Kandiller zincirinin ilk halkası olan Regaip kandilini diğer kandillerden ayıran hem Recep ayında bulunması hem de Cuma gecesi olmasıdır.
13 Şubat günü başlayan Receb ayı 13 Mart günü son bulacak. 18 Şubat gecesi ise Regaip Kandili.
Diğer kandillerin tarihleri…
Regaip Kandili - 18 Şubat Perşembe
Miraç Kandili - 10 Mart Çarşamba
Berat Kandili – 27 Mart Cumartesi
Mevlid Kandili - 17 Ekim Pazar
Regaip Kandili’nde yapılması gerekenler
Hicrî takvime göre, yedinci ay olan Recep ayının, Müslümanlar arasında kutsal kabul edilen ilk cuma gecesi Regaib Kandilidir.
Bu gecede Yüce Allah'ın rahmet, bağış ve yardımlarının dağıtıldığına inanılır. Diğer bir ifadeyle bu ümit ve inançla Yüce Allah’a ibadet edilir.
Regaip kandili bilhassa 18. asırda, tekke ve zaviyelerde gösterişli törenlerle kutlanmış, tasavvuf ehli olan şairlerce bu gece için "regâibiye" denilen şiirler yazılmıştır.
Regâib gecelerinde dua etmek, tevbe ve istiğfarda bulunmak, bu geceyi kutsal kabul ederek çeşitli ibâdetlerle geçirmek, genel olarak alimler arasında kabul görmüştür.
Bu günler ve geceler, kendimizi denetleme ve değerlendirme bakımından önemlidir.
Diyanet'in sıkça sorulan sorulara cevap verdiği sitesinde "Mübarek geceleri nasıl değerlendirmek gerekir?" sorusuna ise şu şekilde cevap veriliyor:
"Hz. Peygamber (s.a.s.), bazı mübarek gün ve gecelerin değerlendirilmesini tavsiye etmiştir (Tirmizî, Savm, 39). Ancak bu gün ve gecelere ait özel bir namaz veya ibadet şeklinden bahsetmemiştir. Bu bağlamda mübarek gün ve geceleri, bağışlanma ve hayatımıza çekidüzen vermek için fırsat anı olarak görmemiz gerekmektedir. Dolayısıyla müminler kandil gecelerinde, hayatlarının gidişatını gözden geçirmeli; hata ve günahları için tövbe etmeli, dua ederek, Kur’an-ı Kerim okuyup anlamaya çalışarak, kaza veya nafile namaz kılarak bu fırsatları değerlendirmelidirler.
Kandil gecelerinin gündüzlerinde yani geceyi takip eden ertesi günde oruç tutmak müstehaptır. Zira Hz. Peygamber (s.a.s.), “Şaban’ın ortasında (yani berat gecesinde) ibadet ediniz, gündüz oruç tutunuz. Allah o gece güneşin batmasıyla dünya semasında tecelli eder ve fecir doğana kadar, ‘Yok mu benden af isteyen onu affedeyim, yok mu benden rızık isteyen ona rızık vereyim, yok mu bir musibete uğrayan ona afiyet vereyim, yok mu isteyen…’ der.” (İbn Mâce, İkâmetü’s-Salat, 191) buyurmuştur."