Süha Arın'ın yönetmenliğini yaptığı "Safranbolu'da Zaman" belgeseliyle 1977'de koruma ve turizm alanında ilk adımlarını atan, 17 Aralık 1994'te UNESCO Dünya Mirası Listesi'ne alındıktan bir yıl sonra turist ağırlamaya başlayan ilçe, aradan geçen 28 yılda kültür turizminin cazibe merkezi haline geldi.
Osmanlı'nın mimarisi, şehir hayatı ve kültürünü bugüne kadar aktarmayı başaran, han, hamam, konak, çeşme, cami ve köprüleriyle açık hava müzesini andıran ve "dünyada en iyi korunan ilk 20 kent" arasında gösterilen 50 bin nüfuslu tarihi ilçeyi, 3 ayda yaklaşık 150 bin yerli ve yabancı turist ziyaret etti.
İlçeye gelen turistler, 18 ile 20. yüzyıllar arasında yapılan ve genellikle üç katlı, 6-8 odalı, ihtiyaçlara uygun tasarlanarak estetik biçimde şekillendirilmiş geleneksel evlerde konakladı.
Osmanlı sarayı ile yakın ilişkileri bulunan Kazasker Cinci Hoca, Sadrazam İzzet Mehmet Paşa, Kaptan-ı Derya Salih Paşa, Köprülü Mehmet Paşa gibi isimlerin yaptırdığı eserlerin de içinde olduğu kültürel zenginlikleriyle dikkati çeken, bölgede yetişen safran çiçeğinden ismini alan tarihi kent Safranbolu'ya, yılın ilk 3 ayında en çok yabancı turist Kuveyt'ten geldi.
Yüzlerce yıllık süreçte oluşan Türk kent kültürünün bugüne ulaşan en önemli yapı taşlarından olan ve ziyaretçilerine adeta "zamanda yolculuk" yaptıran Safranbolu'ya gelen Kuveytlileri sırasıyla Tayvanlı, Güney Koreli ve Alman turistler izledi.
Bayramda ciddi hareketlilik bekleniyor
Safranbolu Turizm İşletmecileri Derneği Başkanı Şebnem Urgancıoğlu Ergüder, "kültür turizmi" dendiğinde akla ilk Safranbolu'nun geldiğini, o nedenle ülke turizmi açısından önemli yer edindiğini söyledi.
İlçenin asırlardır korunduğuna dikkati çeken Ergüder, "İlçemiz yılda 1 milyonu aşkın turiste ev sahipliği yapıyor. Geçen yıl pandeminin gölgesinde 1 milyon 150 bin turist ağırladık. Bu yılın ilk 3 ayında 20 bin konaklamalı turist geldi. Bu sayı günübirlik ziyaretçilerle birlikte yaklaşık 150 bin oldu." dedi.
Ergüder, ilk 3 ayın yoğun kar yağışıyla geçtiğini anımsatarak, "Zor koşullar vardı. Önümüzde iki dini bayram ve milli bayramlar var. Safranbolu'nun gerçekten çok yoğun olduğu tarihler. Ciddi hareketlilik bekliyorum. Ekonomik koşullar nedeniyle iç pazara talep artacağını, Safranbolu'nun da İstanbul ve Ankara'ya yakınlığı itibarıyla olumlu bir sezon geçireceğine inanıyorum." değerlendirmesinde bulundu.