Türkiye'nin önemli tarımsal üretim merkezlerinden Şanlıurfa'da, ağırlıklı olarak ilaç ve kozmetik sanayisinde kullanılan tıbbi ve aromatik bitkilerin alternatif ürün olarak yetiştirilmesi amacıyla çalışma başlatıldı.
Güneydoğu Anadolu Projesi (GAP) kapsamında yürütülen sulama yatırımları sayesinde Şanlıurfa'da başta, pamuk ve mısır olmak üzere buğday, arpa ve kırmızı mercimek gibi ürünlerin ekim alanları arttı.
Tarım ürünleriyle ülke ekonomisine büyük katkı sunan kentte, GAP Tarımsal Araştırmalar Enstitüsü Müdürlüğü (GAPTAEM) tarafından tarımsal araştırma projeleri yürütülerek, sürdürülebilir, kaliteli, ekonomik, bol verimli çeşit ve üretim teknolojileri geliştirilerek çiftçilere ulaştırılıyor.
Bu kapsamda GAPTAEM mühendisleri, katma değeri yüksek olan ilaç ve kozmetik sanayisinde kullanılan tıbbi ve aromatik bitkilerin bölgede alternatif ürün olarak üretilmesi amacıyla çalışma başlattı.
Mühendisler, TBMM Tıbbi ve Aromatik Bitki Çeşitliliğinin Korunması Araştırma Komisyonu'nun da incelemelerde bulunduğu enstitüye ait Talat Demirören Araştırma İstasyonu'nda deneme ekimleri yapılan bitkilerin verimi, kalitesi, yağ özelliklerini inceliyor.
İstasyonda kurulan atölyede bitkilerin kurutulması, yağının çıkarılması ve yağların özelliklerini son teknoloji cihazlarla inceleyen mühendisler, bölgedeki çiftçilere de bu bitkilerin üretimi hakkında teorik ve uygulamalı eğitimler veriyor.
"Organik olarak üreteceğiz"
GAPTAEM Müdürü İbrahim Halil Çetiner, AA muhabirine, birçok alanda araştırmalar yürüttüklerini, tıbbi ve aromatik bitkilerin de bunlardan bir tanesi olduğunu söyledi.
Bu bitkilerin GAP bölgesinde yetişmesi ve pazara sunulması amacıyla proje hazırladıklarını belirten Çetiner, "Tıbbi ve aromatik bitkileri hem organik olarak üreteceğiz hem de bu bitkilerin pazara sunulması, paketlenmesi, yağlarının çıkarılması modern tekniklerle yapılacak ayrıca özel makinelerle bu yağların özellikleri, uçucu yağ, kalıcı yağ özelliklerinin tespiti yapılacak." dedi.
Çetiner, üç yıl yürütülecek çalışmalar sonucunda bitkiler için organik ürün sertifikası alacaklarını ve bitkilerden elde edilen ürün ile yağların organik olarak piyasaya sunulacağını anlattı.
"Bölgemize en uygun olan tıbbi ve aromatik bitkileri tespit edeceğiz"
Tıbbi ve aromatik bitkilerin bölgede üretiminin daha fazla yapılmasını arzu ettiklerini belirten Çetiner, şöyle devam etti:
"Amacımız bölgemizde alternatif bir ürün olarak tıbbi ve aromatik bitkilerin tarım alanlarında yavaş yavaş yerini alması, özellikle de iş gücüne dayanan küçük aile işletmelerinde. Şu anda bölgemizde alternatif bir ürün olarak görünüyor. Belki büyük arazilerde tavsiye etmeyeceğiz ama küçük arazilerde çiftçilerimizin kendi işini görebildiği, yoğun emek verdiği alternatif bir ürün olarak tıbbı ve aromatik bitkiler ön plana çıkıyor. Bu amaçla da farklı farklı çeşitleri arazilerde deneyeceğiz. Bölgemize en uygun olan tıbbı ve aromatik bitkileri tespit edeceğiz. Koleksiyon bahçemiz var ayrıca organik üretim yaptığımız bazı arazi parselleri de var. Bunların yine arazi şartlarında toplanması, kurutulması, paketlenmesi, yağlarının çıkarılması gibi işlemleri yapıyoruz. Uçucu yağlarımızın ise özelliklerini buradaki laboratuvarımızda yapıyoruz."
"Bu bitkiler içeriğindeki etken maddelerden dolayı çok önemli"
Proje Koordinatörü Dr. İslim Koşar da bölge çiftçilerinden gelen talep üzerine projenin hazırlandığını belirtti.
İstasyonlarındaki 10 dekar alanda tıbbi ve aromatik bitkilerin ekimini gerçekleştirdiklerini kaydeden Koşar, "Lavanta, kekik, melisa, ada çayı, şeker otu, nane, oğul otu, çörek otu, aspir gibi bitkilerin ıslahını ve üretimine yapıyoruz. Ürünler hasat edildikten sonra yeni kurduğumuz tesisimizde yağları çıkartılıyor. Bu yağların hangi alanda, ilaç, kozmetik, gıda nasıl değerlendirilebileceğini için burada çiftçilerimize teorik ve uygulamalı olarak anlatıyoruz. Aynı zaman bu bitkiler içeriğindeki etken maddelerden dolayı çok önemli. Elimizdeki makinelerle çiftçilerimizin bitkinin hem yağ kalitesini, etken madde zenginliğini hem verimini rahatlıkla görebilecek." dedi.