TRT Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü İbrahim Eren, TRT'nin bu sezon sadece izlenecek değil, iz bırakacak yapımlarıyla izleyicilerin karşısına çıkacağını belirterek, "Bu senenin şöyle bir özelliği de var; TRT olarak yeniden yapılandırmamızı bitirdiğimiz bir dönem. Sadece bu sezona ait değil, önümüzdeki 3-5 yıl içerisinde yapılacak tüm içeriklere dair bu dönemde ciddi akademik çalışmalar yaptık." dedi.
Eren, AA muhabirine yeni yayın dönemine ilişkin değerlendirmelerde bulunurken, izleyiciyle buluşacak yapımlar hakkında da bilgiler verdi.
Yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınının komşu ülkelere yayıldığı günden itibaren TRT olarak tedbirler aldıklarını dile getiren Eren, "Bu tedbirlerle hem çalışanlarımızın sağlık durumlarını iyileştirmeye hem de izleyicilere bu dönemde izleyebilecekleri içerikler üretmeye gayret ettik. Açıkçası bu dönemde yoğunluğumuz katbekat arttı. Malumunuz TRT EBA gibi yeni kanalları ortaya çıkarırken, aynı zamanda setlerin durması, dizilerin çekilememesi, izleyicilerin hepsinin evde olması sebebiyle bizlerin yeni içerikler ve yaratıcı fikirler üretmesi gerekliydi." diye konuştu.
Eren, buna yönelik çevrim içi diziler hazırlandığını belirterek, şunları söyledi:
"Oyuncuların telefonlarıyla evde ayrı ayrı çektiği sonradan senaryoların ona göre yazıldığı, kurguda hepsinin birleştirildiği yeni diziler çektik. İki üç dizimizi bu şekilde salgın döneminde ayakta tutabildik. Aynı zamanda gündüz kuşağında da hem psikolojik problemleri bulunanlara yardımcı olan, uzun süre evde kaldığı için çocuklarıyla beraber nasıl vakit geçireceğine dair cevaplar arayan ebeveynlere yardımcı olan programlar oldu. Bunun yanında yine gündüz kuşağında aile bütünlüğünü, birliğini destekleyen, radyoda da dinleyenlerimizi bilgilendirici ve keyif verici programlar üretmeye çalıştık."
"Yeniden yapılandırmamızı bitirdik"
TRT Çocuk Anaokulu, TRT İzle gibi aplikasyonlarla 2 yıl içinde dijitale yapılan yatırımın meyvelerini aldıklarına dikkati çeken Eren, zor bir süreçte TRT olarak keyifli bir sezon geçirmeye gayret ettiklerini söyledi.
Eren, pandemi süresince izleyici ve dinleyiciler için içerikler üretirken, yeni yayın dönemi için yapılabileceklerini planladıklarını aktararak, "Arkadaşlarla beraber çok ciddi bir şekilde çalıştık. Aynı zamanda bu senenin şöyle bir özelliği de var; TRT olarak yeniden yapılandırmamızı bitirdiğimiz bir dönem. Yayın strateji merkezimizi kurduğumuz bir dönemdi. Sadece bu sezona ait değil, önümüzdeki 3-5 yıl içerisinde yapılacak tüm içeriklere dair bu dönemde ciddi akademik çalışmalar yaptık. Stratejiler oluşturduk ve bunları hayata geçirmek için de gayret ettik." ifadelerini kullandı.
"Uyanış: Büyük Selçuklu" geliyor
Yeni yayın döneminde izleyicileri bekleyen projelere de değinen Eren, şunları kaydetti:
"Bu sezon yeniden izleyicilerimizin beklediği, özlediği tarihi dizilerimizi... Tarihi dizilerin TRT'de çok büyük bir izleyici kitlesi var ve beklenti mevcut. Hem Türkiye'de hem de dünyada büyük bir beklenti var. Bu dizilerimizle bu sezona geri dönüyoruz. Üzerinde bir hayli zamandır çalıştığımız, çok kıymetli oyuncularımızın, hocalarımızın ve değerli yönetmenlerimizin işin içinde olduğu dizilerimiz var. Bunlardan ilki 'Uyanış: Büyük Selçuklu.' Bu dizimizde bugüne kadar 'Diriliş Ertuğrul'la ulaştığımız hedef kitlenin yanı sıra Büyük Selçuklu'nun sarayını, oluşturduğu medeniyeti anlattığımız bir iş de olacak. Çok enteresan bir dönem. Haşhaşilerin olduğu, Nizamülmülk'ün devletin esaslarını kurduğu ve Nizamiye Medreseleri'nin geliştiği, Fatımi gibi küçük Şii devletlerin yıkıldığı, büyük bir Türk Sünni devletin kurulduğu, Türk-İslam anlayışının coğrafyaya hakim olduğu bir dönem."
Eren, bunların hepsini Melikşah ve Sencer'in dönemini izleyiciyle buluşturmayı hedeflediklerini belirterek, Selçuklu'daki sanata da dikkati çekti. Dizinin çok katmanlı oluşuna vurgu yapan Eren, "İçinde aksiyonu ve macerası ile dramatik kurgusu bol bir hikaye var. Aynı zamanda düşünsel olarak da çok farklı katmanlarda Haşhaşilerin, Fatımiler gibi devletlerin düşünce yapısını anlayabileceğiniz düşünsel katmanların olduğu, bunları da öğrenip anlayabildiğiniz, bilenlerin de zevkle izleyebileceği bir dönem." dedi.
