Türkiye’nin en yeni müzelerinden biri olan Tunceli Müzesi, 2 bin eserle kentin binlerce yıllık tarihine ışık tutuyor.
Kent merkezinde 1935 yılında Alman mimarlar tarafından çizilen ve bitiminin ardından uzun süre askeri kışla olarak kullanılan müze, yapılan restorasyon çalışmalarının ardından 2020 yılında açıldı. 5 bin 500 metrekarelik bir alan üzerine kurulu olan Tunceli Müzesi, 4 bloktan oluşan ve içerisinde kentin en eski tarihsel buluntularından çanak, çömlek, taş aletler, çeşitli madenlerden yapılmış eserlerin yanı yöreye ait inanç bölümünde Alevilik ile ilgili bilgi panoları ve ritüellerini temsil eden teşhir salonuyla da dikkat çekiyor. Tunceli Müzesi, 2023 yılında Avrupa Müze Akademisi tarafından verilen Luigi Micheletti Ödülü'ne layık görüldü. Müze, Avrupa’nın en iyi ikinci müzesi seçildi.
"Türkiye’nin en genç müzelerinden bir tanesi"
Şu anda müze binası olarak kullanılan yapının 1935 yılında yapımına başlandığı belirten Tunceli Valisi Bülent Tekbıyıkoğlu, "Cumhuriyetin ilk eserlerinden bir tanesi. 1937 yılında tamamlanıyor. 1949 yılına kadar askeri kışla olarak kullanılıyor. O tarihten itibaren maliye lojmanı olarak kullanılıyor. 1990’lı yıllarda köylerin boşalması münasebetiyle bir konut ihtiyacı ortaya çıkıyor ve devletimiz buradaki binaları sosyal konut olarak vatandaşın hizmetine sunuyor, 2015 yılına kadar bu hizmeti vermeye devam ediyor. 2015 yılında dönemin idarecileri isabetli bir karar veriyorlar. Buranın Tunceli Müzesi olarak hizmete girmesine Cumhurbaşkanımızın uzaktan bağlanarak açmasıyla beraber faaliyete geçiyor. Türkiye’nin en genç müzelerinden bir tanesi. En genç müzelerinden bir tanesi olmasına rağmen, şehrimizin çok kalabalık bir şehir olmamasına rağmen neredeyse bir senede şehir nüfusu kadar ziyaretçiyi kabul ediyor" dedi.
Her müzede etnografik, arkeolojik malzemeler, flora ve faunaya ilişkin malzemeler bulunduğunu hatırlatan Vali Tekbıyıkoğlu, “Fakat Tunceli Müzesi'nin bu mimari özelliklerinden farklı olarak sergi açısından da bir farkı var. Burası bizim korunmuş Horasan inancımıza, Alevilik inancına ilişkin bir sergi alanı var. Bu açıdan da dikkat çekici. Tabii bu Avrupa’daki organizasyonlar tarafından da fark ediliyor. 2022 yılındaki Avrupa Komisyonu himayelerinde Avrupa Müze Forumu tarafından buranın farklı, değer katan bir müze olduğu tescillenip bir sertifika ödülüne layık görülüyor. 2023 yılında ise Avrupa Müze Akademisi Avrupa’nın en iyi ikinci müzesi olarak tescilleniyor. Bu müzenin diğer müzelerden bir farkı da şu eski şehrimizin, eski Tunceli’nin ortasında bulunuyor. Sağında, solunda kafeteryalar var. Yaşayan, önünden birilerinin geçtiği bir yer. O münasebetle devamlı canlı tutulacak bir yer. Biz burayı canlı tutmak için de elimizden geleni yapıyoruz. Bazı organizasyonlara bu avlu ev sahipliği yapıyor. Tunceli, eski problemlerini üzerinden attı. Daha çok misafirlerimiz olacak. Bizde müzemizi bu amaca hizmet edecek şekilde canlı tutmaya devam edeceğiz. Bu ödülle beraber Avrupa’dan daha çok teveccüh göreceğimizi daha çok ziyaretçimiz olacağını düşünüyorum” diye konuştu.