Siirt Üniversitesince (SİÜ) İlahiyat Fakültesi Konferans Salonu'nda düzenlenen "Siirt Uluslararası Yeni Nesil Gençlik Söyleşileri ve Deprem Sempozyumu"nda yüksek inşaat mühendisi, mimar ve deprem uzmanı Yoshinori Moriwaki konuştu.
Türkiye'de ve dünyada meydana gelen depremlerle ilgili bilgi veren Moriwaki, depremlerin neden olduğu can kaybı ve hasara ilişkin veriler paylaştı.
İzmir'de 2020'de meydana gelen depreme değinen Moriwaki, bu depremin merkez üssünün İzmir bölgesindeki fay hatları olmadığını söyledi. Moriwaki, şöyle konuştu:
"Depremde 17 bina çöktü. Deprem Ege tarafında, Yunanistan'daki adalardan uzak bir yerin fay hattıydı. Ege tarafında Kuzey Anadolu Fay Hattı ve Doğu Anadolu Fay Hattı gibi uzun fay hattı yok. Küçük ve ince fay hatları var. Sık sık deprem meydana gelebilir ama ince ve kısa olduğu için küçük deprem olabileceğini söyleyebiliriz. 6 veya en fazla 7 söyleyebiliriz."
İstanbul'da yaşadığını ve kaldığı binayı iyi bildiğini anlatan Moriwaki, Türkiye'de depremle ilgili eğitim ve bilinçlendirme çalışmaları yapılması gerektiğine inandığını vurguladı.
Moriwaki, bu nedenle 2011'den sonra eğitimlere başladığını, herkesin depremlerin nerede ve ne zaman olacağına dair sorular sorduğunu anlattı.
Depremin hayatın bir gerçeği olduğunu ve buna göre herkesin önlem alması gerektiğini ifade eden Moriwaki, yapılarda sismik izolatör kullanımının önemine dikkati çekti. Moriwaki, şu değerlendirmede bulundu:
"Sismik izolatör varsa yatay yük az oluyor ve sallantı olmuyor. Olağanüstü büyük deprem gelse de sismik izolatör varsa sıkıntı yok. Türkiye'de 100'ü aşkın yatak bulunan hastanelerde sismik izolatör kullanmak lazım. Sismik izolatör varsa ameliyat da devam eder. 'Japonya'da büyük depremlere rağmen binalar neden çökmüyor? şeklinde sorularla karşılaşıyorum."
Mustafa Kemal Atatük'e olan sevgisini de dile getiren Moriwaki, sunumunda Atatürk'ün fotoğraflarına yer verdi. Sempozyuma, SİÜ Rektörü Prof. Dr. Nihat Şındak, kamu kurumları ve sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri, arama kurtarma ekipleri, akademisyenler ve öğrenciler katıldı.
Deprem izolasyonu olarak da bilinen sismik izolatör yaklaşık 30 yıl önce geliştirilmiş, binaların depremden zarar görmesini azaltan bir teknolojidir. Binaların taşıyıcı sistemlerindeki hasarları minimize ediyor. Ayrıca binaların içindeki yapısal olmayan eleman dediğimiz tesisat sistemine gelecek etkiyi azalttığı için onların fonksiyonlarının devam etmesini sağlıyor. En başta Japonya, Yeni Zelanda ve Amerika’da bu teknoloji kullanılmaya başlandı.
Sismik izolatör Türkiye'de yaklaşık 10 yıldır kullanılıyor. İlk uygulamalar 1999’da, Atatürk Havalimanı’nda başladı. Yavaş yavaş hızlandı. 2013 yılında Sağlık Bakanlığı yayınladığı bir genelgeyle, 100’den fazla yataklı, birinci ve ikinci derece deprem riski bulunan bölgelerdeki bütün hastanelerin deprem yalıtımlı olarak tasarlanmasını zorunlu hale getirdi. Bu genelgeden sonra da özellikle hastanelerde bu uygulamalar hızlı bir şekilde arttı.