Meteoroloji Genel Müdürlüğü’nün son günlerde "turuncu" ve "sarı" kod uyarıları verdiği Doğu Karadeniz’de, etkili olan sağanaklarla birlikte, rengi yeşilden kahverengiye dönen derelerde taşkın yaşanırken, birçok bölgede sel ve heyelanlar meydana geldi.
Enerji nakil hatları ve alt yapıda hasara yol açan, can ve mal kayıplarına neden olan sellerde, özellikle yüksek kesimlere atılan çöpler, debisi artan derelere sürüklenip, ulaştığı Karadeniz kıyılarında birikiyor.
Trabzon’un Sürmene ilçesinde ‘mavi bayrak’ unvanını 2007 yılında kaybeden Çamburnu Tabiat Parkı sınırları içerisindeki Çamburnu Plajı'na ulaşan çöpler, kirlik oluşturuyor. İnsanların denize girip yüzdüğü plaj, evsel, plastik, zirai ilaç, metal, ayakkabı, inşaat malzemesi gibi atıklarla dolarken, uzmanlar da, doğanın yanı sıra deniz ve canlı yaşamını tehdit eden atıklara karşı duyarlı olunmasını istiyor.
"Bir kısmı kıyılara vuruyor, yüzde 90’ı açığa taşınıp batıyor"
Karadeniz’de kirliliğe karşı bilimsel çalışmalar sürdüren Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Sürmene Deniz Bilimleri Fakültesi’nden Doç Dr. Coşkun Erüz, doğaya bırakılan atıkların, sel sonrasında kıyıda gözler önüne serildiğini söyledi.
Doç. Dr. Erüz, "Bunlar turistik aktivite alanı Uzungöl ve Sürmene’nin yukarısındaki yaylalardan veya kırsaldaki köylerden bir şekilde kontrolsüzce doğaya atılan tüm atıklar rüzgar ve yağışlarla taşınarak vadi yataklarına iniyor. Dere yataklarında biriken bu atıklar taşkın dönemlerinde selle birlikte taşınıp Karadeniz’e ulaşıyor. Karadeniz’e ulaşan çöplerin bir kısmı kıyılara vuruyor ama yüzde 90’ı da açığa taşınıp, denizin dibine batıyor" dedi.
"Kaynağı kırsal alanlar ama sonu karadeniz"
Çamburnu Plajı'nda biriken çöplerin ilçedeki derelerle taşındığını söyleyen Doç. Dr. Erüz, "Burada Baltacı, Solaklı veya Sürmene deresinden inmiş olan, kaynağı aslında köyler ve kırsaldaki yaylalar ile kontrol altına alınmayan çöpleri görüyoruz. Tamamına yakını evsel atıklar. İlaçtan tutun, bitki besini, böcek öldürme amaçlı ilaçlar ile günlük atıklar olarak kullandığımız straforlardan oluşuyor. Kaynağı kırsal alanlar ama sonucu Karadeniz. Karadeniz’de toplanıp çöpler burada birikiyor ve en az 500 yıl bu çöpler burada bulunacak" diye konuştu.
"Doğa bizim çöplüğümüz değil"
Karadeniz’in her geçen gün daha fazla kirlendiğini de kaydeden Doç. Dr. Erüz, "Bunlar sadece işin görünen yüzü. Sadece Trabzon’da yılda bin tonun üzerinde milyonlarca atık Karadeniz’e boşalıyor. Yılda 100 binlerce ton benzer atıklar Karadeniz’e boşalıyor ve kıyılarda, denizin içinde bu şekilde kirlilik yaratıyor. Bu durum buraya özel değil, tüm kıyılarda söz konusu olan bir durum. Yılın tamamında dere kenarından atılan çöpler denize boşalıyor. Maalesef bunun da sebebi halkımızın duyarsızlığı ve bilinçsizliği. Doğa bizim çöplüğümüz değil. Doğaya çöp atmadığımız gün bu sorunu çözeceğiz. Birilerinin çöpleri toplayarak bu sorunu çözmesi mümkün değil. Atalarımızın bir lafı vardır, ‘dere gider kumu kalır’ diye. Dere gidiyor, kumu da değil çöpü kalıyor. Artık günümüzde modern insanın izi, çöpü. Her selden sonra çöpler, dere ve deniz kenarında, denizin içinde, her yerde" dedi.