Anadolu'da 'ayı gülü' olarak bilinen ve birçok türü bulunan şakayık çiçeğinin Türkiye'de en çok görüldüğü illerin başında Antalya geliyor. Şakayık, Antalya'da 2016'da düzenlenen Expo Antalya'nın da simge çiçeği olarak belirlenmişti. Antalya'da her yıl doğa yürüyüş grupları ve gezi grupları, Beydağları'nın kıyı kısımlarında, özellikle Hisarçandır Ekizce Yaylası bölgesindeki şakayıkları görmeye ve fotoğrafını çekmeye gidiyor. Likya Dağları ve Yaylaları Grubu, Patika gibi doğa yürüyüş grupları, bu yıl mart ayında tomurcuklanan, nisan ayında çiçeklenen şakayıkları görmek için geziler düzenledi.
Likya Dağları ve Yaylaları Grubu kurucusu Ömer Faruk Gülşen, mart ayında tomurcuklanıp, nisan ayında çiçeklenen şakayıkları her yıl fotoğrafladığını belirterek, mahalli adı ayı gülü olan çiçeğin, Türkiye'de Doğu Anadolu, Orta Anadolu gibi bölgelerde de görüldüğünü, familya aynı olmasına rağmen türlerinin farklılık gösterdiğini söyledi.
Türkiye'de en çok görüldüğü bölgenin ise Antalya'nın Beydağları olduğunu belirten Gülşen, batı kıyı kesimlerinde çokça görüldüğünü, bir kısımda yüksek Beydağları denilen Finike üzerindeki Alacadağ ile Akseki bölgesi ile Isparta'nın Sütçüler, kasnak meşesi ormanı gibi yerlerde de bulunduğunu anlattı. Gülşen, lokal olarak en fazla görüldüğü alanın ise kıyı Beydağları olduğunu kaydetti.
Şakayığın ilginç bir hikayesi olduğunu da anlatan Gülşen, şunları söyledi:
“Antik çağda Homeros, öfkeli Herkül'ün gazabına uğrayıp yaralanan Plüton'u bilge bir doktorun Çin'den getirdiği bir bitkinin kökleriyle tedavi ettiğini yazar (M.Ö. 850). İşte şakayık adını, Paeon adlı bu doktordan almıştır. Ne var ki, bu muhteşem çiçeğin Avrupa bahçelerine gelmesi 18'inci yüzyılı bulmuş. İlk odunsu şakayık, Çin'de görevli bir İngiliz büyükelçi tarafından İngiltere'ye götürülmüş. Şakayık, Paeoniacea familyasındandır."
Ömer Faruk Gülşen, merkezi Belçika'da bulunan The Peony Society (Şakayık Derneği) adlı derneğin her yıl hem tomurcuk hem de çiçeklenmiş hallerinin fotoğraflarını talep ettiğini de belirterek, “Şakayık üzerine dünya çapında araştırmalar yapan derneğe her yıl Antalya'dan çiçeklenen şakayık fotoğraflarını gönderiyorum ve derneğe ait sitede yayınlanıyor" diye konuştu.
Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü'nün, Türkiye genelinde koruma altına aldığı birçok endemik tür veya benzeri doğal değerlerin korunması amacıyla şakayık çiçeğini de doğal alanından koparmanın cezası bulunuyor. Çevre Kanunu kapsamında ekosisteme zarar verilmesi dolayısıyla doğal alanlarından şakayık çiçeğini koparmanın cezası ise 80 bin 465 TL olarak açıklandı. Eğer koparma işlemi tüzel kişilik yani bir firma adına yapılırsa bu miktarın üç katı cezası bulunduğu belirtildi.
Patika grubu kurucusu Nusret Yakışıklı ise şakayıkların da bulunduğu sedir ormanlarında taş ocakları nedeniyle sorunlar yaşandığına dikkati çekti. Nusret Yakışıklı, "Buralarda taş ocağı açılması Antalya'nın en önemli değerlerinden olan sedir ormanlarına zarar vermek, bindiğimiz dalı kesmek gibi bir şeydir. Çok önemli ekolojik ve turizm potansiyeli olan bu yerler, aynı zamanda birinci derecede heyelan bölgesi ve su kaynaklarının merkezi. Dolayısıyla taş ocaklarının açılması telafisi mümkün olmayan zararlara yol açacaktır. Biz taş ocaklarına karşı değiliz, ama değerli orman alanlarında, su kaynaklarında, tarımsal alanlarda ve heyelan tehlikesi olan bölgelerde açılmaması gerekiyor. Bölgede geçmişte mahkeme tarafından iptal edilen bir taş ocağına yeniden izin verildiği duyumları alıyoruz ve eğer doğruysa Antalya için gerçekten çok üzücü" diye konuştu.