Tekirdağ'da 63 yıldır terzilik yapan Mehmet Eren, ilk günkü heyecanla müşterilerine hizmet veriyor.
Köyde evlerinin yanındaki terziye heveslenerek 11 yaşında mesleğe başlayan 74 yaşındaki Eren, ailesinin geçimini sağladığı işini ilk günkü hevesle sürdürüyor.
Parmağına 63 yıl önce yüksüğü takan Eren, sabah erkenden Yavuz Mahallesi'nde bulunan 15 metrekarelik dükkanına gelerek akşama kadar müşterilerin getirdiği elbiselerin tamirini yapıp, sipariş aldığı giysileri dikiyor.
Terzilik yaparak 2 çocuk büyüten ve ilerleyen yaşına rağmen işini titizlikle sürdüren Eren, kentte çok sayıda terzinin de yetişmesini sağladı.
Eren, AA muhabirine, 63 yıldır işini hiç sıkılmadan severek yaptığını, çevresinde "Terzi Mehmet" olarak tanındığını söyledi.
Mesleğinin emek isteyen bir iş olduğunu belirten Eren, "Köyde yaşarken evimizin yanındaki terziden heves edip bu işe başladım. Büyüklerim 'Bu çocuk bu işe meraklı' dedikten sonra o gün bugündür bu işi yapıyorum. Bir süre köyde terzilik yaptıktan sonra merkeze geldim. Şu anda Tekirdağ'da terziliğin son demlerini yaşayanlardanım." dedi.
Terziliğin eskiden daha zor olduğunu ifade eden Eren, şöyle devam etti:
"Makineleri ayağımızla çeviriyorduk, ütüler kömürle çalışıyordu hatta terzi bir arkadaşımın gözü kömürlü ütüden dolayı kör oldu. Neden kör oldu? Ütüye kömür koyduktan sonra daha çabuk yansın diye üflerken kömürler çatlayınca gözüne geldi ve gözü kör oldu. Eskiden zorluklarımız çoktu. Neredeyse her şey elle yapılıyordu. O yüzden her şey daha zahmetliydi. Artık günümüzde daha kolay."
Eren, her zaman kazandığı ekmek parasına şükrettiğini dile getirdi. Hazır giyim sektöründeki gelişmelerle beraber işlerinin azaldığını anlatan Eren, sözlerini şöyle tamamladı:
"Eskiden yanımda 3 kişi çalışıyordu artık tek başıma da işleri yapabiliyorum. Eşimiz dostumuz geliyor, onlarla sohbet ederek zaman geçiriyoruz. Daha çok tamirat işlerimiz oluyor. Bunun yanı sıra özel sipariş kıyafet dikiyoruz. Bundan sonra bu mesleğin çok fazla bir geleceği yok, ufak da olsa bir geçim sağlamak için yapılır. Eski işler yok artık."