacaktır. Bu nedenle hem sağlığınızı korumak hem de Ramazan Ayı’nı güzel bir şekilde geçirebilmek adına iftardan sahura kadar geçen sürede bol bol su tüketiniz” dedi.