Kepez ilçesinde yaşayan 38 yaşındaki güvenlik görevlisi Şahin, 3 yıl önce hurda ve elektronik kartlarla ilgilenmeye başladı.
Bilgisayar ve cep telefonları gibi teknolojik cihazların devre kartı bölümünde çeşitli madenler bulunduğunu ve bu madenlerin geri dönüştürülüp değerlendirilebileceğini öğrenen Şahin, yaptığı araştırmalar sonrasında evine kendi imkanlarıyla bir atölye kurdu.
Atıkların geri dönüşümü üzerine çalışmalar yapan kişi ve kurumlardan eğitimler alan Şahin, ilk denemelerin ardından topladığı hurda malzemeleri ayrıştırarak, içindeki altın, gümüş ve bakır gibi madenleri ortaya çıkarmaya başladı.
Şahin, AA muhabirine, uzun yıllar elektronik ve hurda kartlar üzerinde araştırmalar yaptığını söyledi.
Geri dönüşüm tesislerindeki ayrıştırma işlemlerini bireysel olarak yapmak istediğini belirten Şahin, "İnternetten elektronik cihazların içindeki değerli madenlerin geri dönüştürülebildiğini öğrendim. Bu sistemin tesislerde ve bireysel olarak yapılabildiğini gördüm. Çok zor işlemlere ihtiyaç duymadığını fark ettim. Mini laboratuvar sistemleri ile değerli madenleri ayrıştırarak ülkemize katkı sağlamak istedim. Kendi değerli madenlerimizi kaybetmeden geri kazandırmaya çalışıyorum." diye konuştu.
"Elde edilen madenler belgelendirilmeden satışa sunulamıyor"
Şahin, geri dönüşüm işlemleri için kilo bazında hurda satın aldığını belirterek, önce soyma işlemiyle madenleri cihazların üzerinden çıkardığını aktardı.
Bunun yaklaşık 3 saat sürdüğünü ifade eden Şahin, "İşlemler için cam beherler, eritme sistemleri, evimizde kullandığımız boraks, tuz ruhu gibi malzemelerin saf hallerini kullanıyorum. Kartların sökümünün ardından asitler yardımıyla madenleri çökertiyorum. Kalan hurda malzemeleri ise gübreye dönüştürülmesi için tesislere gönderiyorum." dedi
Şahin, madenlerin geri dönüşüm işlemlerinde asit kullanımını açık havada yaptığını vurguladı.
Madenleri patates içinde erittiğini dile getiren Şahin, şöyle devam etti:
"Patatesi çok yüksek sıcaklıklara dayanabildiği için kullanıyorum. İnsanlar genellikle bu yönteme çok şaşırıyorlar. İnsanlara 'patatesten altın çıktı' diyoruz, şaşırıyorlar. İşlemlerimiz bittiğinde altın için kuyumculara gidiyoruz. Çıkan madenleri belgelendirmeden satışı gerçekleşemiyor. Kuyumcular bizi ayar evlerine gönderiyorlar. Yapılan analizinin ardından madenimizin kaç ayar olduğuna dair bir evrak alıyoruz. Madenimizi bu şekilde satışa sunabiliyoruz."
Antalya Kuyumcular Odası Başkanlı Ali Çelik de madenlerin geri dönüşümüne katkı sunan kişileri desteklediklerini belirtti.
Ayar evlerinin bu anlamda önem taşıdığını ifade eden Çelik, "Vatandaşlarımızın geri dönüşüm açısından ülkemize katkı sağladıklarını düşünüyoruz. Bu katkılar milli gelirimiz ve ekonomimiz için önem taşıyor. Bize başvuran vatandaşlarımızı öncelikle ayar evlerine yönlendiriyoruz. Burada altınlarımız değerlendiriyor ve yeniden altın yapmak için belgelendiriliyor. Bir nevi noter işlemi görüyor, güvenlik açısından ayar evlerimiz önem taşıyor." ifadelerini kullandı.