Geniş coğrafi yapısıyla İç Anadolu, Karadeniz ve Doğu Anadolu üçgeninde yer alan Sivas, her mevsim doğanın farklı renklerini ve eşsiz güzelliklerini ziyaretçilerine sunuyor.
Özellikle Kovid-19 sürecinde büyük şehirlerin kalabalık ve riskli ortamından kaçmak isteyenler, kentte doğa turu ve sporlarına daha fazla ilgi duymaya başladı.
Sivas Doğa Sporları Kulübü Başkanı Osman Çakır, AA muhabirine, 30 yıldır doğa ile iç içe yaşadığını söyledi.
Kentin, dağcılıktan doğa yürüyüşüne birçok alanda spor yapma imkanı tanıdığını anlatan Çakır, "Özellikle içinde bulunduğumuz Kovid-19 sürecinde doğanın önemi daha da arttı. Salgın sürecinden önce programlarımızı hafta sonları yapıyorduk. Kısıtlamaların gelmesiyle 'hafta içi insanlar katılım sağlar mı?' diye tereddüt içindeydik ancak bu dönemde insanlar o kadar kendini eve kapatmış ki, herkes kendini doğaya atmaya başladı. Talep gittikçe artıyor." diye konuştu.
Çamlıbel ormanlarındaki doğa yürüyüşüne katılan Sema Aslan da salgın sürecini ev yerine doğada geçirdiğini belirterek, "Kesinlikle tavsiye ederim, mutlaka herkes kendini doğaya bırakmalı. Zaten bu süreçte birçok kişi evinde bilgisayar ve televizyon karşısında vaktini ölü geçiriyor. Doğa, bildiğiniz kitap okumak gibi bir şey. Alışkanlık yapıyor, sürekli öğreniyorsunuz ve farklı deneyimler yaşıyorsunuz." dedi.
Uzun yıllar kahve köşelerinde zaman harcadığını anlatan 55 yaşındaki Ahmet Bozkurt, doğanın önemini Kovid-19 sürecinde daha iyi anladığını dile getirerek, "Doğayı keşfettikten sonra uzun süre bu güzelliklerden mahrum kaldığımı anladım. Kovid-19 sürecinde akciğerlerimizin temiz havayla beslenip sağlıklı kalabilmesi çok önemli. Özellikle dağcılık sporuyla ilgilenenler, salgın sürecini çok küçük bir öksürükle veya belirti göstermeden atlatabiliyor. Bizzat ben de bunu yaşadım." ifadelerini kullandı.