Harran Üniversitesi Tarih Bölümü Başkanı Prof. Dr. Abdullah Ekinci, AA muhabirine, Bakan Ersoy'un yeni keşiflere yönelik tanıtım ve müjde açıklamasının bölgenin hem tarih hem turizm potansiyelini canlandırması açısından çok kıymetli olduğunu söyledi.
Yeni keşfedilen 11 tepede neolitik döneme ilişkin çok önemli bulgulara rastlandığını vurgulayan Ekinci, "Neolitik dönüşümün uygarlık tarihinde çok önemli bir yeri vardır. Bir milyon yılı aşkın bir zaman dilimi boyunca süren avcı ve toplayıcılığa dayalı gezginci yaşam ve bu yaşam biçiminin gereği olan toplumsal örgütlenme, neolitik olarak tanımladığımız dönemle birlikte değişmeye başlamış, bu değişimin sonunda günümüze kadar gelen yeni bir toplumsal örgütlenme modeli ortaya çıkmıştır. Şanlıurfa, neolitik dönem örgütlenmesinin önemli merkezlerinden biridir." dedi.
Ekinci, neolitik dönemin insanlığın uzun geçmişinin en önemli kırılma süreci olarak kabul edildiğini ifade ederek, bu dönemin teknolojiden inanç sistemine, beslenmeden yaşam biçimine, toplumsal örgütlenmeden ekonomik düzene kadar çok önemli bir değişimi bünyesinde barındırdığını dile getirdi.
"Şanlıurfa'da tarih sonsuz bir nehir gibi..."
Neolitik değişimin yalnızca kültür, tarih ve arkeolojik bağlamında değerlendirilmemesi gerektiğini belirten Prof. Dr. Ekinci, mimarlık tarihinden iktisat tarihine, botanikten zoolojiye, çevre biliminden fiziki antropolojiye, felsefeden sosyolojiye kadar konusu insan ve dünya olan tüm bilim dünyasını yakından ilgilendirdiği için Şanlıurfa'daki neolitik dönem yerleşmelerinin disiplinler arası bir çalışma olarak değerlendirilmesi gerektiğine dikkati çekti.
Şanlıurfa neolitik yerleşim alanlarının "neolitik paket" olarak adlandırılan tarım ve hayvancılığa dair bir çok bilinmezi bilinir kıldığını anlatan Ekinci, "Neolitik dönemin belirleyici buluntu topluluğu olarak tarıma alınmış tahıllar, bakla ve mercimekgiller, evcilleştirilmiş koyun, keçi, sığır ve domuz, besin elde etme ve hazırlamaya yönelik öğütmetaşı, havan, boynuz, orak gibi aletler, ahşap işçiliğinde kullanılan yassı balta ve keskiler ile sulu aş elde etmenin olmazsa olmazı kap kacak görülmektedir. Şanlıurfa'da tarih, sonsuz bir nehir gibi, zengin bir uygarlık alanı… Tarihsel birikimi şaşırtıcı zenginlikte. Bu birikimin tarihsel değeri tartışmasız olmasına rağmen istenilen ekonomik değeri maalesef yeterince oluşamamıştır." diye konuştu.
"Şanlıurfa neolitik mega yerleşmeler"
Bakan Ersoy'un yeri keşfedilenlerle birlikte toplam 12 tepeyle ilgili yeni bir tanıtım hamlesini duyurduğunu, bunun bölgenin turizm potansiyelinin canlandırılması için çok kıymetli olduğunu dile getiren Ekinci, şöyle devam etti:
"Bu 12 tepe, Şanlıurfa'nın bir 'neolitik kültür havzası' olarak dünyaya tanıtılmasına da katkı sağlayacaktır. Nevali Çori, Söğüt Tarlası, Biris Mezarlığı, Karahan Tepe, Göbeklitepe, Sayburç, Mezra Teleilat, Ayanlar Höyük (Hut), Hamzantepe, Kurt Tepesi, Taşlı Tepe, Harbetsuvan ve Sefertepe gibi neolitik yerleşim alanlarının her birini 'mega yerleşmeler' olarak değerlendirmek gerekir. Bakanımızın 'Güneydoğu Piramitleri' ifadesi, Şanlıurfa neolitiğinin ekonomik değerini vurgulaması açısından önemli bir tespittir. Göbeklitepe ismi, hem kültürel hem de akademik anlamda bir değer oluşturmuştur. Bölgede taramalar devam ettikçe neolitik yerleşme alanları artacaktır. Göbeklitepe ile diğer merkezleri de kapsayan bir tanımlama ihtiyacı oluşmuş ise 'Şanlıurfa Neolitik Mega Yerleşmeler' ya da 'Şanlıurfa Neolitik Kentler/Yerleşmeler' gibi bir tanımlama kullanılabilir. Her mega neolitik yerleşme alanın bağımsız olarak değeri söz konusudur. Nevali Çori, Göbeklitepe, Biris gibi yerleşmelerin günümüze kadarki kazanımlarının korunması da önemli bir kültür hizmetidir."
Şanlıurfa'nın yeni anıtsal yapıları kültür dünyasına hediye edecek potansiyele sahip bir kent olduğuna değinen Ekinci, kentin tarihi birikiminin ekonomik anlamda petrolden daha kıymetli, bitmez tükenmez bir kaynak olarak değerlendirilmesi gerektiğini sözlerine ekledi.
"Uygarlık Şanlıurfa'dan başlayıp Türkiye'ye ve Avrupa'ya yayıldı diyebiliriz"
Şanlıurfa Ticaret ve Sanayi Odası Turizm Meslek Komitesi Başkanı Mehmet Kamil Türkmen ise Bakan Ersoy'un açıkladığı müjdenin arkeoloji ve turizm sektörüne büyük bir heyecan verdiğini kaydetti.
Özellikle kazıların sürdüğü Karahantepe Ören Yeri'nde çok önemli bulgulara rastlandığına işaret eden Türkmen, "Eylül ayında özellikle yapılacak lansmanla kamuoyuna müjdelenecek açıklamaları bizler de heyecanla bekliyoruz. İlk bulgular, neolotik dönemin merkezinin Şanlıurfa'daki Tektek Dağları bölgesi olduğunu gösteriyor. 'Uygarlık Şanlıurfa'dan başlayıp Anadolu'ya ve Avrupa'ya yayıldı' diyebiliriz. Şanlıurfa'nın gelecekte neolitik döneme ilişkin özellikle yabancı turistler açısından çok önemli bir destinasyon merkezi olacağını öngörüyoruz." diye konuştu.
Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, 27 Haziran'da GAP Bölgesi Turizm Tanıtım ve Markalaşma Projesi kapsamındaki "Mezopotamya" markasının tanıtımı için düzenlenen programda "Göbeklitepe çevresindeki 100 kilometrelik bir hat üzerinde 11 tane daha nokta tepemiz var, artık 12 tepe diyeceğiz. 12 tepeyle ile ilgili büyük bir çalışma var, tamamlanmak üzere, eylül ayında tanıtımını yapacağız." açıklamasında bulunmuştu.