"Masumlar Apartmanı" ve "Barbaros"
İbrahim Eren, yeni dönemde izleyiciyle buluşan "Masumlar Apartmanı" adlı dizi hakkında da değerlendirmelerde bulundu.
Dizinin içeriğine ilişkin bilgi veren Eren, "Türkiye'de psikolojik problemleri, takıntıları, çeşitli psikiyatrik problemleri bulunan insanları ele aldığımız bir yapım. Ama onları ele alırken de... Hepimiz hayatta travmatik dönemler geçiriyoruz. Onlara da dokunan, izleyicilerimizin kendinden bir şeyler bulduğu, çoğu zaman ağlayarak izlediği, ama aynı zamanda merhamet ve sevgiyle karakterlerimizin dönüşümünü anlatan, yeniden bir araya gelerek aile olmalarını anlatan bir dizi." diye konuştu.
TRT Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü Eren, dizinin geçen hafta ilk bölümüyle izleyiciyle buluştuğunu anımsatarak, geri dönüşlerden son derece memnun olduklarını ve yapımın büyük beğeni topladığını kaydetti.
Ocak ayında "Barbaros" dizisinin yayına gireceğini ifade eden Eren, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bizim, denizcilik hikayemiz yeni değil. Yüzyıllar öncesine dayanıyor. Barbaros Hayrettin Paşa da Oruç Reis de onun en önemli karakterlerinden. Her iki karakterimiz de Akdeniz'in bir Türk gölü haline geldiği bir dönemin baş kahramanları. Barbaros'la biraz da günümüze paralel, Mavi Vatan'a benzer bir şekilde, o dönem kendi kahramanlarımızı izleyeceğimiz bir yapım olacak.
Bunun dışında çok başarılı bir şekilde devam eden 'Kalk Gidelim' ve 'Tövbeler Olsun' dizilerimiz var. Bunlara ek olarak 'Gönül Dağı' diye bozkırda geçen komedi dizimiz geliyor. Sadece komedi değil, içinde yer yer dramı da barındıran, edebiyatçı Mustafa Çiftçi'nin karakterlerinden esinlenerek senaryo haline getirilmiş bir eser. Bunu inşallah bu sene izleyicilerle buluşturacağız. Ayrıca ilgiyle takip edilen dizilerimizden 'Payitaht Abdülhamid', sürprizlerle dolu beşinci sezonuyla yakında ekranlarda olacak. Büyük beğeni toplayan yapımlarımızdan 'Seksenler' dizimizde yine yakında sevenleriyle buluşacak. İkinci sezonuyla ekranlara gelen 'Benim Adım Melek' dizimiz de heyecan ve duygu dolu serüvenine kaldığı yerden devam ediyor.
'Tozkoparan İskender' adlı dizimiz de ekranlara dönmek için gün sayıyor. Gündüz kuşağında da çok farklı formattaki projelerimizi seyircimizin beğenisine sunduk. Aynı anda hem bir dizi hem bir program olma özelliği taşıyan 'Türkan Hanım’ın Konağı'nı ekranlara getirdik. Hayata bakış açımızı, alışveriş alışkanlıklarımızı değiştirecek ve israfı önlemeyi hedeflediğimiz yine gündüz kuşağındaki yeni programımız 'Fazlası Zarar'ı da izleyicimizle buluşturduk. Bunun dışında dört anne adayının birlikte verdikleri hayat mücadelesine tanık olacağımız 'Acemi Anneler' dizimizi de yakın zamanda ekranlara getireceğiz"
Çekmeköy'de kurulan plato
İbrahim Eren, Çekmeköy'de kurulan platonun imkanları hakkında ise şu değerlendirmelerde bulundu:
"TRT olarak son yıllarda tarihi dizilere büyük önem verdik. Diriliş Ertuğrul, Payitaht Abdülhamid, Filinta, Çanakkale Seddülbahir, Yunus Emre gibi birçok dönem işi tarihi dramalar çektik. Bu yapılan işleri daha kalıcı hale getirmek, bunların uzun süre ekranlarda çekilebilmesi, devam edebilmesi... Aynı zamanda bu işler yurt dışında da çok büyük ilgiyle karşılanıyor. Buradaki ilgiyi de karşılayabilmek için bu dizilerin hepsini bir araya getirebileceğimiz aynı zamanda dışarıya da açık olan uluslararası film platosu hayalimiz vardı. Bu hayali de hamdolsun bu sene gerçekleştirmiş olduk. Bu platoda hem Uyanış: Büyük Selçuklu'yu hem Barbaros'u hem de diğer dönem işlerini çekiyoruz. Gerçekten bu platonun kurulmasında emeği geçen tüm arkadaşlarıma canıgönülden teşekkür ediyorum.
TRT bu sezon sadece izlenecek değil, iz bırakacak yapımlarıyla geliyor. 'Uyanış: Büyük Selçuklu' da bu yapımlarımız başında geliyor. Kılıcın parlattığı, kalemin aydınlattığı bir çağın öyküsü. Nizamülmülk'ü, İmam Gazali'yi, Ömer Hayyam'ı, Haşhaşileri ve Hasan Sabbah'ı, Fatımileri de gördüğümüz, Melikşah ve Sencer döneminin büyük ve ihtişamlı hikayesini bu sezon inşallah 'Uyanış: Büyük Selçuklu'da izleyecilerimizle buluşturacağız."